Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ekim '10

 
Kategori
Spor
 

Beşiktaş'taki gerilemenin 4 nedeni

Beşiktaş'taki gerilemenin 4 nedeni
 

Sene başında, Trabzonspor ile birlikte, ligin en iyi oynayan iki takımından biri sıfatına nail olan Beşiktaş’ın geride kalan dokuz haftada sadece bir kez iki maç üst üste kazandığını ve son on beş puanın sadece dördünü alabildiğini düşününce siyah beyazlılar için akla gelen bir sıfattan ziyade soru oluyor: Beşiktaş geçen seneye mi dönüyor?

Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz sezona siyah beyazlılar kötü bir başlangıç yapmış, sonraki haftalarda toparlanma görülse de ligi dördüncü sırada bitirmiş, Türkiye Kupası’na çok erken veda etmiş ve Şampiyonlar Ligi grubunda sadece dört puan toplayarak sonuncu olmuştu.

Bu kötü tablonun ardından öncelikle teknik adam değişikliğine gidilmesi ve ardından Quaresma ve Guti transferleri bir anda takımın havasını değiştirdi ve kamuoyunda Beşiktaş’ın yeni bir kimlik kazandığı izlenimini uyandırdı; fakat yeni olan şey kimlik değil kostümdü.

Beşiktaş’ın yaşadığı istikrarsızlık için birçok neden sayılabilir fakat bu kötü gidişin en önemli dört nedenini şu şekilde sıralamak mümkün:

Büyük Beklenti

Beşiktaş’ın son dört resmi maçta aldığı dört yenilgi ile ortaya çıkan başarısızlın önemli nedenlerinden birisi, genel itibariyle geçen seneye kıyasla sadece iki oyuncusunu değiştiren bir takım ile ilgili beklentinin haddinden fazla artmasının yanlışlığıdır.

Siyah beyazlılarda özellikle sene başındaki olumlu görüntü elbette takdire şayandı fakat daha birkaç ay öncesine kadar hemen hemen her mevkide sorunları olan bir futbol takımının bir anda kusursuz hale geldiğinin düşünülmesi ve bu düşüncenin özellikle de Schuster tarafından paylaşılması siyah beyazlılar için bir yanılgı haline geldi ve bu yanılgı son maçlardaki kayıpların baş mimarlarından biriydi.

Sisteme Değil Futbolcuya Dayalı Başarı

Beşiktaş’ın birkaç aylık kısa bir süredeki büyük değişikliği ancak ve ancak bireysel performanslar ile mümkün olabilirdi ki puan kayıpları yaşayan kadrolarda Guti ve Quaresma’nın olmaması bir tesadüf değil mevcut değişikliğin kimlik boyutuna geçmediğinin en büyük kanıtıdır. Zira onların yokluğunda yerlerine oynayan futbolcuların aynı performansı sergileyememesi ve takımın hücum anlamında farklı alternatiflere sahip olmaması siyah beyazlıları son maçlarda adeta çaresiz bıraktı.

B. Schuster

Geçen hafta yıldız futbolcuların teknik direktörlük mesleğinde yaşadığı sorunlardan bahsetmiştim. Geçmişte çok başarılı bir futbolcu olan Schuster’de de bu dezavantaj rakiplere ve ligin geneline gereken önemi vermeme olarak kendisini gösteriyor. Böyle bir kanıya varmak için elbette erken fakat hazır durumda olmasına karşın Guti’nin oynatılmaması (İBB ve Kayserispor maçları) veya üst üste alınan üçüncü yenilgi olan Kayserispor mağlubiyetinin ardından “endişelenmeye gerek yok” açıklamasının yapılması Alman teknik direktörün futbola bakışının önemli bir şekilde tartışmaya açık olduğunu gösteriyor.

Nihat Kahveci

Nihat deyince aklımıza çok görüntü geliyor ama bunların en tazesi yıldız oyuncunun 2008 Avrupa Şampiyonası’ndaki müthiş performansı fakat şimdilerde Beşiktaş formasıyla izlediğimiz Nihat’ın aynı Nihat olduğuna inanmakta zorlanıyoruz. Nihat ile ilgili konu performans düşüklüğünden ziyade performansın tamamen ortadan kalkması ki özellikle takımın kendisine ihtiyaç duyduğu son haftalarda tecrübeli oyuncunun bu gereksinime yanıt verememesi takımın kötü gidişinin önemli nedenlerinden biri olarak kendini gösterdi.

Neticede Beşiktaş, geçmiş sezonların aksine iyi başladığı bir sezonda ilerleyen haftalarda puan kayıpları yaşadı fakat nasıl ki galibiyet alındığı dönemlerde yapılması gereken ayakların yerden kesilmesi yerine galibiyetlerin sürekli olmayacağını düşünmekti şimdi de doğru olan kötü gidişin sürekli olmayacağını bilmektir.

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..