Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Kasım '18

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Belkiler Yatağı Aşk Neymiş de, Haberin Yokmuş

Belkiler Yatağı Aşk Neymiş de, Haberin Yokmuş
 

aşk


     Aşkın ne olduğunu bildiğini zannetmiyorum. Ben de sana olana kadar bilmiyordum bunu. Sana anlatabilecek değilim aşkı, ama bir de benim gözümden bak AŞK neymiş?

     AŞK, çok derin sevmek ve gerektiğinde bu derinlikte kaybolurken, doya doya içine çektiğin acıdan, zevk almaya çalışmak demekmiş. Aşıksan, yüreğinde sindirmen gerekecek bir acı takılı kalacaktır kursağında. Eğer duyduğun his gerçek aşksa, bazen özlemine bazen de yalnızlığına, en çok da sevgine ağlayacaksın katıla katıla. Üzülmektir aşk.

     Kendini içinden çıkaramadığın koca bir boşluk, budalalıktır aşk. Yenilgi kabul etmeyen, pes edilemeyecek bir duygudur.  Aşk, ne olursa olsun sevmekten vazgeçmemektir.

      Küskünken hatta kırgınken bile severken öfkeden deliye dönmek ve içindeki yangını bastırıp, ona hiç kızamamak sık sık olmaktadır. Gözüne uykunun girmediği gecelerde ondan başka şey düşünemezken yüreğinin çok ağrıması ve üşüyen içinin, sıtmaya tutulmuş gibi titremesi mümkündür. Gerektiğinde hissizleşmektir aşk.

       Dinlediğin şarkıların sözleri, yüreğine daha bir dokunacak hassasça. Uzaklara dalıp gitmeye ve her an ıslanmaya hazırlıklı olmalıdır gözlerin. Ona bakabilme şansın varsa hala, her görmende nefessiz kalacaksın soluğunu tutmaktan; gerçi fark etmeyecek, onsuz tek bir anında nefes almayacaksın. Yani aşk, soluksuz kalıp boğulmamaktır.

        İmkansızlığın karşısında çaresizce ümit etmektir aşk. Kendine inanmak ve inandırmaktır kendine. Bazen de kanmaktır öylesine. Beklemek, ÖZLEMEKTİR AŞK. Aşk ummaktır, umutla beklemektir sevdayı.

        Yüreğindeki saçmalıklara sahip çıkmaktır hep. Nedensiz vazgeçişlere isyandır yürekte. Keşkeleri barındırmayı sevmez içinde. Anlaşılmamaya tahammülü yoktur. Hayran olmak sevdiğine, hayranlık duymaktır aşk.

          Şarkılarda ve şiirlerde aşk için bahsedilen çoğu şey geçerli olsa da, bence aşkın affedemediği tek şey,  aşkın kendisi. Bakıyorsun gösterdiğin hoşgörü, aşkını yaşama biçimin haline gelmiş. Ondan başka şeye, emek vermek istemiyorsun.

           Ve ben, yeter ki onursuz omasın aşk diyenlerdim hep. Gerçekten aşık olunca anladım ki aşkın bünyesi, onur kaldırmıyormuş meğerse. İnsan bir tek aşıkken, her türlü rezaleti göze alabiliyor. Aşk, rezil ve sefil olmaktır aslında.

            Aşkına ne kadar sahip çıkarsan çık, aşık olduğun adama bir türlü sahip olamamaktır. Yaşadığın ve yaşamadığın her anı, yalnız ona adamaktır. Bulutların üzerine çıkabilmek için, çakılmayı göze alabilmektir. Yüreğinin içine sığdırmazsın aşkı. Gönlündeki tutkunun esiri ve bağımlısı olmaktır aşk.

            Sevdiğine derdini, beslediğin sevgiyi anlatamazken, içindeki ümidi korumaktır hep. Bir kere aşka düştüyse kalbin, gönlünde kapanmayacak bir yara açılmıştır artık. Hani ve neden kelimeleri daha anlamlı sorular haline dönüşüverecek ansızın. Ayrılığı bir türlü kabul etmeyecek gönlün, unutmansa mümkün olmayacaktır.

            AŞK, BELKİLER YATAĞIDIR.

            Bunları yazıyorum, belki senin de içinde çelişkiler vardır. Belki hatalarının farkına varırsın ve tekrarlamazsın. Belki beni tanığın için değil, yeterince sevemediğin için pişmanlık duyarsın. Belki beni anlar ve hak verirsin bana, belki de pişman olup dönersin. Belki yeniden aşık olur ve belki de hiç üzmezsin bu sefer, belki hiç mahvolmam. Belki vazgeçiş nedenini açıklarsın, belki de anlatırsın kendini ve seni anlarım. Belki bana layık olmadığını iyice kavrayıp, beni hak etmediğini haykıracaksın bana.

BİR BAŞINAYKEN BİLE SEVMEKTİR SENİ AŞK.

 

 
Toplam blog
: 109
: 78
Kayıt tarihi
: 19.04.18
 
 

1980 Adana doğumluyum. 13 yaşında friedreich ataksisi hastası olduğum ortaya çıktı. İlköğrenimi A..