Anne tuvaletim geldi...

Bir annenin çocuğu büyürken yaşadığı en önemli sıkıntılardan biri de çocuğa tuvalet eğitimi vermektir. Her anne doğru zamanı yakalamak ister, ama o zaman bir türlü bulunamaz. Çocukla iletişim kurmakta zorlanılır. Sonuçta hem çocuk için hem de anne için zorlu günler başlar.

Yaklaşık 2-3 yıl boyunca bez bağlamaktan yorulmuş anne çocuğunu bir an önce tuvalete alıştırmak ister. Bu süreç bazı istisna çocuklar olsa da hemen hemen pek çok anne için uzun sürebilir ve çocuktan çocuğa farklılık gösterebilir.

Şu sıralar oğlumla ilgili ben de aynı sorunları yaşıyorum. Bana en başından beri söylenen tuvalet eğitimi konusunda çocuğa baskı yapılmaması idi. Tuvalet eğitimi vermek için en uygun zamanın ise; çocuğun sabahları uyandığında bezinin kuru çıkmaya başladığı dönemlerdi. Bu nedenle 2 yaşında başlamak istediğim tuvalet eğitimini biraz ertelemiştim.

Oğlum birkaç gün sonra 3 yaşında olacak.Yazın tuvalet eğitimi daha doğru olur düşüncesiyle, sıcak bir şehirde de yaşadığımdan, mayıs ayı sonundan itibaren bez bağlamamaya başladım ve tabii sorunlarımız da başladı. Bir gün fark ettim ki oğluma vereceğim tuvalet eğitimi, aramızda bir inatlaşmaya ve savaşa dönüşmüş. Ben onu tuvalete alıştırmaya çalışırken, o ısrarla tuvalet olarak evin çeşitli bölümlerini kullanmaya başlamış hem de gözümün içine baka baka!

İçinde bulunduğum durum gittikçe karmaşık bir hal alırken, ne yapacağımı bilmez bir halde S.O.S. sinyalleri verirken,neler yapabilirim diye internette, kitapevlerinde araştırma yaparken imdadıma bir kitap yetişti.

Beyaz Balina Yayınları tam da annelerin bu sorununu çözümlemek üzere yayınlamış bu kitabı.

Kitabın adı: Anne Tuvaletim Geldi

Kitabın yazarı Jan Faull adında 20 yıllık uzman bir aile eğitmeni.

Kitabın önsözünde Türk Pediatri Birliği Başkanı Prof Dr. A. Murat Tuncer’in şu sözleri yer alıyor: "Kitabı okuduğunuzda, çocukların birer birey olduğunu kabul ederek davranmanın ve her çocuğun belli kalıplarda değil de kendine özgü bir tarz ile eğitiminin ne kadar önemli olduğunu anlamanın, çocuklarınızla olan ilişkilerinize çok önemli katkılar yapacağını hissedeceksiniz."

Kitapta öncelikle uzun uzun tavsiyeler yerine, günlük hayatta diğer ailelerin tuvalet eğitimiyle ilgili yaşadığı hikayeler dikkat çekiyor. Gerçek hayattan alınan bu tuvalet hikayeleri kitabı daha da keyifle okunur hale getiriyor. Ayrıca bu hikayeleri okuyunca anne olarak bir nebze rahatlamak da mümkün.

Kitap oğlumla tuvalet konusunda yaşadığım savaşı, "Güç mücadelesi" olarak nitelendirmiş. Güç mücadelesi yapmak yerine, tuvalete gitmekle ilgili en ufak adıma bile olumlu yaklaşmanın çocuk için önemini vurgulamış.

Her şeyden önce çocuğun bir birey olduğunu tuvalet eğitimi konusunda da kabul etmemiz gerektiğini, çocuğun tuvalet eğitimine, fiziksel, sosyal, duygusal ve zihinsel olarak hazır olup olmadığını nasıl anlayabileceğimize dair ip uçları vermiş.

Kitabı okuyup bitirdiğinizde artık çocuğunuza nasıl davranmanız gerektiğini bilecek, gelecekte anılarda kalacak tuvalet eğitimini de hem kendiniz, hem de çocuğunuz için keyifli bir hale getireceksiniz.

Ben kitabı okuduktan sonra ne mi yaptım?

Öncelikle aramızdaki savaşı sonlandırdım. Tek başıma barış çubuğu uzattım oğluma. Tuvalet eğitiminin O’nun için en özel eğitimlerden biri olduğunu kendim kabul ettim.

Şimdi eskisi kadar olmasa da biraz aksaklıklar oluyor tabii ama kitap insana kesinlikle sakinleştirici etkisi yapıyor. Çocuğunuza sinirleriniz alınmış gibi davranabiliyorsunuz...