Benim gibi mutsuz musunuz!...

Süslü.

Anne.

Kadın!

Gözlerine sürdüğü rimel, far vb. ben buradayım diyor…

Mutluymuş.

Kocası serbest melslek erbabı. Hani anlaşılan işler tıkırında.

Çıkarılmaya çalışılan SGR adı altında pazarlanan yasaya bir iki söz ediyorum.

"Bu tür işlerle uğraşarak mutluluğumu bozamam." diyor.

Kamu çalışanı.

Öğretmenmiş!

Çocukları çok seviyormuş!

Diyorum ki "Çocukları çok seviyorsunuz, anladım. Okuttuğunuz öğrenciler "emekli" olamayacak! Biliyorsunuz Türkiye’de yaşam sınırı, istatistikleri belli…

O "mutluyum" diyor.

"Ay kafamı bu tür şeylerle meşgul edemem, mutsuz olurum!"

Sevgili okuyucu ben mutlu olamıyorum. Çocuklarımızın, kendimizin geleceğinden kaygı duyuyorum.

Başka bir öğretmen arkadaşım anlattı. Tedavi için gittiği hastanede yabancı heyetler görmüş. Merak ederek sorduğunda aldığı yanıtı hemşire vermiş;"Bunlar yabancı şirketlerin elemanları abla!"

Arkadaş diyor ki "Hastaneler özelleştirilecek, yabancı heyetler alacakları yerleri inceliyor...

...

Paket tedavilere mahkum kamu çalışanı olarak gözlemlediğimve çıkardığım sonuç, yaşananlar acı.

TBMM’de tıkır tıkır geçen (hatta iktidar millet vekillerinin kazara muhalefet önergesi diye bazı maddelerini red ettikleri yasa) ve 14 Mart’ta Emek platformu’nun karşı çıktığı yasa çocuklarımızın geleceğini yok ediyor.

Anayasa'da yazan Sosyal, hukuk devleti’nin tasfiyesi, paran kadar sağlık anlayışının egemen kılınacağı yasa 6 Nisan’da İstanbul Kadıköy’de bazı sendika ağalarının muhalefetine rağmen protesto edildi.

12 Nisan’da ülkenin belli büyük metropollerinde Eğitim-Sen tarafından protesto edilecek.

19 Nisan’da düzenlenecek Ankara Sıhhıye meydanındaki miting ile yine bu yasa ile ilgili tepkiler yükselecek. Eğitim-sen yaptığı çağrıda; öğrenci, veli, öğretmen tüm toplum kesimlerini mitinge davet ediyor.

…

Kadın.

Süslü ve mutlu!

Ve öğretmen...

Kocası serbest çalışıyormuş.

Kendi ve çocuklarının gelecek endişesi, yokmuş!

Çocukları, öğrencileri seviyormuş. Maaşı yol parasına ve giderlerine yetmiyormuş!

Ama çok sevdiği çocukların geleceği söz konusu olduğunda, düşünmek istemiyor; mutsuz oluyormuş.

Ne düşünüyorsunuz?

Mutlu kadının başka çocukları sevdiğine inandınız mı?

Hayır mı?

Siz de benim gibi mutsuzsunuz…