Bence henüz daha atlatamadık

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gerçekleştirdiği sınır ötesi operasyonun milletimize, çektiği acıları biraz olsun dindirecek bir moral verdiğini söyleyebiliriz. Gazetelerimizi de günlerden beri biraz da gereksiz abartarak bu haberleri sevinçle sayfalarına taşıyorlar ve manşetten düşürmüyorlar.

Türkiye meşru bir hakkını kullanıyorsa ve yapılan haksız zulümlerin hesabını soruyorsa bunu sessizce biçimde yapmalı, yapanlar da yaptıklarının yanına kâr kalmadığını anlamalı. Ancak olayı bir savaş kadar büyütmenin, henüz ne olduğu belli olmayan bir durumu da zafer diye sunmanın pek de doğru olmadığı kanaatindeyim.

Zaten sınır ötesi operasyon yapılması gündeme geldiğinde, bunun bütün boyutları düşünülmeli ve hesaba katılmalıydı. Gerçe bazıları çok aceleci ve fevri davranıp daha tezkerenin çıktığı gün, hani niye vurmadık, kırmadık diye hükümete sorular sormaya, hatta TSK’ya verilen yetkiyi kullanmak istemediğine varıncaya kadar aleyhte atıp tuttular.

Oysa olay göründüğü kadar basit değildi.

PKK belki Kandil dağını savunmada, düzenli bir ordunun hava kuvvetleriyle savaşacak, onlara karşı koyacak güçte değildi ama, “terör”ün en önemli ve en etkili ayağı olan, şehir eylemlerini gerçekleştirme isteğinden vazgeçecek de değildi.

İşte bugünkü gazetelerin hemen hepsine konu olan İstanbul’da metro istasyonuna yapılması planlanan bombalı saldırı hazırlığının, zamanında müdahale edilerek önlenmesi, İstanbullular için büyük bir şanstı. Polisimize minnet borçluyuz.

Her şey bitmiş, eylemlerin sonu da gelmiş değildir. Buna benzer pislikleri yeniden tekrarlamak ve asıl benliklerini ele geçiren vahşet duygusunu tatmin etmek için yeni eylemler planlamak isteyeceklerdir. Güvenlik güçleri kadar, vatandaşlarımızın da uyanık ve tedbirli olması gereken günler yaşıyoruz.

Akşam gazetesi “İstanbul Facianın Eşiğinden Döndü” başlığıyla verdiği haberde, PKK’nın canlı bombası Mecidiyeköy Metro istasyonuna girerken yakalandı. Çantasından 3,5 kilo A4 patlayıcı çıktı, diyor.

Takvim gazetesi “Ucuz Atlattık” manşetiyle vermiş haberi… İstanbul çok büyük bir facianın eşiğinden döndü. Mecidiyeköy’de 3 kilo A4 bombayı patlatmak isteyen haini polisler son anda engelledi.

Yeni Şafak gazetesi daha değişik bir başlık atmış. “Kandil’den Metroyu Havaya Uçur Emri” Kandil’de bomba eğitimi alan ve bayramdan önce İstanbul’a gönderilen PKK’lı terörist 3 kilo 200 gram A4 patlayıcıyla Mecidiyeköy’de kıskıvrak yakalandı.

Sınır ötesinde darbe yiyen PKK, İstanbul’u kana bulamaya kalktı. Polis teröristi bombalı poşetle yakaladı, diyen Bugün gazetesinin manşeti “PKK Bombacısı Kıskıvrak.”

Posta gazetesi “Metroyu Uçuracaklardı” manşetiyle haberi verirken Güneş gazetesinin manşeti şöyleydi: “3 Kilo A4 ile Metroya Gidiyordu”

*****

Sabah gazetesi, polisin PKK bombacısını herhangi üzücü bir olaya sebebiyet vermeden yakalamasından övgüyle bahsederken, bir trafik kazasında trafik polisinin olaya ilgisiz davranarak 155’i çağırın demesini eleştirmiş. Gazetenin manşeti “İkisi de Polis” Biri canlı bombayı yakaladı, öteki trafik kazasına bakmadı.

*****

Güvenlik güçlerinin karşı karşıya kaldığı sorunları, olayları tam olarak bilmiyoruz, belki bu yüzden onları da yeterince anlayamıyoruz.

İstanbul’da polis bir süredir gece arabaları ateşe veren bir çetenin peşinde. Özellikle MOBESE kamerası olmayan yerleri seçen çete, acımasızca araçları ateşe verip kaçıyor.

İstanbul’da Neron kâbusu, diyen Akşam gazetesi, 15 günde 42 aracın ateşe verildiğini, Neron timleri kuran polisin iz peşinde olduğunu yazıyor. Haberin manşeti “Neron Yakıyor, Polis Arıyor”

*****

Türk Silahlı Kuvvetleri sınır ötesi harekâta devam ediyor. Bu arada ABD de Türkiye’ye destek vermeye devam ediyor.

