Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Nisan '12

 
Kategori
Alışveriş - Moda
 

Ben kapınıza yapıyorum, istemiyorsanız silin

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım geçtiğimiz gün ilginç bir çıkış yapaak kişisel bilgilerin korunması yolunda görüşlerini bildirdi. Yıldırım, SMS ile reklam almak istemeyen cep telefonu kullanıcılarını uyardı. Yıldırım, özellikle abonelik sözleşmesinde yer alan ‘duyurular gelsin/gelmesin’ bölümünün doldurulması gerektiğini belirtti.

Ne var ki Yıldırım bir noktada yanılıyor: Çünkü gelen reklam SMS’lerinin çok küçük bir bölümü cep telefonu şirketlerinden geliyor. Bunun dışında bir vesileyle cep telefonu numarasına ulaşmış tüm şirketler kendilerinde SMS atma hakını buluyor. Telefon açıp SMS almak istemediğinizi söylediğinizde “neden bu kadar uğraşıyorsunuz, silin gitsin” diyor dükkan sahipleri. Bu noktada ben de onlara diyorum ki o zaman yarın sabah gelip dükkanınızın önüne büyük hacetimi gideriyorum. İstemiyorsanız silin, eğer yapma derseniz bir daha yapmam…

Cep telefonları ve e-postalar kullanıcıların özel hakkı ve dünyasıdır. Nasıl gelip evinize “kardeş süper bir şampuan çıkmış haydi kullan” deme hakkına sahip değilsek bu cihazlara da mesaj gönderme hakkına sahip değiliz. Televizyonlar bize reklam göstermek için dizi çekme, haber yapma ve müzik gösterme gibi külfetlere katlanıyor. Ama cep numaramızı bulan herhangi bir kurum kendini buraya mesaj atmaya muktedir hissediyor.

Örneğin bankalar… Bizden cep telefonu istiyorlar ve biz bu numarayı vermek zorundayız. Çünkü internet bankacılığı yaptığımızda o telefona SMS ile şifre gelmek zorunda. Ama bankalar bu zorundalığımızı kötüye kullanarak sonrasında yeni çıkardıkları ve kendilerince çok kullanmak isteyeceğimiz ürünlerle bizim posta kutularımızı çöplüğe çeviriyorlar.

Yurt dışında bunun örnekleri yok mu? Bu anlamda yok. Çünkü orada regülatör kuruluşlar insanca bir yaşam için halkını koruyup kolluyor. Örneğin orada size reklam SMS’e göndermek isteyen bir kuruluş, hangi reklamları gönderebileceğine, ne zamanlarda bu servisi yapacağına dair sizi detaylı bir biçimde bilgilendiriyor. Bunun yanında reklam almak istemeniz için size ciddi faydalar sunuyor: Ücretsiz konuşma dakikası veriyor, dönemsel olarak küçük hediyeler sunuyor, verdiği ürünler üstünden ciddi indirimler sağlıyor.

Bizde bunun yapılmamasının sebepleri çok basit:

1. Regülasyon üstüne düşen kanun koyuculuğu yapmıyor, takibini gerçekleştirmiyşor

2. Bizdeki şirketler çakal olduğundan reklamı ucuza getirmek istiyor

3. Bizim kullanıcılarımız hakkını resmi kanallardan aramak yerine açıp küfür etmeyi daha kolay bir çözüm olarak algılıyor

Buna göre gecenin bir yarısı size gelen SMS küçük bir kalp krizine neden olabiliyor. Gelen megabaytlarca elektronik posta işinizi yapmanıza engel oluyor. Toplantınızın ortasında telefonunuz çalıp robot bir ses size sağlık sigortasının faydalarını anlatabiliyor. Üst üste beş kere arayan ve meşgule aldığınız bir cnigöz çağrı merkezi elemanı size bankanızın yeni çıkardığı hizmeti anlatırken niye kapatıp durduğunuz konusundasizi sorgulamaya ve hatta azarlamaya muktedir hissediyor kendini…

Yapılacak şey çok basit: İlgili bakanlıklarımız ve kendilerine bağlı bulunan kurumlar birlikte çalışarak bir kanun maddesi hazırlayacaklar. Bu maddelerde açık bir biçimde yapılan izinsiz reklamlara verilen cezalar yazılacak. Zaten bu adım gelen reklam sayılarını yarı yarıya azaltacaktır.

Akabinde  kullanıcılara böylesi istenmeyen mesajlar geldiğinde kullanıcılar gönderilen cep telefonu ve mail adresi gibi kaynaklarla birlikte gönderim saatini mesaja ekleyerek bir yere atacaklar. Ondan sonrasını mesajı alan kişi düşünecek. Mesajı alan, devletin kendine verdiği cezayı ortadan kaldırmak için sizin onayınızı, mesaj konusunu istediğinizi o saatte almak istediğinizi kanıtlayacak deliller bulmaya çalışacak. Bulamazsa cirosal bir cezaya muhattap olacak. Tekrarı durumunda ceza yükselecek.

Eğer devletimiz bunu düşünemeyecek kadar bilgisizse önleine bu öneriyi bizzat getiriyorum. Eğer devlet yetkilileri bunu hayata geçiremeyecek kadar yeteneksizse o zaman yeni devlet yetkilileri bulmak gerekir. Eğer devlet yöneticilerimiz tüm bu yeteneklere haiz ama bunu yapmıyorsa o zaman ya bizi umursamıyordur ya da reklam gönderen şirketler vatandaşlarından daha değerlidir.

Devletin ilgili kurumlarının bilgi ve değerlendirmelerine sunulur.

 
Toplam blog
: 69
: 9106
Kayıt tarihi
: 06.07.06
 
 

Yaklaşık 10 sene Milliyet gazetesi ve yayın grubunda çalıştıktan sonra basın ve sosyal medya danış..