Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Temmuz '22

 
Kategori
Sivil Toplum Kuruluşları
 

Başkentteki Yozgatlılar

Başkentte olmak sorumluluktur. Gurbet yurdunuz Ankara ise ve de aslen Yozgatlı iseniz uğrayabileceğiniz mutlaka birkaç hemşehri derneği ya da vakfınız vardır.

Böylesi bir sivil toplum kuruluşu (STK) o çevrede insanlar arasında yardımlaşma, dayanışma, tanışma ve kaynaşma için güzel ortamlar sağlayabiliyor. Bunlar güzel şeyler olmakla birlikte eğer Ankara’da yerleşik bir STK ise ülke ve toplum için yönetim erkinin ve inisiyatif merkezlerinin ihtiyaç duyabileceği konularda da hizmet edebilme imkânına da sahiptir. Öyle olduğu için sahip olduğu imkânın sağladığı yükümlülüklere göre hareket etmesi gerekir.

Sivil toplum kuruluşları, Türkiye’de çoğunlukla kendi mensuplarını ve çevrelerindekileri yeni ve güncel bilgilerle aydınlatacak yönde etkinlikler yapabilen oluşumlardır. Bunların yanı sıra kendi çevrelerinde ortaya çıkan yeni çalışma ve olaylar hakkında da bilgiler aktararak görünür kılmayı ve fark edilmeyi de destekleyebilmektedirler. Bu bakımdan özellikle hemşehri birliktelikleriyle oluşturulan bu kuruluşları, hem kendi yörelerine kazanım sağlayacak hem de kendi memleketlerinde olup bitenlerden devlet erkânını haberdar edebilecek bir işleve sahiptir. Böylesi aktiviteleri öteden beri sürdürmeye çalışan bir STK tarafından Ankara’da seminer vermek için davet edildiğimde memnuniyetle kabul ettim.

Yozgatlılar Birlik ve Dayanışma Vakfı (YOBİDAV) Yönetim Kurulu Başkanı ve Dünya Yozgatlılar Konfederasyonu (DUYKON) Genel Başkanı Durak Turan Düz, 27 Haziran 2022 Pazartesi akşamı Altındağ Belediyesi Kabakçı Konağı Kültür Merkezinde düzenleyecekleri söyleşi programına konuşmacı olarak katılmamı istedi. Gittim ve huzur buldum. Programda, şair ve ozanların geceye güç veren okumalarıyla farklı bir hava da oluştu.

Ankara Altındağ Belediyesinin böyle nezih bir konakta sosyokültürel içerikli etkinlikler başta olmak üzere sivil toplum kuruluşları tarafından gerçekleştirilen faaliyetler için ortam sağlamış olmasını çok faydalı bulduğumu ifade etmek isterim. Selamlama konuşmasında Başkan Durak Turan Düz, Konağın her ayın son Pazartesi günü kendilerinin kullanımına da verildiğini ifade etti. Bu güzel bir imkân.

Ankara’daki Yozgatlıların buluşma noktalarından olan YOBİDAV aktif bir kuruluştur. Memleketine düşkün insanların bir araya gelmesiyle 1977 senesinde ortaya çıkan dayanışma duygusu, o zamanlar çekirdek olmuş ve artık 66 Yozgat sevdalısının çabasıyla şimdilerde bürokrat, iş insanı, esnaf, işçi, çiftçi, avukat, doktor, mühendis, akademisyen, belediye başkanı ve milletvekili gibi her kesimden insanlarımızın fikir ve düşüncelerini paylaşabildiği bir kuruluş hâline gelmiştir. YOBİDAV; Ankara'daki, Yozgat’taki, Türkiye’nin farklı yerlerindeki ve yurt dışındaki hemşehriler başta olmak üzere topluma hizmet bağlamında eğitim, öğretim, sosyal, kültürel ve ekonomik iş ve işlemlerde, kanun ve yönetmelikler dâhilinde pek çok konuya duyarlılık göstermeye gayret etmekte.

Bu çerçevede neredeyse 10 yıldır yürüttükleri sohbet toplantılarıyla Yozgat özelinde -aslında Türkiye için de ortak olan- pek çok önemli meseleleri ele alıp işliyorlar. Yazın ara verdikleri ve Eylül ayında tekrar başlayıp yeniden devam ettirecekleri sohbet buluşmalarının son toplantısında "Kırsalda Eğitime Dair ‘Köy Koleji’ Düşüncesi" konulu sohbet tadında etkileşimli bir konuşma yaptım.

