Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Kuşkayası (Turgut Erbek)

http://blog.milliyet.com.tr/kuskayasi

19 Aralık '07

 
Kategori
Bayramlar
 

Bayram benim neyime...

Bayram benim neyime...
 

Resim: http://www.antoloji.com/siir/multimedya/redir.asp?multi=16222


Yarın bayram, ama ben hiçbir şey hissetmiyorum. Ne içime sığmayan o coşku, ne sevinç ne de yastığımın altına koyduğum düşlerim var... Bayramlar mı anlamını yitirdi, ben mi duygularımı bilmiyorum. Günün ağarması için sabırsızlanmıyorum bile. Sırtımızda dünyanın yükü, beynimizde bunca sorun varken bayramı düşünmek neyimize... Sömürü sistemi insanları kurban alırken, ağzı-dili olmayan milyonlarca hayvanları kurban etmek acımızı ve sorunlarımızı unutturmuyor.

Şuan sınırda, kar altında ülkesini korumak için canını vermeye hazır Mehmetçikleri düşünüyorum. Evsizleri, işsizleri, borç batağına saplananları, intiharın eşiğinde olanları, evine ekmek götüremeyenleri... Ülkesini koruma uğruna kolunu, bacağını kaybeden gaziler geliyor gözümün önüne...Sokaklarda mendil satan, kapkaça zorlanan, uyuşturucuya alıştırılan, tacize uğrayan, kaderine terk edilen yavruları düşünüyorum. Son yıllarda sayılarının ne kadar artığını tahmin edemezsiniz. Kirasını ödeyemeyen emekliler, maaş kuyruğunda ölen yaşlılar geliyor gözümün önüne. Kuru ekmeği dişsiz ağzında döndürüp durarak, yarın ziyaretine kimlerin geleceğini tahmin etmeye çalışan huzurevlerindeki yaşlıları düşünüyorum. Oysa bir çoğu çocukları rahat etsin, kimselere muhtaç olmasınlar diye canını dişine takmıştır. Her ay dünya kadar para harcayıp, gözü gibi baktığı köpeği sıcak evinde yatıran ve de annesine, babasına bakmayanları biliyorum. İnsanlığımızı da mı yitirdik acaba?

Bende mi bir terslik var, yoksa benim gibi düşünenler de var mı bilmiyorum. Keşke hiç büyümeseydim dediğim günler çoğunlukta... Ne güzel günlerdi onlar... Bir avuç akide şekeri, bir çift lastik ayakkabı, erik hoşafı, erişte pilavı baş tacıydı. Avucumuza konan demir paraların ışıltısı gözlerimize yansır, yüzümüzde güller açtırırdı.

Ah o yıllar! Nereye kayboldunuz? Siz gittikten sonra bize ne haller oldu bir bilseniz! İnsanlığımızı, yüreğimizdeki sevgiyi yitirdik. O masum ve içten gülüşümüzü geri verin yıllar, gülmeyi unuttuk. Başlar ayak, ayaklar baş, bayramlar anlamsız oldu. Bizi ne hale getirdiklerini görmenizi istemediğim gibi, geri gelmenizi de istemem, çünkü sizi de kirletmelerinden korkuyorum. Temiz kalan bir siz varsınız...

Bugünkü yazımızı, Rahmetli Aşık Davut Sulari’den bir şiirle bitirelim... 19.12.07 Saat.22.56

BAYRAM BENİM NEYİME

Elde düğün bayram benim neyime
Benim kurbanlarım çok evel oldu
Sorayım fakire, birde beyime
Demi devranlarım çok evel oldu.


Eller güler oynar, içim kan ağlar
Alem al yeşilde, can kara bağlar
Değişti asırlar, silindi çağlar
Meydanı meydanım çok evvel oldu.


Davut Sulari`yem çağladım aktım
Riyakar kullardan, nefretten bıktım
Şöhret kalasını kökünden yıktım
O ahdı peymanım çok evel oldu

Aşık Davut SULARİ

 
Toplam blog
: 72
: 1492
Kayıt tarihi
: 23.07.06
 
 

Edebiyata ortaokul yıllarında şiirle merhaba dedim. O yıllarda şiirlerim ve yazılarım yöresel gezete..