Bazıları canını; Bazıları ise bedelini verir…

Maneviyat, maneviyat …diye “Maddiyatın” canımıza okuduğu bir döneme geldik çattık… Ağızlarından “Maneviyat” lafını eksik etmeyenler şimdi, 30-40 yaşlarına gelmiş, durmadan askerden kaçmış çocuklarını, yine askerden kaçırmak için, ne yapıp yapıp, devlet büyüklerini etkileyerek “Bedelli Askerlik” Yasasını çıkarmak istiyorlar… Belki de Yasa filan çıkarmazlar; kararnameyle filan o işi yine çözümlemeye çalışırlar…

Başbakan ve yardımcıları o işi ağızlarına almıyorlardı…   “Olmaz” diyorlardı… Fakat üzerlerinde kimbilir nasıl bir baskı var ki, onlar da razı oldular anlaşılan…

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, bedelli askerlikle ilgili çalışmaya “bayramdan sonra başlayacaklarını” söylemiş… Hadi gözleri aydın bazılarının… Kazık kadar çocukları askere gitmeyecek… Veya doğru değil öyle söylemek; “Beş on gün askerlik yaptıktan sonra” parayı ödeyip, tamam diyecekler… Bir formül bulacaklar canım… Koskoca adamlar; koskoca adamların koskoca çocukları… Hepsi evli barklı; iş güç sahibi 35-40 yaşlarında… Bu güne kadar ne yapıp yapıp askere gitmemişler… Nasıl?

- Yurt dışında bir fakülteye yazılmışlar… uzattıkça uzatmışlar. Veya..
- “Obeziz” demişler. 130 kilo olduklarını gösteren bir rapor almışlar… Öyle yırtmışlar…
- Kiminin “Deli” raporları var…
Ne yapıp yapıp, yıllar yılı askerden kaçıyorlar. Adamların envai türlü hileleri var… Tam yakaladım, diyorsun… Bir bakıyorsun… Hoop… yurt dışındalar; meğer eğitime gitmişler…

Yani adamlar pire gibi… Hile hurda çok… Askerlik yapmamak için bin dereden su getiriyorlar… Envai türlü hile, hurda yapıyorlar… Tek askerlik yapmasınlar… Askerlik artık eskisi gibi değil ki… Eskiden iyiydi… Yerdin bol etli kuru fasulyeyi; ondan sonra söğüt gölgesinde istirahat … Böyle günler gelip geçerdi…

Şimdi öyle mi ya… Her ay 30-40 tane delikanlımız şehit oluyor. Bir sürü şehit cenazeleri evlerine  tabutlar içinde geri dönüyor… Askerlik artık riskli… Hayat memat meselesi.Zengin çocukları; ağa paşa çocukları  doğru dürüst askerlik yaparlar mı? Onlar Kurtuluş Savaşı’nda da kaçtılar; şimdi de uygun yollar bulmaya çalışıyorlar…

Paran varsa, en kestirme yol: “Bedelli Askerlik”… Bazıları canını verir… Bazılarının da parası vardır; parayı bastırır; askerden kaytarır…

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş , “…askere gidip gitmemekle vatan sevgisinin ölçülmesini o şekilde ifade etmek, ’parayla askerlik yapmanın vatan sevgisi az’ diye düşünmek yanlış olur kanaatindeyim.” Demiş. Doğru olabilir… Herkesin vatan sevgisinin ölçütü kendine göre…

Kimisi  parasını verir; kimisi  de canını…

Parayı bastırıp askerden muaf tutulanlar herhalde, şehit cenazeleri geldiği zaman, diğerlerinin yanında yüksek sesle bağıracaklardır…

“Şehitler ölmez… Vatan bölünmez…”….“Şehitler ölmez… Vatan bölünmez…”

Vatan değil ama insanlar giderek bölünecek gibi gözüküyor …

Bir yanda “Vatan için canlarını verenler…”
İkincisi, “Vatan için parasını verenler…” Aralarında çok fark yok canım…

Aralarında çok fark var, diyenler bence …. Neyse! Yoksa öyle ileri geri konuşmakla ne yapmak istiyorlar…

Zaten halkımız ne der “Kiminin duası, kiminin  parası…” Herhalde buna bir şık daha eklemek gerekir: “Kiminin de canı …”

Evlatlarının mezarı başında dua eden; fakirliğe kahır eden anneler üzülmesinler; öteki dünyada her şey farklı olacak. Oranın bedeli farklı…

Hadi kalın sağlıcakla… (biz mi, biz  tam 24 ay askerlik yapanlardanız…) Allah şaşırtmasın !