Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ağustos '07

 
Kategori
Kültürler
 

Bir bayrak rüzgar bekliyor...

“BİR BAYRAK RÜZGAR BEKLİYOR”

Temmuz Ayı bize Kıbrıs harekatını anımsatır…
30 Ağustos…Zaferlerin en büyüğünü….Daha sonra biraz içimiz burkulur …sırada 12 Eylül harekatı gelir…
Savaş…zafer…savaş…zafer..mutluluk…ve hüzün..
Hep kanla yazılmış tarihin zafer coşkularıyla yeniden dirilmeye başlayan bu yüce ulusun çocukları gaflet uykusuna ne zaman dalmışsa…işte ozaman acılar…kederler arkasından gelir…
Hafızası uyuşturulmuş bir toplum olmaktan kurtulmamızın sırası gelmiştir artık…”Hab-ı Gaflet” denen aymazlık uykusundan uyanmalıyız…
Bir ülkenin tankla topla işgaline gerek yok şimdilerde…Sömürgeciler…Önce gençlerini uyuşturucuya alıştırıyor…Sonra aşırı tüketici olmaya özendiriyor…Sonra bayrak törenlerini okullarda sıradanlaştırıyorlar…Vatan sevgisi , ana-baba saygısını yok ediyorlar…Fakir milletin çocuklarına yabancı özentisini aşılıyorlar…Özellikle basiretsiz, yeteneksiz kişilerin emrine verdiriyorlar…Kurumları felç olsun diye…
*********************************
“ Onuncu yıl marşı” halen bizlere zevkle karışık bir değişik haz verir…Demir ağlarla bu yurdu örenler kimdi…?
Çanakkale’de çeyrek milyon evlatlarını yitiren bu millet ne zaman 10 yılda 15 milyon genç yaratmıştı…?Düşünelim…
Yakışıyor mu bizlere şimdi tembellik…hazır yiyicilik…?
Batı medeniyetine ulaşmayı şiar edinmiş Ata’nın ilkeleriyle coşarak çarıklı erkan-ı Harple Kuvayı Milliyeyi zafere götüren bu ruh “tuz ruhu” mudur ki buharlaşsın?
Bırakalım artık birbirimizle didişmeyi…Sağlık…eğitim…hukuk alanında hamleler yapmamız gerekmez mi…?Üzerimize kara bulutları çökertmek isteyenlere fırsat vermemeliyiz…
Cumhuriyeti kuranlar Türkiye’nin her yöresinden kolkola vermiş insanlarımız değil miydi…?Onlar ki içlerine ayrılık tohumları ekmeye çalışanlara hiç taviz vermediler…
Elbette ki değişik görüşler olmadı değil..Ama tek bayrak altında kardeşçe çözüm bularak bugün özgürce yaşamamızı sağladılar…
Sen…ben yok…Türkiye var…
BU BAYRAK RÜZGARINI BEKLİYOR…
Kız kardeşimin gelinliği…Şehidimin son ÖRTÜSÜ….Dalga dalga bayrağım…
Kırmızı….al kırmızı deseninde beyaz ay-yıldızıyla…Çok yükseklerden biraz dargın bakıyor bizlere…
Sen ben yok…biz varız diyene kadar…Üzerinde resmi olan ve TL yazan parasının dolara denk olacağı günü görene kadar…
Okullarında bilimin ve teknolojinin dorukta okutulacağı günler gelene kadar…Öğretmeninin laf olsun diye derse girmeyip…kendini devamlı yenileyeceği saatlere kadar…Toplumun her katmanının, geleceğimizin mimarı olan öğretmenlerimize sahiplenene kadar…
Tüm üniversite nezunlarının bu ülke için verimli bir şeyler üreteceği ana kadar…İşsizler ordusu sıfırlanana kadar
Meclisinde kavganın değil halk için düşünce üretiminin gerçekleşeceği günlere kadar…
O, al yanaklı, beyaz, AY KAŞLI…yıldız gözlü bayrak…yani senin özgürlük timsali..kız kardeşinin gelinliği olan şanlı bayrak…orada …öylece…biraz…süzgün…biraz dargın bakacak…
********************************************
Her alçağın, kalleşçe patlattığı mayınla parçalanan çocuklarımızı gördükçe bayrağın kaşları daha da çatılıyor…Sanma ki aczindendir…o bayrak ki..binlerce yıl öncesinden…sancaklara arkadaş olmuş…bir kısrak başı gibi terli…coşkun ve azimli koştu bu güne kadar…Neler gördü neler….
Ne alçaklar…ne hainler…ne…nankörler gördü…hiç yılmadı ve bilir misiniz ki o bayrak hiç yere düşmedi…Yedi düvel bile onu aşağı çekemedi….Sabır küpüdür o bayrak…Bir derviş milletin sembolüdür o….Beslediği kargaların milletin gözünü oymasına izin veremez….
Ey alçak…sen içimizdesin…
Seni besleyen bu toprakların kumuyla, kireciyle yapılmış o güzelim okul duvarlarında duran..Çanakkale’de savaş anında çekilmiş, iki vatan evladının… hani o yırtık-pırtık elbiseleriyle resmi var ya….
Bazen gözün takılıyordur…duvarlara bir bak göreceksin…O çocukların gözlerine bak….Elbiselerine gülme…cesaretin varsa göz bebeklerine bak….İşte orada bayrağı yere düşürmeyenleri…
Bir hilal uğruna ne güneşlerin battığını göreceksin…Bir devrin bittiğini, zalimin diz çöktüğünü göreceksin…

Doksan yıl öncesini düşün… Dünyanın en güçlü devletleri…en güçlü ekonomileriyle… en süslü züppe askerleriyle gelmişlerdi…Hasta adamın etini yiyeceklerdi hani…
O günün vatan hainleri de senin, şimdiki “soğan erkeği”ağa baban gibi “mangalda kül bırakmayıp..esip savuruyorlardı hani…
Sırtını süperlere(tek dişi kalmış canavarlara) dayamış vatanımdan “karış…karış…”toprak istiyorlardı…
Dahili ve harici bedhahlar…hatta, bir zamanlar, düşmanın menfaati için onlarla dostluk kuran iktidar sahipleri…tıpkı senin gibi sabahı şaşırmış hasta horozlar misali çatlak çatlak ötüyorlardı…
Çıkarcı hamilerinin etekleri altına gizlenip “hamam oğlanları”gibi
çığlıklarla.. benden toprak isteyenler tarihin gayya kuyularında boğulurken bu BAYRAK yere düşmedi…Vatan bölünmedi…
Unutma!!! bu yüce bayrağın altında KOREde boğulmaktan kurtulanları…Unutma!!! Vietnam çukurunda rezil olanları…Bir zamanlar senin diktatörün “Höösstt…”dediğinde binlerce insanınla sınırlarıma koştuğun ve karnının doyduğu günleri…
Kıbrıs’ta “palikarya”işbirlikçileri !!!Sizler de yediğiniz ekmeğe ihanet ettiniz…Şimdi bayrağımı gönderden indirmeye, okullardan kaldırmaya kalkışıyorsun…hayasızca…Ne çabuk unuttun beşikte şişlenen çocuklarımızı….??Ama BEN unutmadım…unutmayacağım da …Hele bu bayrağın aşıkları var ya…Hiç unutmaz…Bu böyle biline!!!
Evet bu bayrak rüzgar bekliyor…Bu millet dostunu da düşmanını da unutmadı unutmayacak…
BAŞINI SEMAYA ÇARPMAKTAN ANCAK CÜCELER KORKAR.

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..