- Kategori
- Yurtiçi Tatil
Bilecik / Çengeller Köyü (1)
Köyümüzün uzaktan görünümü
Yaz ayları boyunca iş yoğunluğum nedeni ile tatile çıkamamıştım. Şimdi ise yorgun bir dönemin ardından tatile çıkmış olmanın keyfini yaşıyorum.
Yarın sabah saatlerinde yola çıkıyorum. Eğer yolda trafik canavarı ile karşılaşmazsak öğlen saatlerinde memleketime ayak basmış olacağım.
Bilecik ve Çengeller Köyü, benim ruhumun sılasıdır. Ruhumun dinlenebildiği tek yer orasıdır. İstanbul’un keşmekeşinden sonra ruhumun buna ihtiyacı var. Çıplak ayaklarımın toprağa değme zamanı geldi artık. Böcek ve kuş seslerinin yaladığı yamaçlara bakarak hayal kurma vakti de. Kıvrım kıvrım akan Sakarya ile kucaklaşmanın vakti de.
Köyüm, küçük, sessiz ve yeşili bol bir yerleşim yeridir. Anadolu kültürü ile özdeş bir köydür. Ruhum o kadar özlemiş ki! Yeşilin kokusunu bol bol duyup, o tertemiz havasını soluyacağım. Toprağında yetişen nefis yemişlerinden yiyip, buz gibi ve klorsuz suyundan içeceğim. Ellerini nasır bağlamış emekçileri ile sohbet edeceğim. Onların sınırsız misafirperverliğini yaşayacağım. Annem ve babamla hasret giderecek ve tüm sevdiklerimle şen kahkahalar atacağım. Bağlarına girecek ve insanın damağını yakan lezzete sahip üzümlerini yiyeceğim. Hepsinden önemlisi; içime çöreklenmiş bu şehrin zehrini, benim için kutsal olan topraklara boşaltıp geleceğim.
Anadolu’dan kopup gelen yüreğime, on gün boyunca Anadolu’yu yeniden yaşatacağım. Muhtemelen birçoğunuzun tatil anlayışı benden farklıdır. Ancak ben bu şekilde dinlenebiliyorum. Benim için tatil; toprağım demek, sevdiklerim demek, Anadolu demek!
On günlük bir ayrılığın ardından, döndüğümde sizlerle yaşadıklarımı paylaşmak üzere.