Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Kasım '19

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Bir Hatırlatma

Suudi Arabistan, BAE ve Mısır bir dizi çekmeye karar verirler. Para çok tabi ne yapacaklarını bilemiyorlar. Bunu en iyi kim yönetir demişler ve bir İngiliz’i yönetmen bulmuşlar. İngiliz Arabistanlı Lawrence’nın torunları bu işe en uygun millet tabiî ki. Muhtemelen bütçe  Körfezden, film İngilizden’dir. Uzatmayayım; Dizi Memlükler'in son günlerini ve 16. yüzyılda Osmanlı'nın kontrolüne geçişini anlatıyor. Dizinin ismi “Ateş Krallığı” Osmanlıyı suçlayan karalayan bir senaryo işleniyor. Amaç mevcut arap toplulumunun akıllarındaki Türk ve Osmanlı algısını itibarsızlaştırmak, karalamak, tarihi, dini, kültürü ile tüm bağları koparmak.

Peki bunu neden yapmak istiyorlar.

Lütfen bundan sonrasını üşenmeden satır satır okuyalım. Size zamanında İngiliz ve Fransız sömürüsünde olan ve bağımsızlıklarını alan ülkeleri hatırlatmak istiyorum. Size madde madde anlatmak istiyorum.

*Irak (1932), Ürdün (1946), Sudan (1956), Kuveyt (1961), Yemen (1967), Bahreyn (1971), Katar (1971), Birleşik Arap Emirlikleri (1971), Lübnan (1943),Suriye (1946), Fas (1955, aynı zamanda İspanya'dan), Tunus (1956), Cezayir (1962).  Arap ülkelerini sömürmüşer yıllarca. Özellikle İngiliz sömürgeciliğinin, halkların kültürel yaşamına verdiği zararın büyüklüğü, belki de, bütün sömürgecilerin verdiği zararın toplamından fazladır.

*Son yıllarda özellikle batının ve ABD’nin proje olarak iktidar yaptığı Suudi Arabistan ve Mısır iktidarı halkını temsil etmekten çok uzak. Bu manda devletler yine onları kuran üst akıl ile bir olup Türkiye üzerine saldırmayı ödev edinmiş durumda. Ayrıca Suriye’de kendi soydaşlarına ve din kardeşlerine sahip çıkmak yerine onlara kucak açan bir Ülkeye saldırmayı amaç edinmişler. Bu ise onlar için gerçekten daha utanç verici bir durum.

*Türkiye’ye karşı algı oluşturulmaya çalışılıyor. Amerikan yapımı, 2002  “Ateş Krallığı” ve “Son Hava Bükücü”  filmlerinde de ateş krallığı hep kötü ve olumsuz bir algı için kullanılmış. Amerikan  ya da İngiliz yapımı olan ve benzer kötü karakterleri kullanan bu filmler yine benzer bir isimle  bize karşı kullanılıyor.

*Dizinin yazarı Mısırlı Muhammed Süleyman, "Tarihsel anlamda hiçbir hata içermeyen bir hikaye yazmaya çalıştıklarını" söyledi ve Osmanlı döneminin "tarihsel katliamlarla dolu olduğunu" savunmuş. Tabi bunu da bir İngiliz yönetmenle çekerek süslemek istemiş. Ne kadar zavallısınız. Peki size bir şey hatırlatsak, şaşırır, akıllanır, uyanır ve utanır mısınız? Haçlılar, Kudüs’ü işgal ettikten sonra şehir tamamen insan cesetleriyle dolmuştu. Orta Çağ tarihçilerinden Fulcherius Carnotensis, gerçekleşen katliamın dehşetinden şöyle söz ediyordu: “Şövalye ve askerlerimiz, öldürdükleri insanların midelerini deşip, bağırsaklarının içlerini boşalttılar ve sağken yuttukları altınları aldılar. Bütün evlere giren askerlerimiz, bir kişinin bile sağ kalmasına izin vermediler. Hatta bebeklerin ve yalvaran kadınların bile!”34 İslam kaynağı Ebu’l-Fidâ ise el-Muhtasar fi-Ahbâri’l-Beşer adlı eserinin ilgili kısmında; “Öldürülenlerin büyük bir kısmı Müslümanların ileri gelenleri, âlimleri ve mukaddes mekâna mücâvir olan âbid ve zâhidleriydi”  bilgisini vermiştir.35

Kan ve ete doymayan insan kasaplarının katliamı, aradan ne kadar zaman geçerse geçsin bir türlü bitip tükenmemiştir. Bunun en büyük örneklerinden biri, Üçüncü Haçlı Seferi’ni başlatan İngiliz kralı Aslan Yürekli Richard’ın, bağışlayacağına söz verdiği üç bin Müslüman esiri hunharca katletmesiyle ortaya çıkmıştır. Nitekim Histoire des Croisades başlıklı eserin yazarı Charles Mills, milletinin başında bulunan bu kana susamış canavarın, insanlığa sığmayacak kadar çirkin olan bu tavrını: “Kanlı Richard, silâhsız ve savunmasız düşmanlarının boğazlanarak denize atılmalarını emretmiş, ancak hunharlıktan daha aşağılık bir tamah hırsıyla hareket ederek, büyük fidye vererek kendilerini kurtarmak imkânına sahip kimseleri bu âkıbetten uzak tutmuştu” diyerek kınamıştır.

