Bir ekmek, bir battaniye..

Küresel sermayenin Büyük Ortadoğu Projesi kapsamındaki yaptırım çerçevesinde Suriye'de yaşananları kınayarak başlayalım yazıtımıza.

Barutlar ateşleniyor.

İnsan insanı öldürüyor, sözümona mezhep ayrılığı nedeni ile.!

Savaş cocukları nufüsuna yenileri ekleniyor..

Yakın komşu itibari ile ülke olarak Suriye multecilerini koruma altına almamız insani bir yaklaşım olduğu kadar evrensel kural gereğidir.

Bundan bir kaç ay önce bayan Clinton'un ülke ziyaretine geldiğinde Suriye multecilerine yardım edilmek üzere Türk hükümete kaynak aktarılacağı sözü vermiş, akabinde kaynak ABD'nin örtülü ödenek hesabından örtülü ödenek hesabımıza aktarılmıştır.

Kimsenin sorgulayamadığı örtülü hesap hulasasında dönen dolapları sorgulamak değildir amacımız.

Sorgulamak istediğimiz, hükümetin dün Suriye multecilerine, başta Kızılay olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının yardım kampanyası düzenleme kararıdır.

Yardım kampanyalarına asla karşı değiliz. Her türlü insani yardımda bulunmak bir kere insanlık görevlerimizdendir. Bunun altını çizelim..

Suriye multecilerine barınak dahil her türlü yiyecek giyecek yardımı yapıldığı gibi belli miktarda para yardımı yapıldığını hepiniz biliyorsunuzdur.

Slogana bakın..

"Kış geldi.. Suriye için bir ekmek, bir battaniye"..

Kim bilir ne böcekler dolanacaktır kampanya etrafında nemalanmak için?

Başbakanımızı dinlemek için konulan minicik böceklerden değil, kocaman kocaman insana benzer yaratıklar olacaktır.

Parantez içinde 'Dindarlar' değil, onlar gerçek inanan ve iman edenlerdir. Yaşamlarını da dürüstce sürdürenlerdir.. Dincilerdir tehlikeli olanlar. Her benzer kampanyalarda karşımıza çıkarlar. Banka hesap numaraları üzerinden nemalanırlar, yapılan yardımların bir kısmını iç ederlar.

Böyle kampanyalardan cep telefon kısa mesajlar yoluyla da hem şirketler hem vergi geliri sağlanır biliyorsunuz.

Siz Erzurum'a hiç gittiniz mi?

Kar-kış kıyamette üç çocuklu, beş çocuklu ailelerin naylon çadırlarda, -adına yaşam denilebilirse- yaşayan insan manzaralarıyla karşılaştığınız oldu mu?

Ey Millet!

Önce Erzurum, sonra Suriye..!