Bilimsel olmayan zorlamalar nereye kadar

TBMM   Milli Eğitim Komisyonu yeni bir tasarı görüşüyor; Milli Eğitim sistemini kökten değişikliğe uğratacak bir sistemin kapısını aralamak istiyorlar. İnsan ilk bakışta Eğitim ve öğretim sisteminde devrim yapılıyor sanar. Zorunlu eğitim 12 yıla çıkıyor . İşin aslına bakınca hiçte öyle olmadığı ve ne olduğu pek anlaşılamayan, bilimsel dayanaktan, pedagojik bilgiden uzak, işi eğitim olmayan bir kaçtane vekilin TBMM başkanlığı aracılığı ile Milli Eğitim komisyonuna al benim istediğim doğrultuda yasa yap demekten başka bir şey değildir.     

Bu bazılarının dediği gibi İmam-hatiplerin önünü açmak için yapılıyor yaklaşımına da katılmıyorum. Çünkü günümüz şartlarında imam-hatiplerin önü zaten açık. Vatandaş istediği okula çocuğunu göndermekte bir engelle karşılaşmıyor. Bana göre bu yasa çocukları kısa zamanda Milli Eğitim sisteminden koparıp, Kuran kurslarının öünün açabilmek için oralarda okuyan öğrencilerin Okula gitmeden sadece kuran kursunda okuyarak lise diploması almasını sağlamaktır. Şimdi efendim bu olay Eğitimci olmayanlara doğal gibi görülebilir. Hatta ne var bunda çocuk hem dinini öğreniyor hemde okumasından geri kalmıyor denebilir. Oysa bunun sakıncalarını daha sonra göreceğiz ve Eğitimimizi  kuran kurslarınıda içine çekerek içinden çıkılmaz hale dönüştürecek bir yola girmiş oluyoruz. Atatürk'ün eğitim birliği tamanen ortadan kalkar. Eğitimde tarikatların elini güçlendiririz. Aynı zamanda  Kuran kursunda okuyan öğrencilerin noksan olan yanlarını dersanelerde tamamlamak için dershanelere bir kat daha fazla para aktarılmasına sebep olacak bir sistem olduğu için yeniden sistem dışına çıkan öğrencileride dershanelere çekecektir. Bu da yeni kazanç kapıları açılmasına neden olacaktır. İş bununlada kalmıyor, Buralardan mezun olan öğrencilerin Milli Eğitim mezunları ile taban tabana zıt dünya görüşleri ile toplumun içine katılmaları sonunda birbirlerine düşman demeyelimde en hafifinden uyum zorluğu çeken gençler yetiitirildiği bir gerçektir. Yarın bu insanlar imam -hatiplerin öğrencilerini bile beğenmeyen, hatta değişik kuran kursu öğrencilerinin bile bir birlerini beğenmediği bir karmaşa yaşanmayacağını kim garanti edebilir. 

Ben 12 yıl İmam- hatıplerde öğretmenlik yaptım. O öğrenciler de diğer okulların öğrencilerinden çok farklı değiller. Bir ailede çocukların biri normal liseye giderken bir diğeri imam -hatıp okuyabiliyor. Belki şu an asgari müştereklerde birleşe biliyorlar, yalnız kuran kursu öğrencisi ile anlaşmaları olası değildir. Şimdi yapılmak istenen tamamen mürit devlet adamı yetiştirmek gibi bir şey olduğunu düşünüyorum. Buna AKP Bakanları ve millet vekillerinin bile izin vereceğini düşünmüyorum. Bekleyelim görelim. Devlet  yönetiminde öç almak, rovanş almak veya kınını kusmak yoktur. Milletin uyum içinde kardeşçe bir arada yaşamasını sağlamak vardır. En büyük medeniyet demokrasilerde yeşerir, Dünyayı siyah beyaz dan ibaret gören gençlerin yetiştiği bir ülke olmamıza Başta AKP olmak üzere tüm parlementerlerin izin vermeyeceğine inanıyorum, inanmak istiyorum.