Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Haziran '16

 
Kategori
Kimya
 

Bilime ilham veren rüyalar ve ünlü kimyagerler.. Friedrich Kekule(1829-1896)

Bilime ilham veren rüyalar ve ünlü kimyagerler.. Friedrich Kekule(1829-1896)
 

Kimya bilimi insanlık tarihi kadar eskidir ve bilimin sanatla, hatta sihirle karıştığı ve şu ana kadar insanlığın en kadim buluşlarının yapıldığı farklı bir temel alandır.
Bu temel alanın ekollerinden biri olan Alman kimyacı Friedrich Kekule karbonun dört bağ yaptığını bulmanın yanı sıra, aromatik yapının temelini oluşturan benzen yapısını aydınlatarak modern organik kimyanın temellerini atmıştır.
 
HAYATI
 
Darmstadt'de doğan Kekule'nin yapılara karşı olan merakı daha küçük yaşlarda başlamıştır. O zamanlar ilgisi binalar üzerinde yoğunlaşmıştır ve mimar olmayı planlamaktadır. Bu amaçla Giessen Üniversitesi'nde mimarlık eğitimine başlamıştır. Bu arada parlak ve genç bir kimyacı olan Justus van Liebig'le tanışmış ve hayatının akışı değişmiştir.. Liebig farkında bile olmadan, Kekule'yi mimarlığı bırakıp kimyacı olmaya yöneltmiştir.. Bu karar, hem Kekule'nin yaşamında, hem de kimya tarihinde bir dönüm noktası olmuş kendisi modern kimyanın kurucularından biri olarak bilim tarihine geçmiştir.
 
1852 yılında doktorasını tamamlayan Kekule, ingiltere ve Fransa'da büyük bir geziye çıkmıştır. Bu gezi sırasında birçok bilim insanı ile tanışmış, yapılmakta olan kimya araştırmalarını izlemiştir. 1856 yılında Almanya'ya dönünce Heidelberg Üniversitesi'nde öğretim üyeliğine başlamış ve kendi özel laboratuvarını kurmuştur. Kekule, yolculukları ve diğer bilim adamlarıyla yaptığı görüşmeler sırasında, atomların değerlik kavramıyla ilgilenmeye başlamış ve sonrasında ise organik kimyanın temel elementi olan karbon kimyası üzerinde çalışmaya başlamıştır. 
 
‘’1858 yılında karbon atomunun dört bağ yapabildiğini açıklayan tarihî makalesini yayınlamış ve kimyada bir çeşit devrim yapmıştır.’’ 
 
Buna göre bir karbon atomu dört başka atomla bileşebiliyordu. Daha önemlisi, Kekule, dört karbon bağından üçünün yine karbon atomlarıyla bağlanabileceğini, böylece bu atomlardan uzun zincirli bileşikler oluşabileceğini göstermiştir. 
 
Çok geçmeden "Kekule Yapıları" dünyanın her yanındaki kimyacılarca benimsendi.
 
Kekule yapıları yardımıyla çok büyük ilerlemeler yapılmasına karşın önemli bir sorun çözümsüz kalmıştır. Benzen adlı hidrokarbon bileşiğinin yapısı kimyacıları şaşırtıyordu. Benzenin sentetik boya yapımında önemli bir ham madde oluşu sorunun biran önce çözümlenmesini gerektiriyordu. Kimyacılar benzenin kapalı formülünün C6H6 olduğunu biliyorlardı ama bu on iki atomun nasıl bağlandığını bulamıyorlardı. Bu sorun bugün bile çok büyüleyici bulunan bir şekilde, bir rüya ile çözüme kavuşmuş, yapı büyük bir sezgi gücüyle yine Kekule tarafından aydınlatılmıştır.
 
KEKULE’NİN ÜNLÜ RÜYASI
 
Kekule 1865 yılında sürekli yapıyı aydınlatmaya uğraştığı meşgul kafası ile bir gün ateşin karşısında kestirirken düşünde, atomların yılan gibi kıvrılıp büküldüklerini gördü. Düşüne yılanlar girdi.
 
‘’Yılanlardan biri kuyruğunu ısırdığında bir halka oluşturdu’’,
 
Birden uyanan Kekule, benzen molekülünün sorun yaratan yapısını çözdüğünü kavradı. Her birine bir hidrojen atomunun bağlandığı altı karbon atomunun oluşturduğu halka çözümün anahtarıydı. Kekule benzen molekülünün halka şeklinde bir yapıdan oluştuğunu bu kuyruğunu ısırarak halka oluşturan yılan rüyası ile çözerek, bilim tarihinde çok farklı bir yere sahip oldu..
 
Kekule'nin buluşlarının yayınlanmasından bu yana birçok gelişkin kuram ortaya atıldı. Kekule'nin yapısal denklemlerindeki basit bağ çizgilerini açıklayan oldukça karmaşık matematik denklemler bulundu. Yine de çağdaş kimyacılar molekül yapılarını açıklamak için basit, ama güçlü bir yaklaşım olarak gördükleri Kekule yöntemini kullanmaktadırlar. Kekule denklemlerinin sağladığı ek bilgilerle kimyacılar yepyeni maddeler geliştirme olanağını buldular.
 
Aradan geçen yıllar boyunca yapılan birtakım değişik ve geliştirmelere karşın Kekule'nin kimyasal maddelerin yapısına ilişkin dâhice açıklamaları, organik moleküllerin tanımlanmasında bugün de kullanılmaktadır.
 
Bilimle metafizik arasında bugün bizim çözemeyeceğimiz bağlar olabilir.
Bu rüya ve yapı tayini son derece ilginçtir.
 
Benimde bu rüyaya yapılacak naçizane bir yorumum olabilir.
Neden yılan üstünden yapının gösterildiğine dair.
Benzen kanserojendir..Yılan imgesi bunu işaret ediyor olabilir.
 
Bilim bugün hala en seçkin beyinleri etkilemeye, bilgi yolcularını ışığa koşan pervaneler gibi kendine çekmeye ve çok sayıda deneysel çözümsüzlük hala bir çok araştırmacının uykularını kaçırmaya devam ediyor.
 
Saygılarımla..
 
Prof. Dr. Nazan Apaydın Demir
Muğla
 
Toplam blog
: 130
: 1375
Kayıt tarihi
: 08.04.14
 
 

Muğla Üniversitesinde Prof. Dr. olarak çalışmaktayım. Kozmetik Ürünler Uygulama ve Araştırma Merkez..