- Kategori
- Deneme
- Okunma Sayısı
- 349
Ben ölürken

Yılmaz Demir
Federico Garcia Lorca’nın:
“ANIŞ
Ben ölünce
gömün gitarımla beni
kumlara.
Ben ölünce,
portakallarla
naneler arasına.
Ben ölünce
gömün isterseniz
rüzgâr gülüne.
Ölünce ben!” şiirinden esinlenerek.
…………………………….
Ben ölürken, yatağımda olmalıyım. Kendi diktiğim, toz mavisi çarşafımın ve yastıklarımın üstünde… Mavi pikemi örtsünler üzerime. Mavi bir gecelik giymeliyim maviliğe mavi mavi akarken.
Ben ölürken, yatağımın yanında bir koltuk olmalı. Bir el tutmalı yavaş yavaş soğuyan sağ elimi. Sol elimi, o elin üstüne koymalıyım, sıcak su akıntılarıyla yunup yıkanmalıyım. İlk kez ısınmalıyım, öyle sıcak, öyle sıcak, öylesine sıcacık…
Ben ölürken, bir çift güzel göz bakmalı gözlerime, rengi ne olursa olsun, buğusu kendisinde saklı. Dudakların titreyişini gizleyen bir gülümseme görmeliyim bir de… Titreyişin saklandığını bilmeden bakmalıyım feri sönmekte olan gözlerimle. İşte, o tebessümü götürmeliyim maviliğe mavi mavi akarken…
Ben ölürken, biri okşamalı azalmış saçlarımı. Ateşi, başımı yakmalı, yakmalı, yakmalı…
Ben ölürken, vücudum soğumaya durmuşken iyice, sırtımı dönebilmeliyim yavaşça, yokluğun resmini saklamak için. Bilmeliyim ki yalnızca ve yalnızca masmavi bir sevgi değecek sırtıma.
Ölürken, işte böyle ölmeliyim ben. Soğurken ısınarak, ısınırken soğuyarak. Ölürken, yaşayarak ölmeliyim ben. Yaşarken hep öldüğüm için.
Böyle ölmeliyim.
Vildan Sevil
01.07.2012
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Merhaba güzel bir anlatımla yazılan yazınızı çok begendim. başarınız daim olsun sevgiler Emine Zaimoğlu.
Emine Zaimoğlu 17.08.2012 14:19- Cevap :
- Hoşgeldiniz Zaimoğlu... Yorumunuza teşekkürler, sevgiler... 17.08.2012 23:51
Geceyle dost olmasını bilenler için ölüm, yumuşacık bir düşüştür sonsuzluk uykusuna.
Şahin Yamaner 06.07.2012 16:04- Cevap :
- Ve değişime dönüşüme inanlar için... Hoşgeldiniz, teşekkür ederim.:) 06.07.2012 23:13
Lorca deyince onun Çingene Romanslar'ından Margarita Manso için yazdığı Sevdadan Ölmüş isimli şirinden en sevdiğim dizeler uçuştu aklımda. Ezberim çok iyi değildir ama bu dizeleri öyle çok yinelerdim ki bir zamanlar o nedele olsa gerek hala taptaze hatırımda: " ...Gece ak kareler yontardı alçı duvarlardan kendine. Akordiyonlar çalıyordu meleği de, çingenesi de. Anacığım, ben öldüğüm gün öğrensin bütün efendiler, mavi mavi telgraflarla güneyden kuzeye çekilen. Yedi çığlık yedi kan gölü, yedi çift haşhaş çiçeğiyle parçalandı donuk aynalar loş odalarn içerisinde. Örttüğü nice kesik elin ve çiçekten taçların nice yeminler denizi çınlardı bir yerde ki bilinmez hiç kimse. Çarpıyordu kapılarını gök bir orman gürleyişiyle, bar bar bağırırken ışıklar ta koridorun dibinde. Lorca okuyarak geçecek bugün özlemişim...Sizinki de bir dokundu ki hiç sormayın...Notebook'u seyretmiş miydiniz bilmiyorum. Biraz ona gittim. Son nokta, söz, dokunuş, öpücük, bahar hep sımsıcak ve sonsuz olsun istiyoruz. Sevg
Minörözgür 05.07.2012 9:43- Cevap :
- Sevgili minör. Her sözcüğünden,isyan, duygu, acı damlayan yiğit Lorca nasıl seilmez. İyi ki belleğiniz güçlü değil miş,olsaydı ne yapardık?=) ne de izledim ama merak uyandırdınız şimdi. Hayır, sözünü ettiğiniz filmi ne duydum filmi ne de izledim, becerebilirsem internet ulaşmaya çalışacağım. Değerli katkılarınıza teşekkürler, sevgiler... 06.07.2012 15:17
hocam, olum baslancigin sonu mu? Yoksa yeni bir baslangic mi? Yoksa hic yok mu? Bir son oldugu kesin! Saglik ve saygiyla
Newyorker 03.07.2012 16:37- Cevap :
- Belki de hepsi birden sevgili Newyorker, kimbilir? Gidip de dönen yok ki... Dost selamlarımla... 04.07.2012 0:47