Bıktık şu silahlardan ve magandalardan

Türk milleti olarak hayvanları sevdiğimiz bi gerçek. Kimi duvara asılmış bir kafesin içinde seviyor, kimi bahcede kümesinde veya kulubesinde, kimi akvaryumda, kimi de tabağında pişmiş olarak bekleyen hayvanları çok seviyor.

Ta ki Tarkan'ın (hani Kartal Tibet'in oynadığı) yanında bir adet at ve bölümlerine göre 1-2 yavruları da sayarsak bayağı da bir kurt sürüsü oluyordu. "At, avrat, silah" vazgeçilmezidir Türklerin. At'a binemese de Altılı ganyan oynar. Kadın konusu zaten malum...

Gelelim silaha acaba bu silah tutkusu ne zaman son bulacak?.. Bu tutkunun sadece sahip oldugumuz toprakları savunmak için kullanılacağını öğrettiler bize çocukluktan beri. Peki ya maganda kursunlarıyla ölen masumların suçu ne, onlar mı kastetti vatana?

"Bir düğünde çıkıp oynuyorlar halay çekiyorlar" diye ölmesi mi gerekiyor yada bir takım başarı kazandı diye insanların ölmemek için sıgınaklara mı girmesi gerekiyor? Nedir bu saçmalık, balkonda otururken basına kursun isabet edip ölen kızın suçu ne? Annesinin elinden tutup sokakata gezerken serseri bir kursunla ölen küçücük çocugun sucu ne? Daha yüzlercesinin suçu ne?..

Suçlu arayalım mı peki? Çok uzağa bakmaya gerek yok...