Beş Türk Lirasındaki Portre; Aydın Sayılı. Tanınmış bir bilim adamı mıdır?

Kağıt paralarımızın üzerinde portreler vardır.

Hiç bunları merak ettiniz mi?

Bugün sık kullandığımız Beş Türk Lirasına bakacağız.

Üzerinde Ordinaryüs Profesör Aydın Sayılı var.

Aydın Sayılı, 2 Mayıs 1913 tarihinde İstanbul’da doğmuş. Atatürk sayesinde bilim tarihi bölümünü tercih etmiş, Harvard Üniversitesinde Bilim Tarihi Bölümünde yüksek öğrenimini yapmak üzere Amerika Birleşik Devletleri’ne gönderilmiş. 1942 yılında Harvard Üniversitesinden doktora derecesi almış, tezinin konusu “İslam Dünyasında Bilim Kurumları” imiş. Bu doktora Harvard Üniversitesinde ve bilindiği kadarıyla da dünyada bilim tarihi dalında verilen ilk doktora derecesi imiş.

Aydın Sayılı, 1943 yılında, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe Kürsüne “İlmi yardımcı” olarak tayin edilmiş, 1946 yılı sonunda adı geçen fakültenin Felsefe Kürsüsüne “Bilim Tarihi Doçenti” olarak atanmış, 1952 yılında “Bilim Tarihi Profesörlüğü”ne yükselmiş ve aynı yıl Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde kurulan Bilim Tarihi Kürsüsü’ne başkan olarak atanmış. 1958 yılında Ordinaryüs Profesörlüğe yükselmiş, 1974 yılında Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü Başkanlığına seçilen Ord. Prof. Dr. Aydın Sayılı, bu görevini 1983 yılı başında yaş haddi nedeniyle emekli oluncaya dek kesintisiz sürdürmüş. 1984 yılında kurulan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Kültür Merkezine başkan olarak atanmış. Sayılı, 16 Eylül 1993 tarihinde yaş haddi nedeniyle emekli olmuş. 15 Ekim 1993’te geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etmiş.

Bilim dünyasına katkıları;

Sayılı, 1947’de Türk Tarih Kurumunun tam üyeliğine seçilmiş, 1957’de Uluslararası Bilim Tarihi Akademisinin muhabir üyesi, 1961’de aynı akademinin tam üyesi olmuş ve 1962’de üç yıllık bir dönem için başkanlığını yapmıştır. Türk Kütüphaneciler Derneğinin şeref üyesi olmuş, Türk Tarih Kurumu Ortaçağ Şubesinin başkanı olarak da birkaç yıl hizmet etmiştir.

Kim tanıyor bu bilim adamını?

Bilmiyorum.

Seçkin bir bilim adamımıydı?

Onu da bilmiyorum.

Ben ilk defa beş lira ile duydum adını.

Yaptıkları beş Türk Lirasına resmi koyulacak kadar, önemli miydi?

Onu da bilmiyorum.

"Bana göre, paramıza resmini koyduğumuz kişinin, toplumumuzdan yetişmiş, herhangi bir tartışmaya yer bırakmayacak şekilde tanınmış birisi olup, dünya genelinde bilinmesi gerekirdi" diye düşünüyorum.

Onun da yorumu MB bloggerlarına bırakıyorum.