Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Öğrenmek Ömür Boyu...

http://blog.milliyet.com.tr/senemsans

01 Aralık '11

 
Kategori
Güncel
 

Bedelli, Dersim, katliam, AKP..

Bedelli, Dersim, katliam, AKP..
 

Maçta dakika 90. Bitti bitecek. AKP 2-1 önde. Ama 10 kişi kalmış.

Maçın uzatmaya gitmesini istemiyor.

Böyle düşünceler arasında, maçın en kritik top kaybı AKP'den geliyor.

Atağa çıkarken kaptırmışlar, gafil avlanmak üzereler..

Tam rakip kontra atağa çıkarken, Başbakana saha kenarındaki yedek topu atıyorlar. Alıyor, göğsünde yumuşatıyor ve kendi takım arkadaşlarıyla birlikte başlıyorlar rakip kaleye doğru koşmaya.

Hakem kararsız. Hangi topun esas top olduğunu seçemiyor bir anlık dalgınlıkla.

"Ulan sanki CHP'nindi ya.." diye düşünecek gibi oluyor ama, emin olamıyor.

Bekle gör politikası uygulamaya karar veriyor.

AKP aleyhine hata yapılmayacak kadar büyük takım çünkü.

Bir daha maç alamamak var işin ucunda.

İkinci topun çıkışıyla maç başka bir ortama sürükleniyor.

Başbakan orta alanın rakip kaleye bakan diliminde ilerliyor. Önü bomboş zaten.

Biraz daha ilerliyor - İnönü Stad'ını bilmeyenler için söylüyorum- deniz tarafındaki köşe gönderine doğru yol almaya başlıyor.

Yanında saz arkadaşları, al gülüm ver gülüm oynuyorlar.

Hakara makara derken zaman ölüyor.

Diğer yarı alanda ise, trajikomik bir hal var.

Çünkü orada CHP var.

Yine ona hüsran var, galibiyet hasreti var.

Yenik olmasına rağmen, "Madem AKP zaman öldürüyor biz de öldürelim" deyip onlar da diğer köşe gönderini kendilerine yurt eyliyorlar.

Aldım verdim ben seni yendim oynuyorlar.

Hakem bakıyor, bunların gol atmaya niyeti yok. Seviniyor.

Başına iş gelecek çünkü, iki taraftan biri gol atarsa. Çarşı karışacak.

Elini kaldırıyor, düdüğünü üflüyor ve maçı bitiriyor.

Her şey yine AKP'nin istediği gibi. AKP yine galip, CHP yine mağlup.

İşte bu bizim hikayemiz.. Öyle saf, öyle temiz. (Yersen.!) ;)

Seçimden önce "Tayyip Erdoğan olarak altına imza atmayacağını" üstüne basa basa vurguladığı bedelli askerlik mevzusundan dolayı CHP'nin; "Biz gündeme getirdiğimiz zaman, neden reddettin o zaman.? Hani nerede kaldı senin dürüstlüğün.? İşin gücün demagoji.. İşin gücün popülist söylem.!" tadındaki eleştirileriyle karşılaşacağını adı gibi bildiği için, ertesi gün gündemi şak diye değiştiriverdi.

Dersim katliamıyla ilgili özürler diledi.

CHP'nin bu katliamdaki rolüne vurgu yaptı, gündemi yine kendi belirledi.

Kandemir Konduk yazdı, Filiz Kaynak yönetti.

Konuşulmasını istemediği konu gündeme bile gelmedi.

Papa'nın gösteri arabasında emniyet kemeri takmadığı için mahkemeye verildiği bir dünyada, kendisi ve doktoru özel ameliyatını Devlet Hastanesi'nde yap(tır)dığı için direkt olarak 3-5 yılla yargılanmalılar.

İleri Demokrasi bunu gerektirmez mi.?

Gerçi, hastalığı üzerinden siyaset yaparak bu minik olayı da başarıyla atlatır. Ona kefilim.

Yok efendim benim hastalığımı kullanarak beni yıpratmaya çalışıyorlar filan der.

Hoş.. "Yağmur nereye, tarla oraya." diye bir atasözü olan toplumdan da ne bekliyorsam.? :/

Dip Not: Kimse de çıkıp demiyor, "Aga, bu nedir.?!"

 
Toplam blog
: 19
: 462
Kayıt tarihi
: 13.07.11
 
 

Babaannesi Azerbaycan'dan Kars'a gelmiş, Dedesi Gaziantep Islahiye'li.. Anneannesi Selanik'te..