Bir PR'cının günlüğü

PR sektörü dışarıdan çok renkli görünür. Aslında öyledir de. Yaptığımız iş çok sevklidir bir yandan. Diğer yandan ise Türkiye’de insanlarla uğraşmanın ne kadar zor olduğunu düşünürsek, dünyanın en zor işini yapıyoruz. 

Güne müşterilerimizin haberlerini inceleyerek başlarız. Haber takibinden sonra günde yaklaşık 100 telefon ve 250 adet mail alırız. Bir ton müşteriniz vardır ve de müşterilerinizin istekleri asla bitmez. Her müşteri Ayşe Arman ile röportaj organize etmemizi isteyip, Vahap Munyar ile yemeğe çıkartmamızı emreder. Tabi bu isimler yan komşumuz olduğu için hemencecik telefonlarımızı açıp “Ah şekerim ben müşterinize amadeyim, tabi ki röportaj yapalım” diyen bir Ayşe Arman olduğunu zannederler. Ayşe Arman aşağı, Demet Cengiz Bilgin yukarı herkes Hürriyet’te haberi çıksın ister. Aslında PR’da tek olay Hürriyet’tir desem doğru olur. Hürriyet’te haberi çıksın, ana haberlerde kendinden bahsedilsin ister müşteriler. Diğer tarafta nadide basın mensupları vardır. Telefonlara çıkmazlar, çıkarlarsa bağıra çağıra ve terbiyesizce yanıtlar verirler, sense her daim kibar olmak zorundasındır. Egolar 1500. 

Kurumsal olmayan müşteriler ise bu kadar seçici değildir. Onlar daha çok “Beni ünlü yap, her yerde röportajım çıksın” derdindedir. Alakalı alakasız her davete götürülmeyi isterler. Bazı uluslararası müşterilerin işi için ise dünyaca ünlü sanatçıları getirirsin gene de yaranamazsın. En son bir müşterim bu yetmez “Madonna kesinlikle eventimize katılmalı” dediğinde artık mesleğimi ve geleceğimi sorgulamaya başladım. Düşünsenize Boğaziçi, ODTÜ gibi okullarda okumuş çok prestijli bir firmanın kurumsal iletişim sorumlusu benden Madonna’yı getirmemi ciddi ciddi isteyebiliyor. Şaka olmalı gerçekten!!! Madonna’nın kendi eventine katılacağına inanan bir ego var karşınızda düşünsenize? Kimler hangi pozisyonlarda diye sormak istiyorum. 

Evet PR böyle bir iş. Herkes sizden imkansızı imkanlı kılmanızı ister. Ayrıca yaptığınız iş tamamen suya yazı yazmak. Kimi başarısız iş diye eleştirir, kimine göre ise müthiş başarılısınız. Kim kendini nasıl satarsa yani…