Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Nisan '07

 
Kategori
İstanbul
 

Bir şehrin koynuna deniz girerse...

Bırakın Orhan Veli gözleri kapalı dinlesin İstanbul’u...

Bir şehrin koynuna deniz girerse ne olur bilir misiniz? İstanbul olur, İstanbul Orhan Veli’nin gözlerini kapatıp dinlediği İstanbul. Yaşanası şehir İstanbul olur.

Bir medeniyetin eşiği İstanbul kıtayı birbirine bağlayan İstanbul, medeniyetlere başkentlik yapmış uğruna can verilen İstanbul. Hepsinden önemlisi ah be İstanbul ah..

Ah be İstanbul, kim bilir kaç tane yüreğe aşk oldun. Bağrında kaç tane aşklar yaşatıp söndürdün.

Ah be İstanbul kim bilir kaç kere yakamozlarında ışıltı oldun titreyen yüreklere, kim bilir dalgalarının köpükleri ile seviştiği gibi kaç tane şahit oldun sarmaş dolaş bedenlere.

Ah be İstanbul bahar kokulu İstanbul kim bilir kaç kere şarabı sevgilisinin dudaklarından içerken aşığı, rüzgârında okşadın saçlarını sevdaların.


Ah be İstanbul kim bilir kaç gecenin sabahında güneş oldun aşk dolu yüreklere.

Kim bilir be İstanbul hadi konuş bizimle kaç tane yeni doğan canlara vatan olup ölenlerin üstüne toprağınla örttün.

Çamlıca’ nın tepelerinde kaç kere huzur bulan insanlara sıcacık bir simit, bir bardak demli çay olup doyurdun onları.

Hisarında bir semaver olup kaç tane sohbete tat verdin İstanbul, bir tatlı huzur almak için Kalamış’a gelen, Heybeli’den mehtaba çıkan kaç tane misafirine yorgan yaptın gökyüzünü, kaç tane yıldızından saçlarını süsledin güzel kızların.

Ah be İstanbul şimdiye kadar kaç tane balığını gönderdin söylesene, ekmek arasında yenilsin diye üzerinde yaşayan insanlara.

Yedi tepeli diye isim takmışlar sana İstanbul, kaç tane şaire şiir yazdırdın tepelerinde aşk rüzgarları estirip.

Kız Kulesinin karşısında birleşen ellere kim bilir kaç kere gülümseyip, ayaklarının altına denizinin dalgalarını bıraktın İstanbul.

Ah be İstanbul bağrında kaç damla gözyaşı var acaba ayrılıklara üzülen kahreden kaç tane gözyaşını kolye yapıp astın acaba boynuna.

Kim bilir kaç kere yakaladın bu zaman kadar saçlarını baharın o ağacın altında hatırladın mı İstanbul o perinin verdiği buseyi…

Ve şimdi İstanbul, minnacık çıkarlarımız için ormanlarını yaktık senin, hiç suçun yokken yüzüne tükürür gibi sokaklarına tükürdük Yetkisini bilmeyen yetkilere yetki verip seni modernleşmek adı altında kaç kere delik deşik ettik o güzelim yüzünü.

Oysaki dün sen vardın bugün sen varsın yarında sen olacaksın.

Sen bizlere bakıp da üzülme, hüzünlenme be İstanbul.

Sen daha çokk aşklara şahit olacaksın, sen daha çokk yeni doğan canlara şefkat sen daha çok umursuzluğa düşenlere umut olacaksın..

Gözyaşlarından kolye yapıp tak be boynuna İstanbul, sen aşksın sen baharsın sen hayata can sen ümidin sen geleceğin adısın…

AH BE İSTANBUL AHH...

 
Toplam blog
: 18
: 711
Kayıt tarihi
: 27.11.06
 
 

1972 İstanbul doğumluyum. Dekorasyon işleri yapmaktayım. Amatörce de olsa hayata dair sevinçlerimi e..