Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mart '10

 
Kategori
Spor
 

Beşiktaş'ın nasıl hücum edebileceğini gördük!

Beşiktaş'ın nasıl hücum edebileceğini gördük!
 

Sivok’un boşalttığı alanı kapatmaya çalışan Ekrem’in önünde Gökhan Güleç’in çeyrek daire dönerek attığı golün hemen ardından yine Beşiktaş defansında dengenin kaybolduğu bir pozisyonda Murat’ın neredeyse boş kale yerine dağlara taşlara atmasıyla birçok kişi bu maçı Beşiktaş’ın çevireceğini düşünmüştür.

Öyle de oldu.

Örneği var; Galatasaray’ın, Eskişehirspor’a yenildiği karşılaşmada peş peşe gelen iki golün büyük etkisi vardı. Murat o golü atmış olsaydı Mustafa Denizli’nin orta sahaya yaratıcılık ve hareket getiren oyuncu değişikliklerinin hiçbir etkisi olmayacak belki de geride vereceği boşluklar yüzünden fark bile açılacaktı.

Ancak şans 68. dakikada Beşiktaş’ın yanındaydı.

Mustafa Denizli 74. dakikada çok ilginç bir değişiklik yaptı. Ernst’i çıkarıp yerine Tabata’yı aldı. Bu kazanmak adına yapılmış radikal ve çok doğru bir müdahaleydi. Şu bir gerçek ki Beşiktaş’ın Ernst ile kaya gibi sağlam bir ön savunma hattı var. Ancak bu oyuncunun atak organizasyonlarında etkisinin ne kadar sınırlı olduğunu da görüyoruz. Tabata’nın girmesiyle birlikte Beşiktaş’ın oyun düzeni tamamen değişti. Rakip ceza sahası etrafındaki pas trafiği arttı, Kasımpaşa ikiye birlerde eksik kaldı ve çok güzel iki gol geldi.

Yılmaz Vural’ın golden hemen önce yaptığı Gökhan Güleç-Şahin değişikliği de bu sefer Kasımpaşa’nın yüzünü güldürdü ve ilk golün bire bir kopyasını bu sefer İbrahim Kaş’ın önünde yine çeyrek daire kendi etrafında dönüp rakibini geçtikten sonra Şahin atmış ve skor belirlenmiş oldu.

Beşiktaş adına kader anı da Tello’nun kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda topu Murat’a teslim etmesi oldu.

Beşiktaş’ın defansında bir takım hassas dengeler var. Sivok-Ferrari ikilisinin bir arada olduğu ataklarda rakibe karşı neredeyse hatasız bir oyun oynanırken bunlardan birinin bile olmadığı maçlarda veya bölümlerde Beşiktaş tam anlamıyla çözülüyor ve acemiler mangasına dönüveriyor. Kasımpaşa’nın özellikle Sivok’un oyun dışı kalmasıyla birlikte geliştirdiği ataklarda Beşiktaş defansının büyük hataları olduğunu söylemeliyiz. Oyunun bu bölümlerinde Ferrari de sanki etkisizleşiveriyor.

Mustafa Denizli’nin bu arada Ekrem’in başını döndürdüğünü her maç ayrı bir yerde ona görev vermeye devam ettiğini izlemeyi sürdürüyoruz. Defansın solu, sol kanat, defansın sağı, sağ kanat ve zaman zaman da stoper bölgesinde oynayabiliyor. Acaba yedek kaldığı günlerde dördüncü hakemlik de yapabilir mi diye düşünmeye başladım.

Bu maçın beraber bitmesindeki önemli etkenlerden bir tanesi de Holosko’nun oyunun ilk bölümlerinde girdiği pozisyonları değerlendirememiş olmasıydı. Holosko bu maçta yok gibiydi. 74 dakika oyunda kalması biraz da hocadan torpil gibi bir şeydi. Yerine giren Nihat’ın da oyunun kaderini etkilediğini söylemek çok zor.

Tello her zamanki gibi Beşiktaş’ın rakip kalede pozisyon bulmasındaki en yetenekli ayaktı. Çok güzel şutlar çekti, ortalar, asist yaptı ve gol attı. Haftalardır Beşiktaş’ın en iyisi durumunda. Aynı zaman da Bobo’nun da golleri atmaya devam etmesi en azından bu süreçte yaşanan gol sıkıntısını az da olsa gideriyor, fazla hissettirmiyor.

Genç Necip de her yere yetişmeye çalıştı. Mücadele etti. Ancak atak organizasyonlarında görünmedi.

Yılmaz Vural bu maçı kendi adına başarı hanesine yazıyorsa fazlasıyla yanılıyor demektir. Evet, takım paslaşıyor, rakibinden daha fazla isabetli pas kullanıyor ancak bunun sonucu belirlemede etkisinin az olduğunu da gözlemliyoruz. Holosko girdiği pozisyonları değerlendirmiş olsa oyunun şekli ve sonuç böyle gelişmeyecekti.

Beşiktaş avucunun içine aldığı şansı tekrar bırakıverdi. Bu maçtan hanesine yazacağı üç puan Beşiktaş için çok şey demekti. Kuşkusuz ligin tamamlanmasına sekiz hafta kalmışken liderle arasının altı puan açılması hesapların daha detaylı yapılmasına neden olacaktır. Hele Pazar akşamı Galatasaray, Trabzonspor’u yenerek İstanbul’a dönerse dört puanlık bir avantaj yakalamış olacak ve toplamda on puanlık bir fark oluşmuş olacaktır.

Ancak 74. Dakikadan sonra Beşiktaş’ın nasıl hücum edebileceğini görme şansı yakaladık. Zaten son yarım saat çok güzel bir maç oldu.

Uzay Gökerman

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..