Bir evden üç futbol antrenörü

Benim uc oglum var. Cocukluklari buralarda gecti. Amerikan Futbolu, beyzbol ilgilerini cekti. Bilirler. Seyrederler. Ama futbol yok mu? Her ucude lisede futbol oynadilar. Mahalli liglerde top kosturdular. Bildikleri futbolu kucukluklerinden beri kendilerinden kucuklere ogrettiler.

Anlayacaginiz, evimizde uc futbol antrenörü var...

Varda!... Ikisi mektepli. Biri alayli.

En buyuk oglumuz bu isin okuluyla, diplomasiyla, egitimi ile ilgilenmedi. Hala, antrenörlük yapar... Iki numaranin "D" lisansi var. A, B, C, D... diye siralarsak, bastan dorduncu. Bu lisansla Lise futbol antrenörü olabilir. Eger, universite bitirmisse.

Uc numaramiz, en iddiali. Universite son sinifta. "C" lisansi var. "B" yi almaya gitti. Kaliforniya'ya. 10 gunluk bir kurs. Dun aradi. "Galiba bana vermeyecekler..." diyor. Niye? "Cok gencsin. Yeterli tecrubende yok." demisler.

Baktik oglanin morali bozuk. Diyemedik: "Madem konu tecrube ve yasti. Niye kursa kabul ettiler? Onca emek. Onca masraf. Onca yorgunluk?"

Biraz once telefon etti. Ucagi sabah burada olacakmis. "Beni havaalanindan alir misiniz?" Atla bir taksiye gel, dedim. "Cok para..." dedi.

Buyuk ve ortanca oglan ise gidiyor. Benimde keyfim yok. "Sen atla taksiye ben kapida oderim." dedim.

Bu arada esas konuyu unuttuk.

Bizim delikanli "Futbol antrenörü" olmak icin universitede "psikoloji" okuyor. Sonra, sporla ilgili master yapacak. Yine konusu ile ilgili doktora dusunuyor. Bu arada lisanslarini alma pesinde. "B Lisansini" alirsa, sizi de haberdar ederim.

Benim buraya kadar anladigim:

" Futbol antrenörü olmak hic de kolay is degil!"