Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Kasım '08

 
Kategori
Tarih
 

Bazı deyimler ve tarihleri - 1

Bazı deyimler ve tarihleri - 1
 

Bugünlerde garip ama benim için bir o kadar da tatlı bir merak sardı beni vesselam. Gündelik yaşamımızda bir çok yerde kullandığımız deyimler, acaba hangi darb-ı meselin ürünüdür ? Bu tatlı merakımın ürünü olarak günlük yaşamımızda kullandığımız deyimlerden bazılarının ilginç hikayelerine ulaştım. Biliyorsunuz internet bir derya ve bu derya içinde bulamayacağınız şey yok.

Gelin hep birlikte bu deyimlerin bazılarına ve hikayelerine bir göz atalım.

Karaman`ın koyunu sonra çıkar oyunu

"Dış görünüşe aldanmamalı, bir kişi ya da iş olağan görünebilir, ancak altından neler çıkabileceği hiç belli olmaz, o sonra görünür."anlamında kullanılan bu deyimimizin tarihi, Karamanoğulları Beyliği'ne dayanmakta imiş.

Karamanoğullarıyla, Osmanlı Devletinin kıyasıya savaşa tutuştuğu yıllarda, Karaman halkı savaşlardan çok çekmiş; ezilmişler, evleri, barkları, malları çok zarar görmüş. O devrin uluları toplanıp, "Bu kardeş kavgasını tatlılığa bağlıyalım" diye kurultay kurmuşlar. Karaman Beyi ile Osmanlı Beyi'ni Konya'ya çağırmışlar, her iki tarafın şikayetini dinlemişler. Sözü tatlıya getirip, her iki beye de, bir daha savaş yapmamaları için yemin ettirmişler.

Karaman Beyi yemin ederken, elini koynuna götürerek: "Bu can burada kaldıkça, Osmanlı'yı kardeş bilip, kılıç çekmeyeceğime söz veriyorum" demiş.Fakat kurultaydan çıkan Karaman Beyi, kaftanının altından bir kuş çıkarıp salıvermiş ve "İşte can çıktı söz bitti" demiş. Karaman Bey'inin koynundan kuş çıkarıp salıvermesinden sonra işte bu deyim kullanılagelmiş taa ki günümüze kadar.

Ayıkla Pirincin Taşını

"Birişin oldukça karışık, dolaşık, içinden çıkılması güç olduğunu anlatmak" için kullanılan bu deyimimizin tarihi de Yavuz Sultan Selim zamanına kadar dayanmakta imiş.

Yavuz Sultan Selim'in Yemen'i Osmanlı topraklarına katmasından bir süre sonra Yemen'de isyan çıkmış, uzun uğraşmalar sonunda Yemen Fatihi Sinan Paşa duruma hakim olmuş; Yemen bundan sonra 400 yıl Osmanlı egemenliğinde kalmıştı.

Söylentiye göre Sinan Paşanın askerleri bir gün çölde konaklamış. Yemek pişirmek üzere hasır torbalar içindeki mısır pirinçlerini yere serdikleri büyük bir çadırın üstüne dökmüş ve taşlarını ayıklamaya başlamışlar.

Bu sırada bir fırtına çıkmış ve rüzgarın savurduğu bir kum bulutu pirinçlerin üstüne inerek, ufak bir tümsek halinde yığılmış.

Kumların altında kalan pirinçlere bakakalan yeniçeriler arasından şakacı bir asker, arkadaşlarına:

-Biz Allah'ın nimetini taşlı diye beğenmiyorduk, bizim gibi günahkar kullara üç beş taş az bile gelir. Asıl şimdi ayıklayın bakalım pirincin taşını. Ulu tanrımız, Kabe'ye hücum eden fil sahiplerinin başına ebabil kuşlarından taş yağdırmıştı. Bizim başımıza da daha büyük taş yağdırmadan hemen tövbe edelim, diyerek arkadaşlarını güldürmüş.

...DEVAMI GELECEK

 
Toplam blog
: 8
: 4115
Kayıt tarihi
: 30.03.07
 
 

70'li yılların sonlarına doğru doğmuşum. Karın, fırtınanın yoğun ve çetin bir şekilde sürdüğü Doğu'n..