Bir gün, bir ömür ve yaşam envanteri

Bir gün ve bir ömür...

İnsan yaşamı için ana kavramlardan olan ömür; doğum ve ölüm arasındaki zamansa, gün doğumuyla başlayıp gün bitimiyle sona eren bir gün, ömrün irdelenmesi için en somut zaman dilimidir.

Bir ömür; doğumla başlayıp ölümle biten (yaşanan bedenle ertesi olmayan) geniş zaman aralığı, bir gün ise güneşin doğuşuyla başlayıp batışıyla biten ama ölüme kadar ertesinde yeni bir günün başladığı (yaşanabilceğei) bir zaman dilimidir.

Bir ömür biterken çıkarılan dersler bir sonraki ömür için katkı sağlamaz ama biten bir günden çıkarılan dersler sonraki günler için katkılar sağlayacağından, biten bir günün bir haftanın, bir ayın, bir yılın özeti ve yorumu kalan ömrün daha keyifli ve verimli geçemesi için en önemli kaynaktır. 

Ancak bir günün, bir haftanın, bir ayın özeti ve yorumu çıkarılırken oraya takılmamak gerek yoksa ders çıkarayım derken geçmişte kalmak kalan ömrün hüsran olmasına neden olabilir. 

Dün özeti çıkarılıp bitmiş bir ders olmalı ki, sonraki günlerin (derslerin) hakkı verilebilmelidir.  

İnsan, ömrünün hakkını vermek istiyorsa, dünün özetini çıkarıp sonraki ömrün hakkını vermelidir. 

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yaşam envanteri; yapabildiklerimiz, yapamadıklarımız ve yapmak istediklerimiz (beklentilerimiz)...

Yeni bir yıla başlarken yaşamımızı değerlendirmek amacıyla kendimizi gözden geçirip, yaşam envanterini veya yaşam karnesini düzenleyip bundan sonrasını daha keyifli yaşamaya ne dersiniz.

Yaşamımızın; yaptıklarımız, yapamadıklarımız ve yapmak istediklerimize dayandığını düşünerek listelerini oluşturarak önümüze koyarsak temel verimiz oluşmaz mı?

Yine; kişilik verilerimizi; IQ (bilişsel zekâmız) EQ (sosyal zekâmız), yetenekler ve iç dinamikler (enerjimiz) başlıklarında özetleyip önümüze koyarsak ikinci veri listemiz oluşmaz mı? 

Oluşan bu iki listeyi karşılaştırarak; yaptıklarımızı, yapamadıklarımızı ve yapmak istediklerimizi NASIL, NİYE, NEDEN sorularıyla irdelediğimizde; 'BEN ve YAŞAM' veya 'YAŞAMIN envanteri veya karnesi' oluşmaz mı?  

Yaptıklarımızın beceri, yapamadıklarımızın hüsran, yapmak istediklerimizin arzu olduğunu düşünerek değerlendirirsek; yaptıklarımızdan ve yapamadıklarımızdan hareketle yapmak istediklerimize dair olabilir veya olamaz öngörüsü oluşturamaz mıyız? 

Tabii ki; yaptıklarımız, yapamadıklarımız ve yapmak istediklerimizin, doğal potansiyelimize ve birikimlerimize dayandığı gerçeğini göz ardı edemeyiz.  

Bir başka açıdan bakarak; yaptıklarımızın, yapamadıklarımızın ve yapmak istediklerimizin; arzu ve potansiyelimizin bileşkesinin sonuçları olduğunu da düşünebiliriz.

Yapabildiklerimizin arzu ve becerinin bileşimi, yapamadıklarımızın arzu ve becerinin zıtlığı olduğunu özümsersek; yapmak istediklerimizi gözden geçirerek olabilecek bir liste düzenlemek kalan ömrümüzü daha keyifli yaşamamızı sağlamaz mı? 

SONUÇTA; kendimizi tanımlayarak, yapabildiklerimizin ve yapamadıklarımızın analizini yaparak, yaşamdan beklentilerimizin, yapmak istediklerimizin gerçekçi listesini oluşturmak gerekmez mi?

Tabii ki yapabileceklerimiz için arzu ve beceri (potansiyel) bileşimi şart ama kendimizin dışında kalan faktörlerin de denk gelmesi gerekir.

Bu yazıyı okuyan her kişinin yaşam envanteri analizini yaparak yaşamının en uygun bileşiminde olması dileğiyle... 

www.kadrikanpak.com