Bir Musa gelip geçti bu dünyadan

Bir ay içinde üç büyük acıyı birden yaşadık, üç değerli öğretmenimizi kaybettik. 15 mayısta Zeynep Yalçınkaya öğretmenimizi Fethiye Seydiler mezarlığında, 31 mayısta Muhsin Ertuğrul Dirlik öğretmenimizi İncirköy Mezarlığında toprağa verdik. 1 Haziranda da Musa Seyirci öğretmenimizi Antalya’da toprağa verdik.

Musa, doğumunu ve doğum tarihini “O Güzel İnsanlar, O Güzel Atlar” kitabında şöyle yazmış:

“Akdeniz’e koşut doğudan batıya uzanan Toroslar’ın sonlandığı noktada, Fethiye’nin bir dağ köyü olan Gökben’de 1950 ya da 1951’ de doğmuşum”

Musa doğum tarihini 50-51 diyor. Ne zaman doğduğunu anacığına sormuş, anacağı da: “Oğlum, Menderes rahmetlik, iktidar olduğunda, yazlamaya çıktığımızda, pürçükler açtığında, Yazkam’da çoban alacığının içinde doğdun” demiş.

Musa yüksek öğrenimini Türk Dili ve Edebiyatı üzerine yapmış. Afyon’da, İzmir’de ve Antalya’da kültür müdürlükleri yapmış.

Her Yörük çocuğu gibi Musa da yetiştiği kültürü merak etmiş. Bütün eserlerinde bu kültürün izlerini görmek mümkündür.

20.3.2004 tarihinde bana bir mektup yazmış ve şöyle demiş: “Fethiye Dergisinde yazılarına ve kitabına rastladım. Fethiye ile ilgili ne görsem yüreğim titriyor Fethiye Dili ve Deyimleri kitabınızı gönderirseniz sevinirim…… Fethiye’ye geldiğimde uğramak, görüşmek isterim…

Fethiye’de bir imza gününde görüştük. O kadar candan, o kadar sevecen, o kadar Fethiye kültürü meraklısı bir insan.

Geçen yıl Fethiye Güzel Sanatlar derneğinde “Perşembe Akşamları” adı altında sanat, kültür söyleşileri düzenliyorduk. Bir akşam da kendisini konuk etmek istemiştik. “Geleceğim, gecenize mutlaka katılacağım, biraz rahatsızım, kendimi oraya gelecek kadar güçlü hissettiğim anda davetinize mutlaka icabet edeceğim” demişti.

Sen bize gelemedin ama bir gün biz sana mutlaka geleceğiz sevgili Musa, mutlaka geleceğiz.

Mekanın cennet olsun sevgili Musa.