Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ekim '16

 
Kategori
Futbol
 

Beşiktaş çok iyi değil

Beşiktaş çok iyi değil. Evet, hücum hattı, orta sahadan gelen destekle iyi iş çıkarıyor ve takım gol bulmakta fazla zorlanmıyor ama genel anlamda rakibe çok pozisyon veriliyor ve takımın topu tutabilme veya gerektiğinde oyunu soğutabilme becerisi düşük. Fakat madalyonun diğer tarafında ligimizde bu açıkları cezalandırabilecek takım sayısı oldukça az; bu az satıdaki takım da bu işi genellikle kendi sahasında yapabiliyor. Bu nedenle Beşiktaş’ın teorik zaaflarının pratiğe, bir başka deyişle puan kaybına dönüşmesi hemen her maç olacak bir durum değil ve siyah beyazlılar ligde yollarına bu şekilde devam edecek gibi.

Beşiktaş’ın rakiplerinin cezalandıramadıkları eksikliklere kadronun hâlâ değişken olması ve savunma haricindeki tüm mevkilerde sürekli farklı isimlerin oynaması da eklenebilir. Elbette bazı takımlarda sistem kusursuz işlediğinde giren veya çıkan oyuncunun kim olduğu çok fazla önem arz etmez ama Beşiktaş’ın kadrosunun büyük ölçüde yeni oyunculardan kurulduğu düşünüldüğünde siyah beyazlıların o noktaya gelmesi için biraz daha zamana ihtiyaçları var.

Antalyaspor aslında ilk yarı itibariyle Beşiktaş’ın zaaflarını kullanmaya çalıştı ve oyunu rakibine teslim etmedi. Ancak ilk yarının son anlarındaki gol ve kırmızı kart, Antalyaspor’un sınırlı olanakları düşünüldüğünde oyunun adeta o dakikada bitmesine neden oldu.

Siyah beyazlılar bu sene, teknik direktör değişikliğine gitmemenin avantajını kullanarak hem iyi kadro hem de iyi takım özelliklerine en çok sahip olan ekip. Mevcut eksiklikler, orada hataya daha az tahammül ediliyor olması nedeniyle özellikle Şampiyonlar Ligi maçlarında olumsuz etki gösterecektir. Bu nedenle Şenol Güneş’in olası kötü sonuçlar almadan önce olumsuz olan noktaları ortadan kaldırmaya çalışması gerek.

Ebubekir ve Fabri, Beşiktaş taraftarının şimdiden gözdesi oldu ama onları değerlendirmek için biraz daha beklemek gerek.

Caner’in sakatlığı Antalyaspor galibiyetinin sevincini kursaklarda bıraktı. Rakibin darbesi olmadan gerçekleşen bu vahim sakatlık bana büyük Ronaldo’nun İnter formasıyla yaşadığı sakatlığı anımsattı. Böylesine büyük sakatlıkların uzun süre sahalardan uzak kalmanın yanı sıra, nüksetme veya oyuncunun sahalara döndükten sonra girdiği pozisyonlarda korkak davranması gibi riskleri de var. Bu sakatlık her açıdan büyük bir talihsizlik ama umarım Caner en kısa sürede iyileşerek sahalara döner.  

can.nizamoglu@gmail.com

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..