Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mayıs '10

 
Kategori
Deneme
 

Beni bende kaybetmek

Unutmaktı bütün herşeyi. Sanki hiçbir şeyi yaşamamışçasına. Yaşanılanları görmezden gelircesine. Bir bir silmekti hayatındaki fotoğraf karelerini. Gönlümün akla, akılımın gönle vurduğu bütün zincirlerden kurtulmaktı unutmak. Beni kendi benliklerinin benimsediği doğrularını kabul ettirmeye çalışan bütün insanlardan kaçmaktı geçmişi unutmak. Beni ben yapan, benim varlığımı ortaya koyan herşeyi bir yangının ortasında bırakmaktı unutmak. Hayatı küllerden ibaret kılmak istercesine. Kimliğimi, yazılarımı, geçmişimi hatırlatan, üstünde bende birşeyler taşıyan herşeyi bir sandığa sonsuze dek kilitlemekti geçmişi unutmak. Dostlarımı, arkadaşlarımı, komşularımı, simitçiyi, manavcıyı vs. unutmak tek çareydi belki. Tek çare her şeyden herkesten kaçmaktı belkide.

Ya hayat? Evet hayattan da kaçabilirdim. Hayatı da bir çırpıda silebilirdim ölümle. ''ben'' -den nasıl kaçabilecektim. Herşeyi bensiz kılarken (dünyayı bile) bilincimi bensiz kılamıyordum. Kendime beni unutturamıyor, beni ben yapan ögeleri Kaf Dağı'nın ardına sonsuza dek saklayıp arkama bakmadan dönemiyordum. Öyle ya da böyle yaşanılacaktı bu hayat. Kaçamadığım bir 'ben' ile birlikte. Varlığımın yokluğunu kendime, insanlara, tabiata kabul ettirmeye çalışırken bilincimin varlığımı tasdiklediğinin farkına vakıf olamamışım. Yokluğumun bilinmemek çizgisi değil de bilmemek çizgisi olduğunun farkına varamamışım. Kurtulamadım hiçbirşeyden: dünümden, bugünümden, belki yarınımdan. Varolmayı beceremediğim gibi kaçmayı dahi beceremedim. Ne kendimi inşa edebildim ne de dünle bugün arasındaki sıkışmışlığımın geleceğime olan etkisinin farkında olabilmişim. Ne haya dünyasında yaşayabildim ne gerçekler dünyasında. Benim adıma tasarlanmış iki dünya arasında gidip gelmelerimle ömrümü geçiriyorum. Kimi zaman üreterek kimi zamansa tüketerek.Beni tatmin edebilecek bir sonuca ulaşabilir miyim bilmiyorum. Ulaşabileceğim inancıyla hala arıyorum. İlkbaharım geçmek üzere. Sonbaharımda ise yaşayamadıklarımı, yapamadıklarımı gerçekleştirme imkanını elde edebilir miyim bilmiyorum.

İki kişilik bir hayat süreceğimi sandığım bir dünya da tek başıma fırtınalı bir yolda yürürken hiç bahar yaşamış mıydım diye soracaktım kendime. Ama korktum. Kendimden bile sakladığım gerçeklerin günyüzüne çıkmasından korktum.

''Hürriyetsiz akıl ve kalple bin yıl yaşayacağıma; zincirlerini koparmış akıl ve kalple bir yıl yaşamayı tercih ederim.''(ismail kara)

 
Toplam blog
: 7
: 1136
Kayıt tarihi
: 04.05.10
 
 

Marmara Üniversitesi Almanca İşletme ve Anadolu Üniversitesi uluslararası ilişkiler bölümünde okumak..