Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Eylül '08

 
Kategori
Blog
 

Benim yazım seninkini döver!

Benim yazım seninkini döver!
 

Ah ben, var ya, bilseniz ne zekiyim, ne edepli…

Ah hem de pek bir güzelim!

Sosyalim de aynı zamanda, biliyor musunuz, gizli tutarım, söylenmez öyle şeyler, ama laf aramızda pek de bir hayırseverim!

Geçenlerde dilenci bir gence 10 Ytl para verdim, ama aramızda kalsın haa…

Öyle çok kitap okudum ki, say say bitmez!

Hem de öyle çok okuyanım var, bir gün gözükmesem kendilerini keserler!...

Ben var ya, ben… Annemim ve de babamın bir tanesiyim!

En iyilere layık, en iyileri de ben bilirim!

En, ama enin eni, yani bildiğiniz gibi değil, mükemmelim ayol ben!

…..

Ay ayol kendi ile barışık olan, kendine sevgisi ve dahi saygısı olan, dolayısıyla da başka kişilerin hak ve özgürlüklerine de bu vesile ile saygı ve sevgi duyan kaç kişi böyle bir şey düşünebilir ve de ifade edebilir, hatta bir de klavyeye döşenebilir?

…..

Olsa olsa bu bir ego savaşıdır, doğal olarak da başkalarının egolarını şahlandırır!

Seninki ego da benimki değil mi?

…..

Ucu açık bırakılan yazıları severim, doneler konulur, az buçuk yazan fikrini belirtir ancak pencere açmakla yetinir…

Herkes alabildiği kadarını alır o açılan pencereden, ne eksik ne fazla!

Hoş, istediğimiz kadar çırpınalım, ister başöğretmen olalım, ister en dahi köşe yazarı, almaya hazır olduğu kadarını alır kişi…

Hal böyle olunca… Nedir ki benim yazım seninkini döver tavırları?

Benim düşüncem…

Benim zekam…

Benim bilgim…

.….

Paylaşılamayan nedir ki?

Para mı? Akıllı insanlar bu editörler, ya bir de böyle bir durum olsaydı? Vay ki ne vay!...

Madalya mı?

Alkış?

Ah, o işler bile karışık!

..…

Editör olmak istemezdim, kim bilir kaç kişi sorguluyordur, bilmem kimin yazısı ana sayfaya çıkıyor, benimkisi neden çıkmıyor?

Bilmem kim güvenilir yazarmış, yazılarını girdiği saatlerden anladım, o kim ki güvenilir oluyor, ya ben, başım kel mi?

Bilmem kim bana hakaret etti, editörsünüz, yapın lütfen görevinizi!...

Ne diyeyim, Allah kolaylık versin, tek tek her birinin egosuyla uğraşmak zor zanaat!

…..

Ego ile baş etme yolları var, ahkam kesmek istemem, ama en azından bir kişinin özgürlüğünün bittiği yerde bir diğerininki başlar diye çok bilindik ancak maalesef bir o kadar da anlaşılmayan bir söz sarf etmek isterim…

Olay aslında bu kadar basittir!

…..

Ay ayol üç günlük dünyada paylaşılamayan nedir diye de sorabilirim, insanoğlunun sınandığı şu evrende denenen Marksist, Leninist, pragmatist, emperyalist, liberal, demokrat, kapitalist neler denenmedi ki, hümanizm de yok oldu gitti, ne istiyoruz peki diye de…

“Ay ayol” basit gelenler, lütfen ikinci seçeneği baz alsınlar, hani derdim “ay ayol”lu sorulara yanıt verecek kadar basit değilim ben diyenler olur diye, az biraz da sakin sakin yüzüyorsam sanmayın ki beceremediğimdendir tarzında…

Egomu yok edeli yıllar oldu, ama öyle bir meret ki, salt bu nedenle aşağılamak isteyenler olduğunda “Salak, pabuç bırakmasana!” diye ara ara yokluyor vallaha!

Bir reiki üstadı söylemişti, egolarım ile korkunç bir savaş veriyorum dediğimde, demişti ki: Egolarından sıyrılırsın ancak egolarımdan sıyrıldım egosu kalır yine de nihayetinde…

Sevgilerimle…

Gülgün Karaoğlu

Eylül,12/08

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..