Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ağustos '09

 
Kategori
Güncel
 

Bir garip Ademoğluyuz...

Bir garip Ademoğluyuz...
 

Bir Garip Ademoğluyuz, Alem üzerinde...Çözemediler şifremizi, gelmiş geçmiş nice adamlar, Bilimde...

Evet sevgili dostlar; Bu sabah Milliyet ana sayfada, gözüme takılan bir haber başlığı,

'' İnsanın 10 Garipliği ''

''Bilim adamları atomun yapısını çözdü, aya gitti, DNA'nın yapısını çözdü ama insan davranışının 10 gizemini hala çözemedi.
Bilim dünyasına ışık tutan 'New Scientist' dergisi, insanoğlunun isteyerek veya istemeyerek hergün, düzenli olarak gerçekleştirdiği birtakım davranışların, neler olduğunu listeledi ve bu davranışların nedenini araştırdı. Fakat net sonuçlara ulaşamadı. İşte, bilim dünyasının bile tam olarak çözemediği 10 insan davranışı...'' (Milliyet-Güncel)

Yüz kızarması: Charles Darwin yaptığı araştırmalarda; insanoğlunun yalan söylediğinde veya utandığında, neden kızardığını çok araştırdı. Fakat, kesin bir sonuca ulaşamadı. Bazı bilim adamları, kişinin kendi iç çatışmasının dışa vurumu olduğunu düşünüyor...

( Demek ki Darwin, bizi çok araştırmış bu konuda. Yalan söyleyenleri; yüzü kızardığında anladığımızı sanıyor olmamızın ve ''- Hiç yüzün kızarmıyor yalan söylerken bile...'' dediğimiz insanların, Yalan söylediklerini bildiğimiz halde, yalan söylemediklerine inanmamakla, yalancının teki olduklarını ilan etmemiz, ne kadar yanlış bir davranışmış... Oysa kişinin; sadece kendi iç çatışmasından dolayı, yüzü kızarıyormuş...Garip.)

Kahkaha: Güldüğümüzde endorfin salgılıyoruz. İnsan niye mutlu olur?'un cevabı tam bir muamma. Yapılan 10 yıllık bir çalışma, şakanın değil de banal birtakım esprilerin insanı çok daha fazla güldürdüğünü ortaya koydu. Ama nedeni henüz çözülebilmiş değil...

( İşte bu yüzden; Stand-up gösterilerinde, yarıla yarıla gülmemizin sebebi, yapılan esprilerin banal olduğu içinmiş...! '' - Artık sana kim inanır.? Kadir İnanır...'' Ha ha haaa... Aaa ne kadar banal bir espri monşer...)

Öpmek: Öpüşme eyleminin, tarihin ilk çağlarına dayandığı düşünülüyor. İlkçağ insanları; yavrularını ağız yoluyla beslediği için, öpüşme eyleminin ortaya çıktığı düşünülüyor. Tükürük salgısı paylaşımı da, zevk duygusu yaratabilir...

( Evet...İlk insanlar; öpüşmek değil, sevişmenin bile ne olduğunu tesadüfen öğrendi ise (Bu konuda emin değilim..), ilk yapılan içgüdüsel davranış, tabii ki beslenme amaçlı olacaktı...Boşuna demiyorlar, ''Aç karnına Aşk olmaz...'' diye...)

Rüya görme: Sigmund Freud'un teorisine göre; rüyalar, bilinç altının uykuda dışa vurumudur. Fakat, uyku sırasında garip varlıkları ve imgeleri görmenin nedeni, henüz tam olarak netleşmiş değildir...

( Ama şimdi; neden bizlere, '' Rüyaların gerçek olsun...'' diyerek, sırtımızı sıvazlayan büyüklerimize, ''- Ama sizde bize avuntu veriyorsunuz...mu, diyeceğiz..? Belki de bilinç altımızda, nice güzellikler var..!? onların gerçek olması için rüyalardan medet umuyor olamazmıyız..!? gayet net bir bilinçaltımız olduğunu düşünmekteyim...)

