Beni TTB'ye Emanet Etmeyiniz!

Türkiye'de kurulu meslek odaları ve birliklerinin hemen hepsi, belli ideolojik duruş sergilerler...Bu duruş, kısaca bu milletin temel değerlerine karşı konuşlanmış bir siyasal duruştur.

Kendi mesleki işlerinden çok politika yapan bu "oda"lar, bazen CHP gibi muhalif partileri bile geçen muhalefet sergilerler..

Şimdi burada hepsini tek tek saymaya gerek yok, nasıl olsa herkes biliyor; çünkü iktidara muhalefet etmekten hiç geri durmuyorlar.

Nerdeyse tamamı, aşırı sol diyebileceğimiz örgütlenmeler bu odalar...Elbette, mensuplarını ayrı tutuyorum, konumuz mensupları değil, tepedeki yönetim kademesi.

Terörist resimlerini bile duvarlarına asacak kadar ileri giden Barolar'la ilgili devlet çalışmalar başlattı malum...Artık, Baro tekelciliğine son verilecek...Her görüş ve kanaat kendi Barosunu kurabilecek.

Türk Tabibler Birliği de aynı kafadan...Tabiplikten çok siyasetle uğraşan bu "birlik" Türkiye insanının ortalamasını bile kucaklamaktan uzak, marjinal tutum sergiliyor.

Nitekim, tüm dünyayı perişan eden, koca koca ülkelerin bile yerle yeksan olduğu şu pandemi döneminde bile, salgına karşı verdiği mücadele ile alkış alan kendi ülkelerine muhalefet etmek için "reçete" üstüne reçete yazıyorlar!..Ama hep siyasi reçeteler!!

Dünya Sağlık Örgüt, Türkiye'yi pandemiyle en iyi ve başarılı mücadele eden ülkelerin başında sayarken, bizim tabipler birliği veryansın ediyor:

Şehir Hastaneleri yapılmamalıymış; pandemiden daha çok fakirler ölüyormuş(bunu nasıl tesbit ettilerse artık) yok bunlara danışılmıyormuş...vesaire

CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bile, bunlar kadar muhalefet yapmıyor...Yani TTBP diye bir Parti kursalar, bu kadar muhalif olmak için biraz izan gösterirlerdi!!

Oysa, Hükumet işin ta başında "Bilim Kurulu" oluşturarak, sorunu bilimsel yöntemlerle yönetme yolunda ciddi bir adım attı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, her gün açıklamalar yaparak, hem toplumu bilgilendiriyor, hem de uyarı üstüne uyarı yapıyor...Teşhis ve tedavide her türlü teknolojik ve bilimsel imkanlar seferber ediliyor.

Sağlık çalışanlarının bu dönemde yaşadıkları zorlukları hafifletmek için özlük haklarında iyileştirmeler dahil maddi manevi her türlü destek veriliyor.

Ama, "Bu iktidar dünyanın en iyi işini bile yapsa biz ona kötü deriz" diyen CHP'li siyasetçi gibi, TTB de yapılan her işi kötü görüyor; bir siyasi parti edasıyla açıklamalar yapmaktan geri durmuyor.

İşte, Türkiye'nin ayak bağı olmuş meşhur "bürokrası" bu odalarda yaşıyor. Milletin ayağına vurulmuş pranga gibi, her ileri adımınızı engellemek için meydana çıkıyorlar.

TTB'nin bugüne kadar, millete memlekete ne hayrı dokundu, diye sorsak, bir tek cevap var mıdır? Hangi iktidar bir iyi şey yapsa karşısına dikildiler.

Bu nasıl tabiblik ki hiç bir derde derman olmuyor...

Dediğim gibi, mersuplarını tenzih ediyoruz...Yaklaşık 65 ilde konuşlanan ve yüz bin civarı üyesi bulunan TTB'nin ne doktora ne hastaya bir faydası varsa, ne yapacağız, kelimize mi süreceğiz!!

Eski komünist dönemlerin ilkel söylemleriyle bu millete hizmet edemezsiniz...Tabi hizmet etmek gibi bir derdiniz varsa!!

Şimdi, bu millete ve değerlerine böylesine yaman muhalifken, bu milletin naciz bir evladı olarak, biz bu TTB'ye nasıl kendimizi emanet edelim!

Dikkat edin, doktorlara demiyorum; TTB'ye diyorum!

Evet, en iyisi siz Atatürk'ün dediği gibi,"Beni Türk doktorlarına emanet ediniz"

Ancak, TTB'ye emanet etmeyiniz!!