Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Kasım '08

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Ben kimim?

Herkes hayatının belirli dönemlerinde sorar kendisine bu soruyu? Cevabı çok değişkendir. Birgün dünyanın en mıutlu, en başarılı, en sevilen, en şanslı insanı sanırsın kendini. Hayat rengarenk senin huzuruna sunulmuştur. Herşeyden zevk alırsın. İçtiğin çaydan, izlediğin filmden, dinlediğin müzikten, aldığın nefesten ve en önemlisi yediğin yemekten.

Ya da bir sabah kalkarsın, aynaya bakarsın ve gördüğün kişi dünyanın en şanssız, en başarısız ve en mutsuz insanıdır. Öyle hissedersin çünkü. Yaşamı sorgularsın, yanındaki insanları değerlendirirsin, oturur bir kılıf ararsın içinde bulunduğun duruma. Hiçbir şey ama hiçbir şey zevk vermez sana. Hayat anlamsız, çevrendekiler gamsız, ailen vefasız gibi gelir ve ne içtiğinden, ne izlediğinden, ne de yaptıklarından zevk alırsın. Lokmalar boğazına dizilir yada midene oturur ansızın. Gözyaşların sel olur bazen, ya da içine akıtırsın kimse ama hiçkimse görmesin diye. Bir umut ararsın yarınlarda, ya da geçmişteki bir hatıraya sarılırsın iki elinle sıkıca. En çok da ölümden korkarsın herşeye rağmen. Daha yapılacak çok iş , ya da gidilecek çok yer , bitmemiş projelerin var diye hayıflanırsın. Sen de bilirsin aslında hayatın bir muamma olduğunu. Yine de bir şans daha istersin. Sanki herşeye bir sihirli değnek dokunacak ve güzelleştirecek sanırsın. Ya da daha kötüsü, ölümü beklersin elin kolun bağlı, sırtında tonlarca yükle. Kolunu kıpırdatacak halin bile kalmamıştır. Çoktan kurtlar sofrasında meze olmuşsundur zaten. İki yakan asla biraraya gelmez.


Ben de her fani gibi zaman zaman sorguluyorum hayatımı. Başarısız gibi görünsem de aslında o kadar çok zaferin altında imzam var ki şaşarsınız. Hayatım boyunca en büyük arzum başkalaının 'yapamazsın' dediğini yapmaktı. Başkasının yapamadığını yapmak, gidilmeyen yola girmek, ya da kimsenin çözemediği problemleri çözmek... Her zaman en çok neye dikkat etmeye çalıştım biliyor musunuz? Bana yapılmasını istemediğim şeyi başkasına yapmamaya. Kırmak istemedim kimseyi. Hiç kimsenin hakkını yemedim ve bunları yaparken taşıyamayacağım kadar yükün altına girdim ama en azından vicdanım çok rahat çünkü kimseyi yarıyolda bırakmadım. Başladığım işleri bitirmek için insanüstü çaba gösterdim. Sen kendini nasıl tanıtırsan çevrene osun. Ben kendimi doğru tanıtamadım. Ya yanlış ya da eksik tanıdılar beni. İlk intiba önemlidir derler ya işte herhalde ilk dakikada verdiğim mesaj yetersiz kaldı hep. Öyle tatlı dilim de yok sevdireyim kendimi.. Yalakalık yapmayı da beceremem. Makyaj yapmayı da hiç sevmem. Maskelerle de işim olmaz. Anlayacağınız ben neysem oyum ama tanımak için çaba göstermeniz laztm. Beni çözmek çok vaktinizi alabilir. Başıma gelen birçok talihsizlik erken olgunlaşmamı sağladığından hayatım boyunca ciddi oldum ben. Öyle her espiriye gülmem, gülemem. Hele insanların hataları üzerine yapılmış şakalar veya taklitler çok sinirimi bozar. Sakın suratsız sanmayın beni; her olumsuzluktan yeni bir umut yaratırım. En kötü günümde bile avuturum kendimi yarınlarla.

İşte böyle... Ben her yaşın ayrı bir güzelliği olduğuna inanan, elinden geldiğince etrafına yardımcı olmaya çalışan, içinde kin, nefret ve intikam duyguları taşımayan sizden, bizden biriyim... Tamamen gerçeğim...

 
Toplam blog
: 34
: 1352
Kayıt tarihi
: 10.08.07
 
 

İngilizce öğretmeniyim. Ailem benim her şeyim. Yazmayı çok seviyorum. Söylediklerim karşımdakiler..