Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Aralık '07

 
Kategori
Sivil Toplum
 

Bayramın maliyeti

Bayramın maliyeti
 

Sayın okurlar hangi ekonomik sisteme inanırsanız inanın, hiçbir şekilde değişemeyecek çok temel iki kuralı kabul etmek zorundasınız. Herşeyin bir maliyeti vardır ve bu maliyet mutlaka birileri tarafından ödenir. Ve bu maliyeti ödeyen birilerinin, ödediği maliyet karşılığında bir hizmet alması da söz konusu olmayabilir. İkincisi ödenen bu maliyetin birey tarafından hissedilirliği hiçbir zaman için toplam maliyet / insan sayısı gibi bir matematik mantıkla açıklanamaz. Toplumsal olarak ödenen maliyetlerin bireysel hissedilişi nihayette daima az gelirliye daha çok, yüksek gelirliye daha azdır. Örneğin Türkiye' nin petrol faturasının ithalat içindeki payından dolayı benzine yüksek bedel ödemek ilk 500 büyük firmanın sahip / üst düzey yöneticilerini sizin benim kadar rahatsız etmez. Oysa ikimiz de aynı birim / litre bedeli öderiz. Bu notu bir kenara koyun lütfen.

Biz toplum olarak bedavayı! çok severiz. Bir şeyi bedava almak aşırı derecede hoşumuza gider. Bedava alınan şeyin ne olduğu da çok önemli değildir. Önemli olan bizim onu bedava! almamızdır. Karşılığında nasıl olsa birşey ödemediğimize! göre o iyi birşeydir. Üstelik bedava dağıtılan şey her ne ise ve bedeli de görünürde dağıtanın cebinden de çıkmıyorsa dağıtan açısından da iyi bir şeydir. Resmi ve özel kurum yöneticileride bizlerin bu huyunu bildiklerinden -nasıl bilmezler onlar da bizim içimizden çıktılar- her fırsatta birşeyi bedava! vererek bizleri mutlu ederler. Bu notu da bir kenara koyun lütfen.

Şimdi sayın okurlar eğer yanlış okumadıysam bayramda otoyollar, köprü ve İstanbul' da toplu ulaşım bedava olacakmış. İnanın duyunca sinirimden detayını okumadım. Belki sadece 1. ve son gündür. Belki belirli saatler arasıdır. Bilmiyorum, önemi de yok. Önemli olan mantık. Sayın okurlar köprülerin, otoyolların bayram diye bir günlük veya saatlik her ne ise maliyeti azalıyor mu ? Bayramda akaryakıt üretici firmadan da bedava mı geliyor? Bayramda çalışan personel mesaisini veya bayrama denk gelen günlerin maaşını almıyor mu? Ve bedava dağıtılan ürün / hizmet kamunun malı değil mi? Kamunun malıda sonuçta hepimizin değil mi? Nasıl olur da içimizden bir çoğunun yararlanmayacağı bir ürün/hizmet bedava dağıtılır ? Veya bende bedava köprüden yararlansam dahi nihayette bu maliyetin bir şekilde benim cebimden çıkması gerekmiyor mu ve sonunda fazlasıyla çıkmıyor mu?

Ancak burada suçlu olanlar asla ve asla politikacılar ve/veya belediyeler ve dahi bu kararı alanlar her kimse onlar değildir. Suçlu biziz. Bedava mantığı içimizi sarmış. Eğer bu ve benzeri eylemleri yapmazlarsa bizde oy vermeyeceğiz. Bu kadar basit. Ama anlamadığımız nokta bedava aldığımızı sandığımız her şeyin bedelini ödemek zorunda olduğumuz ve ödediğimizdir. Üstelik de fazlası ile. Biz şunu hiç istemedik, doğru bir maliyet yapılsın, doğru bir organizasyon ile o işletmenin gerçekten verimli çalışmasını sağlayacak ürün / hizmet bedeli her ne ise o ödensin. Bunu hiç istemedik. Ve biz bedavası en bol kredi kartı sloganı gibi bedava yaşadığımızı düşündükçe ve bunu istedikçe aslında en pahalı yaşamı sürdüğümüzün farkında değiliz. Bu bir yaşam felsefesidir. Gecekondumuza tapu istiyoruz bedavaya. Sonra deprem oluyor ölüyoruz bedavaya ! Ucuz balık istiyoruz (tercihen bedavaya). Devlet teşvik ediyor balıkçı filolarını. Sonra balık kalmıyor. Bir süre sonra balık kalmayınca hepten bedava! oluyor. Filolar da ucuza! gelmiş oluyor. Sayın okurlar uzatabilirim ama bu kadar uzun yazıyı okumanında gözünüze maliyeti var. Hepinize bedavası bol bayramlar dilerim. Yaşamınız ucuzlamasın.

 
Toplam blog
: 226
: 558
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

15 Nisan 1959 İstanbul doğumluyum. Marmara üniversitesi siyasal bilimler fakültesi mezunuyum. Ancak ..