Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Kasım '07

 
Kategori
Öğretmenler Günü
 

Bir resim çiz öğretmenim!

Bir resim çiz öğretmenim!
 

Yurdumuzun doğusunu hiç bilmem ben. Yolum Ankara’nın ötesine hiç düşmemiştir. Sadece filmlerde gördüğüm görüntüler vardır gözümde doğu denince. Hangi plandan çekildiyse ve ne anlatılmak isteniyorsa o filmlerde, ancak o kadarını görebildim hep.
Doğuda bir köyde nasıl yaşanır, bilemem!
Kadınlar, çocuklar ne yapar, bilemem!
Sağlık, eğitim nasıldır, bilemem!
Bildiğim ancak bana yansıyan karelerdir...

Bir gün yolum bir köy öğretmeninin yoluyla kesişene dek, hep sınırlı kaldı gözlem karelerim.
Bir gün yolum İbrahim Öğretmene ve onun kitaplarına düşene dek...

Sevgili İbrahim Kaya,''Tutuşur Yüreğimde Çaresizliklerim'' ve ''Ağıt Yüklü Bir Ezgiyim'' kitaplarını armağan etti bana bir gün...

Ve bir köy öğretmenin gözünden bakmaya başladım o çetin coğrafyadaki, o amansız yaşama...

Yılandan ve akrepten korkmamayı öğrendim, lojman odasında; mum ışığında kitap okurken... Köylü kızlarla suskun sevdaları yaşadım; pamuk tarlalarında çalışırken... Sırtımdaki paltodan utandım ben de, kara kışın koynunda paltosuz çocukların başını okşarken... O çocuk üniversite hayaline ulaşmışken, kan davasında solan düşlerini gördüm... Kan davasına, berdele kurban bebelerin köylü anaları oldum yeri geldiğinde; dört bir yanım hüzün doldu... Meslektaşımı toprağa verdim, hasretle yaşarken ve severken her şeye rağmen bu vatanın her karış toprağını...

Umut oldum, resimler çizdim çocuklarıma... Baharda çağladı dereler, bereket fışkırdı topraktan, yoksulluk silindi coğrafyamda...

Göç edenden değil de, kalıp bekleyenden yaşadım hasreti; bir mezara hasret bekleyişlerden..

Doğuda bir köy oldum bazen, bazen de o köyde bir akşam. Türküler söyledim, o köy akşamlarında; hem söyledim hem de yaşadım o türkülerde. İftar yaptım sıcacık tandır ekmeğime, mis kokulu köy yoğurdumu katık ederken...

Yürek acısı şiire nasıl dökülürmüş, gördüm bir kez daha... Öylesine severken, ama korkusuzca....

Mevsimleri yaşadım, acıları, hasreti; doyasıya baharı yaşadım, meleşen kuzunun yeni doğan sevinciyle, mor dağların temiz havasını çektim ciğerlerime...

Hiç gitmedim, hiç görmedim; ama yaşadım ben de bir köy öğretmeninin gözüyle... Öğretmenimin çizdiği resimde!

BİR RESİM ÇİZ ÖĞRETMENİM!

Bir resim çiz öğretmenim,
Yüzüm defteriniz olsun.
Kalem acıtır da beni
Gözleriniz duruyor ya!

Bir resim çiz öğretmenim,
Dağı olsun, taşı olsun,
Her renkten bir çocuk olsun,
Mavi mavi akıyor ya!

Bir resim çiz öğretmenim,
Köyde mevsim bahar olsun,
Kırlar çiçek açar iken,
Renkten renge boyuyor ya!

Bir resim çiz öğretmenim,
Pusu kuran yılan olsun,
Yeşil bir ıslık duyunca,
Keklik kanat çırpıyor ya!

Bir resim çiz öğretmenim,
Yamacında koyun olsun,
Keçi olsun, kuzu olsun,
Subaşında kurt olur ya!

Bir resim çiz öğretmenim,
Güneş ufuktan belirsin.
Çocuk çocuk şakırdarken,
Gün sonunda batıyor ya!

Bir resim çiz öğretmenim,
Tek odalı evi olsun.
Tezek sobası yanarken,
Damda duman tütüyor ya!

Bir resim çiz öğretmenim,
Çeşmelerden dere olsun,
Üstünde bir köprü olsun
Bizi size taşıyor ya!

Bir resim çiz öğretmenim,
Kanayan bir anne olsun.
Tarladaki taşın dibinde,
Oturmuş da ağlıyor ya!

Bir resim çiz öğretmenim,
Sevdasına yasak konsun.
Bir kız olsun, gelin olmuş
Türküsünü söylüyor ya!

Bir resim çiz öğretmenim,
Umut yüklü gönlüm olsun
Nemrut olsun, Fırat olsun
Mısra mısra büyüyor ya!

Bir resim çiz öğretmenim,
İzi yüzüme kazınsın.
Aylar olsun, yıllar geçsin.
Taptazedir solmuyor ya!
İBRAHİM KAYA

Ülkemizin geleceğinin resmini çizmeye gönül vermiş tüm öğretmenlerimizin öğretmenler günü kutlu olsun.

 
Toplam blog
: 240
: 1628
Kayıt tarihi
: 18.08.06
 
 

Zamandan şikayet ederken, ne kadar hızlı aktığını fark edemeden geçmiş yıllar. Kırklı yıllar, kır..