Bilecik hakkında bilgi

Yüzyıllar boyunca ihtişamlı varlığını sürdüren, bir çok millet üzerinde muhteşem izler bırakan, Kayı Boyu'nun Orta Asya'dan 400 çadırla gelip kök saldığı, yurt edinip yerleştiği ve Söğüt'te Osmanlı Devletini kurduğu bir şehirdir Bilecik.

Doğusundan Bolu ve Eskişehir, güneyinden Kütahya, batısından Bursa ve kuzeyinden Sakarya illeri ile çevrilidir. Yüzölçümü ve nüfus yapısı ile oldukça küçük bir ildir. Coğrafi yapısına baktığınızda bunun nedeninin engebeli ama bir o kadar da başı dik dağlar olduğunu görürsünüz. Kucağını kıvrım kıvrım akan Sakarya’ya açmış ve ardına aşıran dağlar, sanayileşmenin ve büyümenin bir ölçüde önünü de kesmiştir.

Bilecik kültür turizmi açısından oldukça zengindir. Eğer bakmayı bilirsek Şeyh Edabalı Türbesi dilek dileme yeri değil, asırlık bir devletin fikriyatının yattığı yerdir. Her bireyin ömründe en az bir defa ziyaret ederek dua etmesi gereken bir şahıs, hayatında fikrini anlattığı ocağında yatmaktadır.

Bilecik’te hem toprak hem de taş sanat eserine dönmektedir. Gün boyunca bağda ve bahçede çapa yapan eller, bir ara tezgâhın başında toprakla buluşmakta ve ortaya içinde mis gibi lezzetlerin pişeceği çömlekler çıkmaktadır.

Bilecik her yıl çeşitli tören ve şenliklere de ev sahipliği yapmaktadır. Bunlardan biri olan Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Söğüt Şenlikleri her yıl daha büyük bir ilgi ile Eylül ayının ikinci haftasının son üç günü (üçüncü gün-Pazar günü büyük tören) yapılmaktadır. Bir diğer şenlik olan "Bilecik’in Düşman İşgalinden Kurtuluşu, Ahilik ve Şeyh Edebalı Kültür Sanat Festivali" 5-6-7 Eylül tarihlerinde Bilecik’te yapılmaktadır.

Yine Marmara Bölgesi'nde en fazla nar üretimi yapılan yer olan Bilecik İlimizin İnhisar İlçesinde Ekim ayı ortalarında "Nar Festivali", Haziran ayının 23’ü ile 25’i arası da Gölpazarı ilçesinde Kiraz Festivali düzenlenir.

Bulutlarla kucaklaşmak için kollarını uzatmış gibi duran çınar ağaçlarının gölgesinde buz gibi ve nefis yayık ayrını yudumlamak, bedene şifa veren doğal kaynak suları ile şifayı bulmak, ruha dinginlik veren gölet ve akarsuları ile ruhunuzu dinlendirmek, ormanın kokusu ile yaylardaki çiçeklerin kokularının karıştığı havayı solumak, başını göğe uzatan dağlarına tırmanmak ve kekik kokan yaylarında yürümek isterseniz, Bilecik sizi bekliyor!

Bilecik ile ilgili köşe bucak yazılarıma devam edeceğim. Saklı tüm güzellikleri sizinle paylaşacağım. Ben ülkemi seviyorum, ben kültürümü, tarihimi, doğamı, kırları, çiçekleri, kuş seslerini seviyorum diyorsanız, Bilecik konuşmaya devam edecek!

Köşe bucak Bilecik yazılarımda görüşmek üzere!