ABD’nin verdiği istihbarat doğrultusunda Kuzey Irak’ta PKK’ya yönelik art arda operasyonlar düzenlendiğine dikkat çeken Milliyet gazetesi, “Çuval Artık Geride Kaldı” manşetiyle, devletin zirvesinde bu tür yorumlar yapıldığından bahsediyor.

Radikal gazetesi ise “Bush’tan Al Desteği” başlıklı haberinde, Barzani Türkiye’yi kınarken Bush’un, PKK Irak’ın da düşmanı, dediğini anlatıyor.

Vatan gazetesinin manşeti, “Bush’tan Tam Destek” Erdoğan’ın telefonla aradığı Bush PKK’nın ortak düşman olduğunu yineledi. ABD’nin operasyona desteğinin süreceğini söyledi. Türkiye gazetesi de aynı haberi “Tam Destek” başlığıyla verdi.

*****

Terör örgütünü etkisiz hale getirmek, destek verenlerin yardımını çekmek, eylem yapmasını engellemek için ekonomik, sosyal, adli ve idari tedbirler bütün yönleriyle değerlendiriliyor.

Cumhuriyet gazetesinin iddiasına göre AKP iktidarı, PKK’nın insan kaynağını kurutmak için bölgede din kartını oynamaya hazırlanıyor. Bu haberin manşeti ise “İmamlı Terör Planı” Size de, maksadı pek anlatmıyor gibi geldi mi? Ben pek anlayamadım da….

Taraf gazetesi ise özel bir ropörtajı, “PKK Silahını ABD veya Irak’a Teslim Edebilir” manşetiyle yayınlamış. Irak cumhurbaşkanı Celal Talabani Kuzey Irak kenti Süleymaniye’de PKK’nın silah bırakmasının yolunu anlatırken, geniş kapsamlı bir af çıkartın, PKK silahlarını bırakmaya hazır, demiş.

*****

Öte yandan Star gazetesinde ilginç bir haber in manşeti var: “Dağdan Nişantaşı’na” İstanbul’daki folklör kursunda terör örgütüyle tanışan NK 14’ünde dağa çıktı. Beş yıl sonra pişman oldu. 221. maddeden yararlanıp Nişantaşı’na geri döndü. Gerçekten ilginç değil mi?

*****

Amerika’nın 1973-76 dönemine ait gizli Kıbrıs belgeleriyle ilgili yayın yasağı kalkmış. Yayınlanan belgelerde bizi ilgilendiren önemli şeyler var. İddiaya göre Atina’nın çılgın bir planı varmış. “Yunanisten Trakya’dan Saldıracakmış”. Vatan gazetesinde verilen haberin manşeti böyle.

Bugünlerde komşuyla aramız biraz düzelmiş gibiyken bu bilginin ortaya çıkması da enteresan geldi bana. Gerçi belgeler arasında başka bilgiler de var. Cumhuriyet gazetesi buna “Kıbrıs Krizinin Kara Kutusu” başlığını atmış.

CIA Birinci Kıbrıs harekâtını önceden haber verdiği halde bir şey yapılmamış. İkinci Barış Harekâtına ise CİA’nın ruhu duymadan yapıldığı için engel olunamamış. Radikal gazetesi de bu bilgileri “Kıbrıs Harekâtına ABD Göz Yummuş” başlığıyla vermiş.

*****

Diğer gazete manşetleri de şöyle:

Hürriyet: “İki Gün Kala Takayasu Oldu” Binlerce kişiyi dolandıran ve cezaevine girmekten iki kez sağlık raporu alarak kurtulan YİMPAŞ’ın patronu Dursun Uyar’ın bu seferki mazereti Japon hastalığı.

Zaman: “Otel ve TV Sahibi Sendikalar 10 Yıldır Devlet Denetimi Görmüyor” Dev bütçelere sahip sendikalar, 28 Şubat sürecinde devlet denetimi dışına çıkarıldı. Parayı harcayan denetimi de kendisi yapıyor.

Bugün: “Profesörler Sıfır çekti” YÖK’ün üniversiteyi siyasete çekmesi bilimi çökertti. Lafla fırtınalar koparan hocalar, makale yazmada sus pus oldu. TÜBİTAK’ın bilimsel yayın göstergelerine göre, Türk üniversiteleri, 25 yılda dünya bilimine ancak yüzde yarım katkı sağladı.

*****

Spor haberlerine gelince:

Fanatik gazetesi Galatasaray teknik direktörü Kalli’nin ayrılması meselesini gündeme getirmiş ve eski örnekleri hatırlatarak “Biz Bu Filmi Görmüştük” manşetini atmış.

Fotomaç gazetesi bir taraftan “Kalli Dönmez” derken, diğer taraftan yeni antrenör arayışları için “Lucescu Harekâtı”ndan söz etmiş.

Fotospor ise olaya biraz daha esprili şekilde yaklaşmış. Manşet “Daha Karpuz Keseceydik…”

*****

Bugünlük de bu kadar. Yarın yeniden birlikte olabilmek umuduyla…