Bir eli dahi tutan kimseye yardım edilemez; eğer edilecekse o bir eli kullanması için yardım edilir

Tek bir eli sağlam olan kişi bile çalışabilir. Ama işte böyle yardımı devlet politikası haline getirdiğiniz zaman altında Mercedes olan bile çalışmaz.

Fakir ve işsiz vatandaşlara devletin yardım edeceğini söylediğiniz zaman bu durumda olan kişiler devlete güvenerek iş bulma ve imkânlar yaratma konusunda gevşek davranırlar.

Yoksul ve çaresiz insanlara iş bulmada öncelik tanınabilir. Senin elin sakat, senin gözünün biri görmüyor, sen topalsın, sen hastasın diye insanları çürüğe ayırıp maaş bağladığınız zaman onların üretim gücünü yok ediyorsunuz. Çünkü tek bir el bile üretebilir. Dilenciliği meslek haline getiriyorsunuz tamam da işte daha önemli sorun bu anlattığımız.

Yani ülkemizde 8 milyon engelli insanımız var. Hepsine yardım etmeniz gerekir. Yardım devlet politikası olamaz. Devletin fakire maaş bağlamak diye icraatı olamaz. Alırsın fakiri. Yapması için bir iş verirsin. Yardım olarak verdiğin parayı o zaman verirsin. Hem yardımını yapmış olursun hem de bu insanlar bir şeyler üretirler.

Genel müdürlük verecek değilsin. Aldıkları para ne ki ona göre işler yaparlar. Hiçbir şey bilmiyorsan boncuk dizdir, turistlere satarsın. O sakat dediğin eller neler üretir neler.

Herkes devletten yardım derdinde. Bu şekilde (engeline rağmen çalışır durumda olanlar dâhil, zira bizim anlayışımıza göre bir eli dahi sağlam olan kişi çalışabilir) milyonlarca emek ekonomi dışı bırakılıyor. Bunlar hem tüketiyor hem de üretmiyorlar.

Türkiye’nin yeni düzeninde yardım rejimi yok. Devlet gerçekten muhtaç olduğunu düşündüğü insanları(çünkü devlet o gün herkesin mali durumunu biliyor olacak) “Koruma Birimi” ne alır. Buna rağmen bu kişiler sırtüstü yatmazlar. Tek elleri sağlamsa bile onlara durumlarına göre bir şeyler yaptırılır. Üretilen bu şeyler değerlendirilerek parası kişilere verilir ya da masraflarından düşülür; çünkü devlet bu insanlara standart dediğimiz (belli bir kalitenin altında olmayan) bir hayat sunar. Karşıladığı kadar. Kişinin ürettiği karşılayamazsa canı sağ olsun.

Yardımın devlet politikası olması ayrı bir şey, “eli ayağı tutmuyor” diye engelli insanlarımızı çürüğe ayıran zihniyet cehalettir. Senin her tarafın tutuyor da ne yapıyorsun?  Bazı işleri sadece iki elinle yapmıyor musun? İki eli tutan engellinin çalışma bakımından senden ne farkı var. Çalışır üretir ben yine maaş bağlarım. Hem de böyle 300–500 dilenci maaşı değil. 800 ben veririm, 800 de kendi kazanır olur sana normal maaş. Üretirse ben veririm. 10 milyona yakın böyle insan var. Türkiye’nin en büyük sorunlarından birisi bu. Ailelere sen ne bakıyorsun. Onlar ellerinden gelse kapılarındaki köpeğe bile maaş bağlamanızı isterler.