Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ekim '06

 
Kategori
Yurtiçi Tatil
 

Kaş

Kaş
 

Eski bir atasözü vardır güzel kızlar veya kadınlar için kullanılan.

Eğer bir genç kız ya da kadın çok güzelse ondan, " Kaş ile göz, gerisi söz " diye bahsederler. Bu atasözü bana da Antalya' nın şehir merkezine en uzak ilçelerinden biri olan Kaş' ı hatırlatır.

Şehir merkezinden yola çıkıldığında kara yolu ile yaklaşık 3 saat içinde Kaş'a varmak mümkün.

Akdeniz' in renginin en güzel göründüğü yerlerden biridir Kaş.

Yaşayanlarının mütevazılığı ile birleşince sadece birkaç günlük tatile gitmek değil, bu tatili yılda en az bir kez tekrarlamak geçer aklından tatile gelenlerin.

Bir ilçeden çok, dik yamaçların altında kalmış kasaba görüntüsündedir Kaş.

Küçük sayılacak çarşısını gezerken, çarşının adı ile boyutu arasındaki tezat ilgi çeker.

Çarşının adı "Uzun Çarşı"dır. Oysa kısa denilebilecek bir sokağa kurulmuştur çarşı.

İçindeki hareketi, hediyelik eşyaların çeşitliliğini görünce çarşının kısalığını falan unutuverir de aynı yerleri dolaşmaktan usanmaz insan.

Kıyıda ise irili ufaklı tekneleri görmek mümkün. Bu tekneler tatilcilere günlük turlar düzenlemekte .

Günü birlik de olsa civardaki adaları bu sayede görebilmek, mini bir Mavi Yolculuk yapmak mümkün.

Su altı dalışları, kano turları, doğa yürüyüşleri, yamaç paraşütü, Kaş tatilini daha da hareketlendirmekte.

Günün yorgunluğunu atmak için görünüşü salaş ama insana bir o kadar da keyif veren meyhanelerde güne son nokta konulabilir.

Kaş'ın adının nereden geldiği ve tarihçesini merak edenlere bir kaç kısa bilgi de vermek isterim:

Antik çağlardaki adı, arkeolojik bulgularla da kanıtlanmış "Habesos"muş; ancak kent tarihte "Antiphellos" adıyla anılmış. Anadolu Selçuklu Devleti topraklarına katıldıktan sonra da adı "Andifli" olarak anılmaya başlamış.

Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılmasından sonra da Osmanlı Devleti Topraklarına Yıldırım Beyazıt zamanında katılmış.

Uzun süre "Andifli" olarak anılmış Kaş'a ilk kez Evliya Çelebi'de "Kaş" adıyla rastlanıyor.

Bir söylenceye göre Kaş, lekesiz, saf, beyaz bir taşa verilen admış. Bu taşı taşıyanlara şimşek ulaşmazmış. Susandığında ağıza bu taş alınırsa insanın susuzluğu dinermiş. Saf ve beyaz bir taş olduğundan bu güzel ilçeye layık görülmüş bu ad. Şimdilerde taşın varlığı tek tük hatırlansa da böyle bir taş şu anda bulunamıyor.

Kaş'a gidince konaklama yönünden problem de yaşanmıyor. Ucuz ve temiz ev pansiyonları veya lüks otellerde konaklayarak her bütçeye uygun bir tatil geçirmek mümkün.

Tatilinizi ev pansiyonlarında geçirmeyi tercih edersek, evimizdeki rahatı fazlasıyla bulabileceğimiz birçok pansiyonun hizmetlerinden yararlanmamız mümkün.

Kaş'ın kapı komşusu, manzarası güzel Meis adasının adı da Yunanca'da "Göz" anlamına geliyor. O kadar da yakınlar ki birbirlerine, yetenekli bir ressamın fırçasından çıkmış "kaş" ve " göz" gibi duruyorlar. Hem Kaş, hem göz, doğal güzellik konusunda birbirlerini tamamlıyor.

Bu doğal güzellik için söylenecek fazla söz yok.

Yine de bir eleştiri yapmak isterim, gözüme fazlasıyla çarpan biri konuya değinmek isterim; Kaş tüm doğal güzelliğine rağmen Antalya'nın hızlı betonlaşmasına yenik düşmek üzere...

Her şeye rağmen Antalya'nın uzaklardaki bu güzel ilçesine gidildiğinde tüm benliğinizi gizemli bir çekicilik kaplıyor.

Sadece bu çekiciliği yaşamak için bile Kaş görülmeli.

 
Toplam blog
: 157
: 1671
Kayıt tarihi
: 12.10.06
 
 

İstanbul doğumluyum ama 20 yıldır Antalya'da yaşıyorum. 3 yaşında bir oğlum var ve eğitimciyim. Kend..