Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Haziran '09

 
Kategori
Haber
 

Bir başka Dünya mümkün!

Bir başka Dünya mümkün!
 

Dayanışmanın küreselleşmesi, insan haklarına, çevreye saygı gösteren, toplumsal adalet, eşitlik, halkların bağımsızlığı için hizmet eden uluslararası demokratik sistem ve kurumlar üzerinde yapılanmasına katkı sağlama amacıyla ilkin, 25-30 Ocak 2001 tarihlerinde Brezilya’da, Porto Alegre'de düzenlenen Dünya Sosyal Forumu'nu (DSF), hiçbir yönlendirme, hiyerarşileştirme, sansür ya da sınırlama getirmeksizin, elindeki bütün imkanları kullanarak, sosyal ayrımcılık ve yoksullukla savaşa çağrı yapan örgüt veya örgüt grupların bir bileşkesi.

Adı üzerinde bir sosyal-küresel forum. Sao Paulo'da, 9 Nisan 2001'de DSF Organizasyon Komitesi'nde yer alan örgütler tarafından “ilkeleri” (geliştirilmeye açık biçimde) onaylanmış ve kabul edilmiş. Sekreterya’da 8 örgüt bulunuyor. İlk Dünya Sosyal Forumunu başlatan bu 8 örgüt - Abong, Attac, CBJP, Cives, CUT, Ibase, MST ve Social Network for Justice and Human Rights (Adalet ve İnsan Hakları için Sosyal Ağ) – o sekreteryayı oluşturuyor.

Dünya Sosyal Forumu (DSF), Mumbai’ye taşındıktan sonra bir Hindistan Organizasyon Komitesi (IOC) kurulmuş. Daha sonra IOC, DSF Sekreteryasına dahil edilmiş. Genel politik meseleler, DSF’nin geleceği ve yıllık etkinliklerin metodolojisi gibi konular, Uluslararası Konsey tarafından ele alınıyor ve takip edililiyor. (1) Formun bünyesinde, Mekan, Dayanışma, Ekonomi, Çevre ve Sürdürülebilirlik, Kültür, Tercüme, İletişim, Eylem Çağrısı, Özgür Yazılım gibi çeşitli çalışma grupları bulunuyor.

Gerçekte DSF, her yıl “700 oturumda 700 konu” tartışılan Davos ile eş zamanlı olarak ve dünyayı yöneten zengin güç çevrelerine karşı, emeğin, sosyal dayanışmanın, bilimin dünyasını ön plana çıkarabilmek için toplanıyor. . Bir amacı da, on binlerce kişinin katılımıyla medyanın ilgisini ve kamuoyunun desteğini kazanabilmek. Sosyal yanı, entelektüel birikimi daha ağır basan, halk şenliği renklerini de taşıyan bu organizasyona Türkiye’den de katılanlar var. Özellikle sırasıyla Floransa, Paris, Londra, Atina ve Malmö’de yapılan Avrupa Sosyal Formu ve yanı sıra 2005’te Barselona’da düzenlenen Akdeniz Sosyal Formu da aynı almaşığın değişik bileşenleri.

Enternasyonalin ilham verdiği Bloklaşma çökünce ve Üçüncü Dünyanın “Bağlantısızlar” hareketi de çözülünce, mikro milliyetçilik ve etnik aidiyetin paramparça ettiği ve medeniyetlerin ittifak değil kısmen çatışma içine sürüklendiği dünyamızda, emeğin, sosyalliğin, yeni bir küresel dayanışma yaratması çok kolay değil. Bir zamanlar “işçiler birleşin” denirdi, “kapitalistler birleşti”. 2. Büyük Paylaşım savaşının yaralarının sarılmasında mesela Avrupa’da sosyal demokrasinin performansının verdiği özgüveni tadıldı. Yeni endüstriyel süreçler ve iletişim kültürü didişmelere inat hükmünü durmaksızın icra ediyor…

Buna bir de üretimin/tüketimin çeşitlendiği, yeni mesleklerin yükseldiği ve tabana yayılan mülkiyet ile bağımsız çalışma modellerinin serpildiği bu çağda, gerçek savaşımın: yoksulluğa, cehalete, sağlıksız koşullara ve eğitim olanaklarının düşüklüğü, yaşlılığı düşkünlüğe indirgeyen aile yardımları eksikliğine karşı verilmesi gerektiği bilinci eklenirse, yeni bir dünyaya çağrının sesi belki daha gür yankılanabilir ve daha berrak çağlayabilir.

Sosyal küreselleşme şimdilik yeterince önemsenmiyor olabilir. Ancak en az küreselleşmenin başat formları kadar değerlidir. İnsancıl ve sosyal bir dünya kurulması, bilimin, emeğin, sürdürülebilir kalkınmanın, insan haklarına ve demokratik değerlere saygının ve çevreye yönelik özenin gösterilmesi, insanın doğasına da yaradılışına daha yaraşır istemlerdir. Bir başka dünya, “ondan ne alacağım değil ona ne verebilirim?” diyebilen kuşakların omuzlarında yükselebilir.

(1): http://www.sosyalforum.org/index.php?option=com_content&task=view&id=33&Itemid=34
 
Toplam blog
: 374
: 491
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Merhaba! Toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel olgularla ulusal ve evrensel düzlemde ilgilenme..