Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ağustos '12

 
Kategori
Bilgisayar
 

Bilgisayar başında biten hayatlar...

Bilgisayar, biz insanlara verdiğinden fazlasını alan günümüzün vazgeçilmez teknolojik bir cihazı. İcat edilişinden bu zamana kadar sürekli olarak geliştirilmiş. Haberleşmede üstüne yok. Bir de alem sözüyle tarif ediliyor ki, buna alıştık: Sanal Alem... İşte hayatların bitmesi de buradan başlıyor.

Bayramda hangi aleye gittiysem, ailenin derdinin bilgisayar olduğunu gördüm. Çocukların bilgisayar bağımlısı olmaları, aile büyüklerini korkutuyor, endişelendiriyor, üzüyor. Çocuklar sabahlara kadar uyumuyorlar... Sabaha karşı uyunuyor ve akşam üzeri ancak uyanabiliyorlar. Akşama yakın saatte yedikleri, kahvaltı yerine geçiyor. Sonra da geceleri uyuyuncaya kadar, yemekten çok atıştırma şeklinde yeme içmelere devam ediliyor. Aileler, okulların açılmasını dört gözle bekliyorlar, o zaman mecburen, çocuklar, erken yatıp erken kalkacaklar.

Bu modern ve vazgeçilmez cihaz, her yaştan insanın hayatını bitiriyor.

Çocuklar ve gençler; "sanal alem"lerindeler ve bu sanala gençliklerini kurban ediyorlar. Sağlıkları heba oluyor. Kendilerini kontrol edemeyip gizliden gizliye arkadaşlıklar kuruluyor, yanlış insanlardan telafisi mümkün olmayan zararlar görülüyor. Elektrik gideri, internet gideri, zaman kaybı, sağlığın sihhatin kaybı, beynin zarar görmesi, gözlerin kör olma riskinin hasıl olması gibi çok çeşitli zararlara yol açmaktadır.

Marketlerde çalışan gençlerin; hani o kasiyer dediklerimizin kullandıkları da birer bilgisayar. Kapalı alanlarda, sürekli yanan lambalar altında, az bir ücretle çalışmaları ve tüm gün bilgisayar başında olmaları sağlıklarını mahvediyor; tüketiyor hayatlarını...

Muhasebeciler, büro memurları, banka çalışanları haftanın en az altı günü bilgisayar başında helak olmaktadırlar. Eve taşınan işler de evdeki bilgisayar marifetiyle halolunacağından, tekrar bilgisayar başında geçen zaman ve biten hayatlar... Bu bir zorunluluk, geçim davası... Bizi üzen asıl problem, bir şekilde bilgisayara olan bağımlılık.

Bilgisayar bağımlılığı hayatı, hayat olmaktan çıkarıyor. Aile içinde yaşanan tartışmalar, dargınlıklar, evi terk etme gibi tehditler aslında tam bir aile çilesi meydana getirmektedir. Konu ne?!.. Bilgisayar!.. Bize, hayatı zehir eden cihaz.

Bilgisayarın sanal aleminden, tanışmalardan, sahteciliklerden kaynaklanan haberlere, gazete ve televizyonlarda artık daha sık rastlamaktayız.

Çaresi de pek kolay değil. Kendi dünyası, alemi, etkileşim ortamı oluyor bilgisayar ve çocuk bundan kurtulamıyor. Aileler çare bulamıyor. Anne ve baba da bilgisayarkolik ise, bu sorun daha da içinden çıkılmaz bir hal alıyor.

Yetişkinler, kozalarına çekilenler ve belki de mutsuzlar bilgisayara daha çok kurban ediyorlar kendilerini. Bir dünya oluyor; birilerine ulaşılan kapı oluyor, sanal manal her neyse... İnsanların önemli bir kısmı kendilerini yalnız hissediyor, yalnızlıktan kurtulma aracı olarak görülüyor bilgisayar...

Ödevleri yapıp çıkmak; yani bilgisayarı kapatmak, okunacakları okuyup çıkmak, yazışmalar varsa halledip kapatmak en doğrusu. Bunu başaramadığımız zaman, sağlık, sihhat, sağlam beyin ve düşünme kabiliyeti kalmıyor.

Dert, insana çareyi zorluyor. Hasta olduğumuzda doktora gidiyoruz, sağlık güvencemiz olsa bile bir miktar masrafımız oluyor. Biraz çabayla da iyileşiyoruz. Bilgisayara ve türevlerine de para verip başına tünüyor ve kendimizi hasta ediyoruz. Bir yanda masrafla hastalıklarımızdan kurtulmaya çalışıyoruz; öte yandan da bilgisayara ve bağlantılarına, şunlarına, bunlarına, paralı sitelerine para verip kendimizi hasta ediyoruz. Daha acısı, tuzaklara düşüp hayatını tehlikeye atanlar da oluyor.

Yazarlar, düşünce adamları, güvenlik mensupları  ve işi nedeniyle ekmek parası için bilgisayar başında çalışanlara ne diyelim; zorunlu olarak bilgisayarla cebelleşecekler.

Kendimize tabiat merkezli uğraşlar, işler bulmalıyız; güzel dostlar bulmalıyız. Bunu başaran insanları örnek almalıyız, mesela Hayrettin Karaca... TEMA ile neler neler başardı ve başarmakta...

Adı üstünde "Sanal Alem"...

Bu iki kelimeyi sevmedim...

Bigisayar hayatları bitirmekte; bitirmeye de devam edecek...

 

 
Toplam blog
: 323
: 2029
Kayıt tarihi
: 04.09.06
 
 

Yaşanan her hayat en iyi hayattır; yeter ki içinde kötülük olmasın!.. ..