 *Emperyalist devletlerin İkinci Dünya Savaşı’nda 40 milyon insan öldü. Ama şimdi Avrupa Birliği içinde el ele vermiş diğer coğrafyalara çorap örüyorlar. Aynı ülkeler şimdi Türkler ve Arapları birbirine karşı kışkırtıyor. Bu oyun bozulmalıdır. Türk-Arap dostluğu her iki tarafı da emperyalizm karşısında daha güçlü ve dirençli kılar.

*Memlukler tarihte Türk devleti olarak anılmıştır. Hatırlatalım ki filmde övdüğünüz çeşitli kavimlere mensup olan ve Türk adları taşıyan memlûklerin konuştukları dil de Türkçe idi. Bu bağlamda Memlûk Devleti adının yanı sıra ed-Devletü't-Türkiyye olarak geçer. Sizin 40 milyon dolar tamamen Türk filmine gitti yani.

       *Suudi Arabistan'a ait olduğu MBC geçen yıl aldığı bir emirle Arap dünyasında büyük izleyicisi olan Türk dizilerini yayınlamaya son verdi.

*War on Want adlı İngiliz kuruluşun ‘Basra Körfezi’nde Yeni İngiliz Sömürgeciliği’ raporuna göre İngiltere bir süredir Körfez’deki askeri ve ticari etkisini arttırmayı hedefliyor. İngiltere artacak, petrol dahil, ticarete tarihte olduğu gibi Körfez’i savunma vaadiyle karşılık veriyor. Bu yolla onları kendilerine bağımlı hale getirmeyi hedefliyor aslında sömürüyor.

*BAE yıllardır Osmanlı'ya, Türkiye'ye karşı bir manevi savaş içinde. En son Fahreddin Paşa'yı Medine'deki Kutsal emanetleri çalmakla suçlamışlardı. Peki hatırlatayım, siz o kutsal emanetlere topraklarınıza İngiliz ve Hristiyan postalı bastırırken, onları yalarken mi sahip çıkacaksınız?

*Yavuz Sultan Selim Han’ın Memlük seferi 5-6 ay sürmüştü, bakalım sizin uyduruk dizi ne kadar sürecek?

 *Sultan II. Abdülhamit Han tarafından Mekke Şerifi olarak göndilen ve İngilizlerle el ele verip bölgedeki arap ve İngilizlerce Osmanlı askerlerine yapılan işkenceleri, kalleşlikleri anlatan bir dizi de çeker misiniz? İmam Yahya’nın ingilizlerin teşvikiyle  tam 40 yıl boyunca Anadolu'dan gelen Türk evladların yemen platolarında, derin vadilerinde ve tehame çölü'nde yitip gitmesine kutsal topraklardaki  Türklere olan ihanetinizi ve barbarlıklarınızı da dizi yapacak mısınız?

*Kültürü, sanatı, bilimi, bütünüyle etkilenmiş, yüzyıllarca Türklerle beraber yasamışsınız ve birbirinden etkilenmişsiniz. Kız almış, vermişsiniz. 5 vakit aynı ezana kulak vermişsiniz. Selamı, cenazesi her seyiniz ortak kültüründen gelme ve bitmek bilmeyen bir nefret ve cehalet içindesiniz. Bunu da dizi yapar mısınız?

Bu kadar bilgi ve tarihi harmandan sonra neden böyle bir dizi çektirildiğini ve ne yapılmak istendiğini sanırım hepimiz anlamış bulunuyoruz. Bizim son derece akıllı olmamız lazım. Aynı coğrafya ve kaderi paylaştığımız insanlarla olan ilişkilerimizde “İngiliz oyununa” gelmemeli ama gereken cevabı da akıllıca vermeliyiz. Allah Devletimize ve milletimize zeval vermesin. Devlet yoksa ne can var, ne mal var, ne din var, ne namus. Allah bu zavallı manda devletleri islah etsin ve masum halklarına yardım etsin. Umarım tez zamanda özlerine döner ve bu oyunlardan kurtulurlar. Tabi ki bize olan vefalarını eskisi gibi sunarlar.

Mahmut SELÇUK

www.mahmutselcuk.com

 

 
Toplam blog
: 11
: 189
Kayıt tarihi
: 25.12.18
 
 

Bir Eğitimci ve birçok STK'ın aktif üyesiyim. Memleketim Kilis için çalışır ve lider bir Türkiye'..