Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Eylül '06

 
Kategori
Antalya
 

Bir entelektüelin turizmle imtihanı

Bir entelektüelin turizmle imtihanı
 

Yıllarca büyük şehrin nimetlerinden yararlanmış, sinema festivallerini, resim sergilerini, imza günlerini kaçırmamış biriyseniz Side’ye taşınmak size de bana olduğu gibi cehenneme düşmek gibi gelecektir.

Doğru düzgün bir kitabevinin olmadığı, tiyatronun sadece okulların yıl sonu piyeslerinden ibaret olduğu bu kasaba çok acayip bir yer. Eğitimli nüfus yani memur kesimi çoğunlukla Manavgat’ta oturuyor. Side’de oturanlar ise rüyanızda görseniz inanmayacağınız bir renklilikte. Ne diyelim. Entelektüel bir paylaşım zaten hayal etmiyorum ama insan aynı dilden konuştuğu üç beş kişi bulamaz mı çevresinde. Nerdeee?

Benim İngilizcem, Almancam fena değildir ama yabancı komşularımın çoğu Rus maalesef. “Ne güzel işte, oturur rus edebiyatından, tiyatrosundan konuşursunuz” demeyin. Yeni nesil Rus gençleri kendi edebiyatlarını bizim kadar bile bilmiyorlar. Çok acayip bir Rus Türkçe'si geliştirmişler. Çoğu uyanık Türk tezgahtarlarıyla evlenmiş ve gece gündüz çalışıyor zaten. Gidip oturabileceğiniz bir kafeterya, çay içebileceğiniz bir çay bahçesi yok. Side’de her şey sadece turistler için planlanmış. Öyle akşam çıkıp bir yürüyüş yapayım falan diye düşünemiyorsunuz. Yollar çalışan bayanlar(!) tarafından işgal edilmiş oluyor. Sideli sizi onlardan nasıl ayırsın. Başınızı gelmedik kalmıyor tabii. Denedim biliyorum.

Geriye kültürel faaliyet olarak plaja gitmekten başka seçenek kalmıyor elinizde. Taş gibi Rus kızlarının arasına uzanıp açıyorsunuz kitabınızı ve bağıran müzik eşliğinde Side Belediye Başkanlığı'na aday olsam kazanır mıyım diye düşünmeye başlıyorsunuz. Mafya icabıma bakmazsa kısa sürede bu tarih cennetini bir kültür merkezine çeviririm alimallah. Kültür turizmine koşan paralı turistin bırakacağı dövizle kandırır mıyım esnafı dersiniz? Eh turizm entelektüeli böyle terbiye ediyor işte.

 
Toplam blog
: 79
: 1562
Kayıt tarihi
: 24.07.06
 
 

1972 yılıydı. Doğdum. Evde hep kitap okuyan iki kişi vardı. Büyüdüm, okullar okudum. Birşey öğrenmed..