- Kategori
- Gündelik Yaşam
Bir de bunu dene!
Bazen hasta oluruz. Konuşmak isteriz ama sesimiz çıkmaz. Nedense öyle günlerde konuşacak, anlatacak daha çok şey buluruz.
Kimi zaman şikayetçi oluruz kimse bizi dinlemiyor diye. Sesimiz karışır boşluğa..
Kimi zaman sessiz çığlıklar atarız. İsteriz ki bu çığlıklar gözlerimizden duyulsun... Duyulsun, hissedilsin, bizimle birlikte yaşansın... Sevinçlerimiz, üzüntülerimiz, özlemlerimiz, öfkelerimiz, kırgınlıklarımız...
Yorgun geçen dört saatin ardında öğle arası gelmişti. Dinlenmek için oturduğumuz sandalyelerimizden okul bahçesindeki öğrencilere bakıyorduk. Sonra arkadaşın ağzından şu cümleler döküldü:
"Bak, bak; şunlara bak!"
Biz ne olduğunu anlamak için bahçeye bakarken; o, pencereyi açıp bağırmaya başladı.
"Burak!!!..."
....... (Öğrenci duymuyor.)
"Burak!!!..."
....... (Öğrenci yine duymuyor tabi. Oyun oynayan çocuğun dünya umurunda olur mu?)
"Burak!!!..."
Sonra durdum ve dedim ki:
"Sağır Burak desen duyar." (Bu sağır mevzusu benim için kanıtlanmış bir hipotezdi. Kanunlaştırmıştım adeta. Sesimi duyuramadığım insanların isimlerinin başına "Sağır" kelimesini getirirdim ve sesim duyulurdu.)
"Sağır Burakkk!!!..."
Sonuç ne mi?
Tabiki duydu. (Bir kez daha kanıtlandı.)
Bu olayın ardından arkadaşım gözlerimin parladığını görmüş olacak ki:
"Sakın biz malzeme olarak kullanma!!!"