Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ağustos '12

 
Kategori
Mizah
 

Bence MB’da Rönesans yapılmalı…

Bence MB’da Rönesans yapılmalı…
 

 Arkadaşlar farkında mısınız, MB gittikçe kuruyor. Böyle giderse ne reklam alabiliriz, ne de maaşlarımız ödenebilir… Onun için yeni çareler üretmek durumundayız.

Bazı duayen arkadaşlar, tutturmuşlar illa ki  “Reform” yapalım diye… Bence bu MB’un Reforma değil Rönesansa ihtiyacı var. Reform , daha sonra gelebilir.

Aslında , hep birlikte Beyoglu’da  Fransız Sokak’da toplanıp, “Şu Milliyet Blog’u Nasıl Kurtarırız” toplantısı bir kez daha yapılmalıdır. Tabii olarak Editörleri çağırmayız. Çağırsak bile zaten gelmezler. Gelseler bile  maskeli olarak geleceklerinden  kimse onları tanıyamaz. Ama onlar herkesi tanır.

Çünkü , nerden bilecekler, bazılarının toplantılarda hiç konuşmadan etrafı seyrettiklerini. Oysa o esnada Duayenler ve Eski Kurtlar birbirine girmiş vaziyette alt alta üst üste Milliyet Blog’u kurtarmaya çalışmaktadırlar. Fikirler uçuşmakta ve Saygın isimler yerlerde sürünmektedir… Daha sonra herkes birbirine yağ çekmekte…  Daha sonraki toplantılarda , ağız dalaşı yapmamaya ve  daha yararlı fikirler üretmeye söz vermektedirler.

Tabii, bu arada gizli açık, BLOGun verimliliğini artırmak için bazı çareler üretildiği dedikodusu  yayılmaktadır. Nedir ki…

Güya bazıları gizli gizli  maaşa baglanmış durumdadırlar ve onlara , kadrolar boşaldığında , Milliyet’in bir köşesine atanacağına dair kesin sözler verilmiştir. O bakımdan bazı arkadaşların içleri rahattır. Büyük bir özgüven içinde görevlerine devam etmekte; Milliyet’ten ne kadar maaş alabileceğinin ve pazarlık gücünün ne olduğunun hesaplarını yapmaktadırlar… Onlar düzenli olarak, bir iki yazıyı olmazsa saçma sapan bir iki şiiri BLOG diye yutturmaktadırlar.

Doğal olarak bu söylentileri duyan bazı arkadaşlar da telaşlanmakta, “ama ben daha eskiyim, benim okuyucu kütlem daha kocaman,” diye… Editorial Board’a ver yansın etmektedirler…

Diğer arkadaşlar, bu havada bu dedikoduları okuyup, tek gözünü ancak açacak gücü bulup ( sıcaktan sıcaktan…) “Aman sen de, yazar olsan ne çıkar, olmasan ne çıkar…” diyerek dudak bükmektedirler.

Bana göre bütün bunların nedeni, dünyanın düzeninin bozulmasındandır. Artık kimse parasız, parmağının ucunu oynatmak istemiyor… MB’daki  arkadaşlar hariç… Onlar, durmadan yazıyorlar (tabii bazıları…) Bazıları da seyrediyor. Yahu gelin, bir “tık” atın, “Allah razı olsun, bugün de havaiattan çok güzel bir yazı yazmışsınız…” deyin bari .  “Yok..yok..” arkadaş… Bunun için bile parmaklarını oynatmıyorlar. Neyse, herkesin ektiği kendine.

Bazı arkadaşlar için, şimdiden “Müdürlük”e adaylığını koydu ,”  diyorlar … Ne Müdürlüğüyse. Yoksa, “Satış-Tiraj Artırma Müdürlüğü” mü ihdas edilecek , bilelim. Ona göre, uzmanları tavsiye edelim.

Arkadaş… Leyleğin ömrü Laklakiyatla geçer, biz de leylek olmadığımıza göre, insan olduğumuza göre yazacağız. Duayenler, ve Büyük Başlı  ağabeyler istediği kadar kızsınlar … Sonunda elbette bir çare bulanacaktır.

Hele şu kısır mevsimi bir geçirelim de…

Bu arada, yazıda geçen isimler sahtedir. Kimse kastedilmemiştir. Hiç kimsenin huylanıp da hücuma geçmesine gerek yoktur. Geçerse de kendi bilir.

Bakmayın, başta “BLOG” dediğimize aslında biz bir sürpriz yaptık, aslında bu bir  “Mizah” yazısıdır. Onun için kimse çabuk alınmaya.

Yeter ki vatan kurtulsun.

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..