Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mart '14

 
Kategori
İstanbul
 

Beyoğlu

Beyoğlu
 

tercihlerim benden boşansa, gitmek ne yakışıklı gelirdi şu an..


Eskimiş köhne binalarını görünce, tarihi esermiş gibi hisleniyor, seviyorsun.

Kendi memleketinde sinirlerini hoplatan araba-korna seslerini, düşün bu şehrin trafiği bile diyemiyorum, seviyorsun.

Üst üste binaları, tıkış tıkış varoşları yine utandırırken memleketinde, tez konusu allaaam diye gülümsüyor; seviyorsun..

Dolmuşta oturacağın yere kimse oturmasın diye çantanı bırakıp şoföre para vermeye gittiğinde memleketinde, burada el her daim tetikte bırakmak ne kelime yürürken bile.. Ama yine de sağlam ve coşmuş seviyorsun..

Bu şehrin ürkütmesi bile mestediyor seni

Gidip İstiklal'de Balık Pazarında midye tavanı yiyip  gecenin onikisinde, yayan otele dönüyorsun

Zevk ala ala değil, zevk tırsa tırsa

Ama yine de..

Arada bir uğrayıp bu şehre

Ona kötülük yapıyor olsan da

Kirleterek belki de bu şehri

Temizleniyor, temiz dönüyorsun..

Belki de hayatından bir iki gün çıkmana izin veren bu şehre günah çıkartıyorsun..

İstanbul kadar büyülü

Beyoğlu kadar büyü bozan

Ve  yedi tepesi kadar terkedilmek istenip de

Edilemeyen aşkların kadar

Ağlıyor, doluyor, boşalıyor, içiyor, sızıyor, gülüyor, mest oluyor, buluyor, kayboluyorsun..

Bir tek özlemini alamıyor..

Özlüyorsun

Hep özlüyorsun..

Ürküp de sakındıkların sahip olduktan sonra sana

Özlemlerini bırakıp giderlerken..

İnkar ediyor ama özlüyorsun

Özlemekten ölüyor sandığın geceler kadar adres soruyorsun..

Ve inan İstanbul

İnan Beyoğlu

Nüfusunuz ve nüfuzunuz kadar kaçsanız da içime

Dolduramazsınız

Dolduramazmışsınız

Dolduramadınız

İçimdeki darası dünya kadar boşluğu..

İstemek ne haddime

Sadece özlüyorum

Hepsi bu....

 
Toplam blog
: 164
: 380
Kayıt tarihi
: 19.09.08
 
 

"Ne yormak istedim seni. Ne de yormak kendimi. Çok çalıştım Gitmeye de kalmaya da… İkisi de aynı acı..