Yıllar önce başladığım ve uzun süredir akademisyenlere, öğretmenlere, öğrencilere ve toplumun farklı kesimlerine yönelik verdiğimiz eğitim etkinlikleri doğal olarak bizde bir birikim oluşturdu. Ayrıca köy, kasaba ve ilçelerimizdeki okullara yönelik yürüttüğümüz gönüllülük çalışmalarımız üzerinden oluşan müktesebatımız bize bazı sorumluluklar da yükler hâle geldi. Karşılaştığımız olaylar ve yaşadığımız deneyimler zihnimizde oluşanları her kesimle paylaşmaya mecbur etti. Bu paylaşımları devam ettireceğiz. Buna mecburuz.

Çok farklı yerleşim birimlerinde, farklı düzeylerde eğitim gören öğrencilere yönelik faaliyetlerimiz oldu. Toplantıda bu tecrübeler ışığında değerlendirmelerde bulundum. Toplantıda köy okullarının avantajlı yanlarından bahsedip “butik okul” özelliğindeki köy okullarını, “köy koleji” olarak nitelendirmekle ortaya çıkan olumlu düşüncenin önemine dair değerlendirmelerde bulunduk. Sorulan sorulara cevap vermeye çalıştım ve katılımcıların öneri ve düşüncelerini dinledim.

Orada bulunan Yozgatlı hemşehrilerimizin yanı sıra farklı kurum ve kuruluşlardan bürokrat, iş insanı, eğitimci, akademisyen ve üniversite öğrencileri de vardı. Hepsinin işlediğimiz konulara gösterdikleri ilgileri harikaydı. Dinleyicilerin konuyla ilgili merak ve heyecanları, bizim de yaptığımız çalışmalardan hissettiğimiz heyecanı ve yaşadığımız mutluluğu artırdı. Ayrıca Akdağmadeni Belediye Başkanı Dr. Nezih Yalçın da ilgi gösterip katıldılar ve toplantıya değer kattılar.

İnsanların özgürce buluşabileceği zeminlerin başında gelen yerler sivil toplum kuruluşlarıdır. Buralar, düşüncelerin pişirilip fikre dönüştürülebileceği ocaklardır. Ülkede sivilleşmenin, hukuk normları içerisinde topyekûn yenilenmenin mekânlarıdır. Sivil toplum kuruluşları, toplumun farklı kesimlerini bir araya getirebilir. Ortak duygu ve düşünceleri kovalayıp güzel işler çıkartılmasına öncülük eder. Sinerji ve enerji doğuran yerlerdir. Ben böyle görüyorum. Böyle olması gerektiğine inanıyorum. Bu yönüyle daha aktif olmaları gerektiğini de savunuyorum. Çünkü buna ihtiyaç var.

Sanılanın aksine toplum olarak birlikte bir şeyler yapmaya, birlikte düşünüp ortak fikirler geliştirmeye, pek çok ortak konuda güzel işler yapmaya açık bir yanımız var aslında. Fakat fikir ve iradesini açığa çıkarabilme tarafı aktif olan bireyleri çoğaltma bakımından geliştirmemiz gereken yanlarımız var. Sivil toplum kuruluşları, bu bakımdan da sorumluluk taşımalıdır.

Aslında eğitim konusunda toplumumuzdaki her kesim kendince duyarlı. Bu duyarlılığı iyi değerlendirmek lazım. Öteden beri gündemde tuttuğumuz “köy koleji” düşüncemizi anlamaya çalışanların, bu konuda fikir paylaşanların ve konuşulur kıldığımızda tartışmaya katılanların artmakta olması ve konuyu anlayanların takdir etmesi umut verici düzeydedir.

Köy okulları, bilgi kaynaklarına ulaşma bakımından artık çok da dezavantajlı değiller. Hatta sahip oldukları doğal çevre bakımından ve okullardaki öğrenci sayılarının azlığı ile öğrenci profillerindeki değişim sebebiyle daha avantajlı yanlara sahipler. Her biri birer “butik okul” özelliğindedir.

Kırsaldaki okulları gündeme getirdikçe güzel etkileşimlerin oluşacağına ve güzel sonuçların doğmaya devam edeceğine inanıyoruz. Sivil toplum kuruluşlarının bu konuyla ilgili destekleri arttıkça bizler daha fazla konuşmaya devam edeceğiz.

Bence Başkent’teki Yozgatlılar güzel bir iş yaptılar. Önemli bir konuyu orada da konuşmamıza eşlik ettiler. Bu güzeldi ama şunu da söylemeliyim ki onlar yeni bir yükümlülük daha üstlendiler. Başkent’te olmanın sorumluluğunu daha fazla hissederek pek çok yeniliğe öncülük edebileceklerinin farkında olmalılar ki; zaten farkındalar…

 
Toplam blog
: 39
: 348
Kayıt tarihi
: 29.04.19
 
 

Lise: (1988) Mimarsinan Öğretmen Lisesi, Pazarören, Kayseri Lisans: (1993) ODTÜ Fizik Öğretmenliğ..