Batıl inanç: Muhtemelen eski çağlarda insanların başına bela açmış olayların dilden dile aktarımı sonucu ortaya çıkıyor. Fakat bugün bile her toplumun farklı batıl inançlarının olmasının nedeni çözülemedi. Kültürel bağları olduğu kesin...

( Türbelerden hayır beklemek, ağaç dallarına bez parçaları bağlamak, Mezar olduğu iddia edilen yerlerin başında dualar okumak, vs...vs...vs... bu vs'leri bizim kültürümüzde bol miktarda görebiliriz...onun için çok doğru bir tespit olduğu kanaatindeyim...Tamamen Kültürel.!)

Burun karıştırma: Özellikle küçük çocukların sıkça yaptığı bu reflekse bağlı davranışın, bağışıklık sistemini güçlendirdiğini düşünen araştırmacılar bile var...

( Bize her zaman; ''Hap'' üretmek için, parmağın ile burun deliğini genişletme diyenler, bizler aslında bağışıklık sistemimizi güçlendiriyoruz Akıllıııım...)

Ergenlik: İnsanın neden ergenlik dönemi yaşadığı tam olarak çözülemedi. Yetişkinlik öncesinde beynin kendini yeniden düzenlemesi olarak gören de var; sonraki yetişkinlik süreci öncesinde kişinin davranış deneyi yapması olarak gören de. Çözülebilmiş değil...

( Ergenlik sivilcesi denilen şey de, Bizi oyalasın diyerek çeplerimize doldurulan ve bol miktarda tüketilen çitlek (Ayçekirdeği) yüzünden suratımızı kaplayan, benekler miydi..? Her zaman, çok yağlı şeyler yiyiyorsun ve suratın sivilce doldu... diyen büyüklerimiz, bizim yaşlarımızda Çitlek yemediler mi yani..!? )

Özveride bulunma: İlk Çağ'dan itibaren yapılan bu davranışın kökeninin insanların sosyal ortam kurma ihtiyacından dolayı olduğu düşünülüyor...

( Yani şimdi; Facebook'u kuran genç arkadaşımız, tüm dünya için özveride bulunmuş mu oldu..!? ne kadar özverili bir gençmiş o zaman...keşke herkes onun kadar özverili olabilse, demek istiyorum...! )

Sanat: Dans, heykel, boya, müzik gibi yeteneklerin kökeni de bilinmiyor. İnsanda nasıl var olduğu, nasıl ortaya çıktığı henüz çözülemedi. Fakat insanları birleştirdiği kesin...

( Bence; bununla ilgili, hiç bir şeyi çözemesin bilim insanları...Çünkü; sanat, insanlara huzur veriyor, duygu veriyor, mutluluk veriyor... yani yaşama sevinci veriyor. Sebebini de öğrenmek istemiyorum kendi adıma...bırakın sebepsiz yere sanat ile yaşayalım...Dünya üzerindeki çirkinlikleri örtmek için, dünya üzerindeki insanları birleştirmek için elimizin altında, sebepsiz de olsa bir gücümüz olsun...!)

Vücut kılı: Vücut kılı ve jenital bölge kılının koku salgılamak için ve vücut ısısı arttırmak için var olduğu düşünülüyor...

( Düşünecek başka şeyler kalmadımı da, Kıldan, tüyden şeylerin sebebini araştırıyorlar..!? o da, ayrı bir gariplik vesselam...)

Evet sevgili dostlar, Bir garip Orhan Veli gibi, bir garip Ademoğluyuz...Ne sırrımız çözülebiliyor ? ne de, garipliklerimiz..? Çözemediğimiz onca şey varken; En başta, biz kendimizi çözememişiz ki..! garipliklerimiz çözüle...

Herkese sonsuz saygı ve sevgilerimle...
 
Toplam blog
: 122
: 2970
Kayıt tarihi
: 26.03.07
 
 

Ankara Doğumluyum... Yazı yazmayı, çizmeyi, okumayı, izlemeyi, dinlemeyi, vb...vb... seviyorum. Bodr..