Bir Kılıçdaroğlu Dosyası

Kimdir bu Kemal Kılıçdaroğlu? 1948 Tunceli’nin Nâzimiye ilçesinde doğmuş. “Karabulut” olan soyadı 1966’da Kılıçdaroğlu olarak değişiyor. Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi mezunu. (Not: Kemal Kılıçdaroğlu 30 Eylül 2008’de Hürriyet gazetesinde Okan Konuralp’e verdiği röportajda, “Okulun inek öğrencilerinden biriydim. Bazı hocalarım sınav sorularını bile bana hazırlatırdı.” der.)

Sınav sorularını bir öğrenciye hazırlatmak ne demekse? Eğer doğru söylüyorsa (Normal olarak öğretim üyelerinin çoğu ya bu olayı hatırlamayacak kadar yaşlıdır ya da terk-i dünyâ etmiştir.) öğretim üyelerinin bu garip tembellik tavrını Kılıçdaroğlu kendisine güven duymalarına bağlıyor. Amaç ne olursa olsun bu iş meslekî ahlâk açısından doğru değildir.
Bir de aklıma şu geliyor: Madem hocaları soruları Kılıçdaroğlu’na hazırlatacak kadar kendisine güveniyordu, kendisi o kadar çalışkandı neden üniversitede kalmadı?

Yukarıda sözünü ettiğim röportajın bir yerinde söyledikleri de çok ilginç: “68 kuşağındanım ben. O yıllarda Toplumsal ve Kültürel Eylemler Derneği Başkanlığı yaptım. Bir hocamızın odasında çalışmalarımızı yürüyorduk. “ Ne garip değil mi bir dernek, başkanıyla birlikte üniversite hocasının odasına konuşlanmış. Bu durum 60’lı yılların sonunda sol öğrenci hareketlerinin hızlanmasıyla birlikte düşünülürse daha da anlam kazanır.

Devlet Bahçeli’ye Bir Hatırlatma

“Kılıçdaroğlu'nu telefonla arayarak başarı dileklerini ilettiklerini anlatan Bahçeli, ‘Kendileri benim okul arkadaşımdır. Başarılı bir öğrenciydi, başarılı bir bürokrat oldu. Şimdi de başarılı bir siyâsetçi olmasını bekliyoruz.’ dedi.”

Kılıçdaroğlu’nun kurultayda genelbaşkan seçilmesinden sonra MHP lideri Bahçeli’nin gazetelere düşen yukarıdaki demecinin muhtevâsına anlam veremedim. Siyâsi nezâket gereği kısaca, “Tebrik ederim. Hayırlı olsun.” demek varken bunca övgü dolu söze ne gerek vardı ki… Son kurultayda, Bahçeli genelbaşkan seçildiğinde, Kılıçdaroğlu’nun kendisinden ve/veya partisinden tek tebrik mesajı geldi mi Bahçeli’ye?

Derdim geçmişte kalan siyâsi kinleri ve dökülen “kan”ı gündeme getirmek değil ama; hâfızamı asla “geri dönüşüm kutusu”na atarak silemem. Tam da burada Devlet Bahçeli’ye şu notu ileteyim, varsın gerisini kendisi düşünsün: Ülkücü Ertuğrul Dursun Önkuzu. Ki Bahçeli’nin yaşıtıydı. (1948) Tokat / Zileli. Bahçeli ve Kılıçdaroğlu Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi devam ederken Ertuğrul Dursun Önkuzu da Ankara Erkek Teknik Öğretmen Okulu’nda okuyordu. 23 Kasım 1970’de okulu işgal eden militanlar tarafından ciğerlerine bisiklet pompasıyla hava verildi ve okulun üçüncü katından atılarak öldürüldü.

Devam edelim: Kemal Kılıçdaroğlu daha sonra hesap uzmanı oluyor. Bir yıl Fransa’da kalıyor. 1983’te Gelirler Genel Müdürlüğü’ne atanıyor. Genel Müdür Yardımcısı oluyor. Ardından 1991’de Bağ-Kur’a atanıyor. Burada Genel Bağkur Genel Müdürü olarak çalışıyor. 1992’de de Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü’ne geçiyor. 1999 Ocak ayından emekli olana kadar Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürü olarak 7 yıl görev yapıyor.

Şimdi açalım Kemal Kılıçdaroğlu’nun dosyasını: Kendisinden önce kâr eden kurumun başında kaldığı 7 yıl süresince kurum, toplamda (yanlış toplamadıysam eski parayla) 2.037.911 katrilyon zarar ediyor. Bunun yanında müfettiş raporları da var: Kuruma alınacak kişiler için yapılacak sınavlarda görev yapacak komisyonları mevzuata aykırı olarak değiştiriyor. Yazılı sınav belgeleri hurdaya gönderiliyor. 1996’da yeterli olan 70 puanı almamış olmalarına rağmen 5 kişiye ek puan verilerek bu 5 kişi işe alınıyor. Daha buna benzer bir sürü sınava yönelik raporlar… Ve işin bombası şu başvuru: 06.01.1999 tarihli bir dilekçe vererek daha önce kendisi hakkında yargıya intikal etmiş dosyaların takibinden vazgeçilmesini istemiş ve bakanlık 07.01.1999 tarihli oluruyla bu talebi uygun bulmuştur.

Dahası: Gazetelere de düşen haberde Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Çalışma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı olarak görev yaptığı dönemde, (14 yaşındaki orta okul 3. Sınıf öğrencisi) oğlu Kerem, tam gün okula gitmesine rağmen Ekinciler Holding isimli firmada tam gün olarak çalıştığı görülüyordu.

Ve son bir bilgi: İzmir’de yaşayan büyük kızı Azime Aslı Kılıçdaroğlu Nadir’in 10 aylık oğlu Duru Nadir’in 30 Nisan 2008’deki SGK yasasından sadece 1 gün önce sigorta girişinin yapılması ve 1 gün sonra da işten çıkarılması…Kemal Kılıçdaroğlu’na bu durum sorulduğunda TV’lerde bizzat kendisi şöyle dedi: “Etik olarak doğru değil. Yapılan yanlış. Ama bu, benim torunumu sevme hakkımı elimden alamaz.”