Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ekim '10

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Bir madolyonun kaç yüzü vardır

Bir madolyonun kaç yüzü vardır
 

Bir madolyonun kaç yüzü vardır ?

Sevdiğiniz bir insan yürüyemezse sırtınız da taşır mısınız ? Taşırsınız.

Sevginiz onun bacakları, ayakları olur ve adımlarınız: yolun mesafesini, varış süresini belirler. Zordur tabi ki bir insanı sırtlamak, bedeninin ağırlığı, yol kat ettikçe fazlalaşır. Kararlı olduğunuz kadar dirençli de olmalısınız, sırtınız bir insanı taşımaya uygun olmalı, vucudunuz güçlü durmalı ve adımlarınızı titremeden atmalısınız.

Sevdiğiniz bir insanı sırtınızda gerektiğinde taşırsınız; Peki buna hazırlıklı mısınız ?

Sevgi; beklenmeyen durumlarda fedakarlık gerektirir. O yürüyemiyordur ve siz onun ayakları olucak kadar onu seviyorsunuzdur. Vucudunuz hazır olmasa da, ayaklarınız o sırtınızdayken titrese de, her adımda ağırlığını hissetseniz de, sevginiz içinizde ki manevi güç olucaktır. Onun gülümsemesi, varacağınız yola erken ulaşmanızı sağlayacaktır. Ayrıca sizi destekleyen dostlarınız, yürüdüğünüz yolda sizinle yürüyerek, sizi anlayarak, gülümsemelerini hissettireceklerdir.

Sevdiğiniz birini, gerektiğinde sırtınızda taşır mısınız ? Taşırsınız...

    Kanser de erken teshis çok önemli. İlerleme öncesinde tesbit edilen türün, tedavisi mümkün. Yapılması gereken tek şey, belirli dönemlerde ki rütin kontrol ve testleri yaptırmak. 'Ülkemizde karser yüzünden kaybettiğimiz, dostlarımız, arkadaşlarımız, aile fertlerimiz düşündüğünüzden çok daha fazla'

Ayaklarınız güçlü de olsa, sırtınızda taşıdığınız sevdiğinizin, ağırlığının azaldiğini hissedeceksiniz. Metebolizmasında değişiklikler olucaktır ki çoğu zaman yemek yiyemeyecektir. Renginin solduğunu değil, kalbolduğunu göreceksiniz, zayıfladığını değil, eridiğini hissedeceksiniz, canın yandığını değil ötesinde canının ...

Ayaklarınız güçlü, adımlarınız kararlı ve sırtınız sağlam-mı? ...

Herhangi bir sağlık sigortanız var mı yada sigortanızın belirlenen bütçesi nedir biliyor musunuz. İlerleyeceğiniz yol; toprak, asfalt yada arnavut kaldırımlı olsun fark etmiyor. Hiç düşünmediğiniz kadar kalabalık ve fark etmediğiniz hikayeler ve mücadelelerle dolu. Artık çevrenizde ki bütün bakışlar aynı, bütün nefes alışlar aynı ve bütün korkular ve bütün derin gülümsemeler aynı. Ayrımı olmayan bir sınıf içersinde, hayatınızda hissetmediğiniz kadar eşit hissedeceksiniz. Numarası olmayan bekleme salonunda sıranız gelene kadar itiraz etmeden saatler geçirceksiniz. Yaşadığınız bir önce ki dünyanın, renklerine sahip haklarınız, bulunduğunuz yerde geçersiz. İyi bir eğitime mi sahipsiniz, yada maddi imkanları sınırsız olan bir aileye, sizi seven çok sayıda insan mı var, cüzdanınız kart vizitlerle mi dolu vb. örneklerin hiç biri size zaman kazandırmayacak; çünkü o uzun koridorda bekleyen her kez sizin gib, biri...

Ayaklarınız güçlü ama yolun sonu neresi ? ...

Güçlü olması gereken ayaklarınız mı ?...

O değişecek; kırgın, kızgın, öfkeli yada mutsuz, neşesiz yada kalp kırgınlığı, yürek burkması yada daha yüzlerce kelimeyle açıklamaya çalıştığınız ruh haline sahip olmayacak... O değişecek !. Kapılar kapanacak ki anahtara sahip değişsiniz ve bir çilingir için anahtar deliği yok; bu yüzden değişimini anlamaya çalışmak için gereksiz manevi şekillere girmeyin. Kısacası acele edin ve bekleyin, konuşup bol bol susarak, anlayın onu hiç anlayamayacağınızı bilerek ve anlatmaya çalışın asla anlaşılamayarak ve en önemlisi dua edin; kabul edilmeyeceğini bilerek...

Sevdiğiniz bir insan yürüyemezse sırtınızda taşır mısınız ?

Sevdiğiniz bir insanın sırtında mücadele edebilir misiniz ?

Aslında işin gerçeği bazı soruları yaşamadan cevaplayamayız, bilemeyiz. Bilmemiz gereken, bazen ayda bir bazen 6 ayda bir, on dakikamızı ayıracağımız rutin kontrollerle cevaplanması gereken sorulara gerek kalmayacağıdır...

 
Toplam blog
: 151
: 911
Kayıt tarihi
: 16.02.08
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk öğretim, üniversite, askerlik ve evlilik hazırlıkları sıralamasında stan..