Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Kasım '09

 
Kategori
Psikoloji
 

Bir kafesteyim

Ömrümü geçirmişim yokuşlarda. Bitmek bitmeyen çıkışlar; yorulmalar almış; cevapsız sorular. Güneşin doğuşundan batışına kadar olan sürede hayatım hep devaju şeklinde(hep bir aynılıklar var). Sabah kalkınca dinlenememiş olduğum farkına vardım birçok kez.

Her sabah çıktığım o yokuş bile zor görünüyor, bunaltıyor beni(40 adımlık bir mesafe bu yokuş). Ruhum kafeslenmiş bülbül misali; ecel teri döküyorum şimdileri. Kafesimi ben yaptım üstelikte; yakuttan, elmastan, altından. Attım kendimi bu kafese. Sadece bülbül misali ötüyorum( aslında bağırıyorum avazım çıktığı kadar). Herkes şarkı sanıyor. Dinleyenlerim çok; hepsi sadece dinliyorlar( anlamak istemiyorlar; anlamıyorlar; yada ben anlatmayı beceremiyorum).

Çözümsüzlüğün çözümsüzlüğü almış. Dört bilinmeyenli bir denklem gibiyim. Yüreğim boş. Hiçbir duygu yok; acıma, sevme, özleme, … insanlığımı mı kaybettim. Hayvanlaşmayı da yapamıyorum. Düşünemiyorum. İç güdümde yok ki bir çıkış yolu bulacak. Kendimi bilerk tuzağa atıyormuşum gibi geliyor. Acı mı istiyorum. Acıları da hissedemiyorum ya. Kendime dahi acıyamıyorum. Başım ağrıyor; bu baş benim mi. Bende olan ikinci kişinin mi.

Kişilik problemi yaşıyorum galiba. Ama benim kişiliğim var mı? Olmayan bir şeyin problemi nasıl oluyor. Bilmiyorum bilemiyorum…

Ben kendimi dahi anlamıyorum. Kaç kişiyim ben

Sordunuz mu hiç kendinize aynanın karşısında; BEN kaç kişiyim diye???

 
Toplam blog
: 121
: 483
Kayıt tarihi
: 21.04.09
 
 

Güneş ilk aydınlığını vurduğu an yeryüzüne. Işıltı içine girer hayat. Ve bu ışıltının peşinden koşma..