Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Haziran '08

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Bir Bodrum macerası

Bodrum sualtı arkeoloji müzesini duymuşsunuzdur, belki gittiniz bile.

Benim de şans eseri yolum düştü Bodum'a bir gidiyim dedim. Ne menem bir şeymiş, dünyadaki ilk ve tek sualtı müzemiz?

Bi pazartesi günüydü. Yanımda da bi kız arkadaşım var. Birlikte gittik. Hoh hoo, güzel bi yere filan benziyor menziyor derken, hevesimiz kursağımızda kaldı, öğrendik ki, müze kapalıymış. Allaalla nasıl olur, dünyanın ilk ve tek sualtı arkeoloji müzesi nasıl kapalı olur? Bugün Pazar filan mı? Yook, Pazartesi, e daha ne? Bugünler kapalı olur. Doğruuu. Ahh salak ben, nasıl da unuttum, daha önce de böyle bir kaç kere başına gelmemiş miydi?

Belki biliyor belki bilmiyorsunuz, müze gibi yerler, hafta sonları açık olduğu için, allah zeval vermesin devletimizin mağrur memur ve memureleri tatillerini pazartesi günü yapmaktadırlar, o nedenle, dünyanın ilk ve tek müzesi de olsa bu yer, Bodrum gibi uluslararası bir kentte de olsa, kapısına kilidi vururlar.

Onlar hafta boyunca azim ve coşku dolu çalışmalarının yorduğu bedenlerini pazartesi günü dinlendirirken bazı cahil ve salak müze ziyaretçileri ise, avuçlarını yalamaktadırlar müze kapısı önünde.

Yapıcak bir şey yok. Sıcaktan ağzı kurumuş gölge arayan mal gibi, bir ağacın gölgesindeki masaya düştük.

Ne hikmetse, müze kapalı olduğu halde, müzenin kapısındaki açık alana konuşlanmış kafetarya çalışmaktadır. Belli ki, böyle sazanlar bol miktarda vardır ki, müzenin, iç kısımdaki kafetaryası çalışmaya devam etmektedir.

Bari üzerine bir çay içelim dedik gölgelikte. Adı çay ama kendi çay bozuntusu olan berbat bayat sıcak suyu da içmeden kalktık. Geldiğimize geleceğimizi de lanet ederek sktir olup gittik.

Bu uygulamayı yıllardan beri sürdüren zihniyeti burdan özel olarak yad ediyorum.

 
Toplam blog
: 467
: 1012
Kayıt tarihi
: 21.10.07
 
 

Ankara'da yaşıyorum. Çeşitli güncel konularda, zaman zaman "Neden olaya böyle bakılmıyor?" diye düş..