Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Nisan '07

 
Kategori
Sosyoloji
 

İnternet aşkları

Günümüzün iletişim araçlarının başında gelir internet hepimizin bildiği gibi. Teknolojinin son perdesidir, hemen hemen günümüzün herşeyi diyebiliriz. Dünya parmaklarınızın arasındadır. Tek bir tuşla istediğiniz tüm bilgilere akıllara zarar bir şekilde kavuşuverirsiniz. Aynı zamanda eğlencenin sohbetin adı da, internet olmuştur. Günümüzde kısa değimi ile “chat”.

Kendini yalnız hissedenler, farklı insanlarla konuşma arzusunda olanlar, hatta ve hattaa kendilerine sırf kendi egolarının tatmini için kurban arayanlar oturuverir PC nin başına, Kendine uygun bir site bulur ve yazmaya başlar. Bu arada birde MSN denilen adresi unutmayalım. Olmazsa olmazıdır sohbetlerin. Kendisine en az bir en fazla canının istediği kadar msn adresi de aldığında sohbet için herşey hazırdır.

Konuşmaların başlangıcı; slm, nbr. nrd, asl pls gibi.Bizim bir zamanlar birinin hatırını sormak için uzun uzun kullandığımız kelimelerin kısaltmaları ile olur. Burada bir parantez açmak istiyorum; Bu konuşma tarzı öyle bir hal alır ki bazı arkadaşlarda günlük yaşantılarına da yansıtmaya başlarlar. Özellikle gencecik beyinler gittikleri yerlere taşırlar bu tür konuşmaları. Bakkal dan bir şey alacak “slm bakkal amca, nbr” falan. Bakkal bön bön bakar, ne diyor bu çocuk diye bir nevi sanalı gerçek hayata taşıma kültürü diyip parantezi kapatalım.

Sohbetler ilerledikçe insan birbirlerine ısınmaya başladıkça birbirlerini görme ihtiyacı duyarlar. Burada araya internetten resimler veya webcamlar girer, birer kurtarıcı gibi. Eğer amacınız doğru dürüst bir arkadaşlıksa sorun yok ama amaç kendi egolarının tatmini ise işte o zaman işin rengi değişmeye başlar. Bu kişinin erkek veya kadın olması önemli değildir. Her iki cins de birbirlerinden birşeyler koparmak amacı ile başlarlar, yalanlar söylemeye.

Artık internet onlar için sadece ve sadece egolarının tatmin yeridir. Kimbilir belki de günlük hayatlarında içlerine gömdükleri tüm hayvani duygularını açığa çıkarmak için bir fırsattır sürekli bastırdıkları dürtülerinin açığa çıkmış olduğu bir arena av belli değil avcı belli değil. İnsan olduklarını unutup sadece sanal kelimesinin ardına sığınıp tüm insan olmaktan mahsun duygularını akıtıverirler. İşin garip yani bundan da haz alırlar. Ne diyelim, ALLAH yardımcıları olsun.

İnsanca duygularını kaybetmemiş insanlarda kullanırlar interneti. Aşkları da, sevgileri de, düşündükleri de, yaşadıkları, da gerçek hayatta neyse sanal âlemde de odur. Sohbetleri ilerledikçe karşındaki insanlara insani duygular beslemeye başlarlar. Yürekleri kıpır kıpır olur. Önceleri sanal da olsa sonrasında yüreklerine gerçek aşkları ekmeye başlarlar. Hayatlarının vazgeçilmezi olur sanalda konuştuğu. İnsanlar öylesine sevmeye başlarlar ki tüm düşünceleri tüm benlikleri yoğunlaşmış olur o sanal olan kişiye.

Şimdi size yaşanmış bir sanal aşk hikâyesi

Esas oğlan ile esas kadın farklı şehirlerde yaşamlarını sürdüren her ikisi de evli ve çocuk sahibi iki şahsiyet.

Önce esas oğlanı tanıyalım; işlerinde başarılı kariyer sahibi inançlı adam gibi adam tiplemelerinden bir şahsiyet. Yaşadığı hayattan çok fazla zevk almasa da problemli olsa da çevresindekilere sahip çıkan bir kişilik

Esas kadın; çevresi ile uyumlu biraz daha free yaşayan bir nevi burjuva tiplemesi. O gününe kadar ekmek elden su gölden her istediği yerine gelmiş, hayatı dolu dolu yaşayan sorumluluk sahibi olmayan bir kişilik.

Bizim kahramanlarımızın yolları bir gün internette kesişiverir. Malum kelimelerle başlar sohbet. Selam nasılsın, nerden, ne işle meşgulsün diye.


Sonrasında yazılanlardan etkilenirler. Esas oğlan biraz daha duygusal olduğundan daha duygu yüklü şeyler yazar, sonrasında herşeyim, aşkım, kadınım diyeceği esas kadına yüreğini akıtır. Sebebini bile bilmeden ve karşılığını da alır. Artık buluşma zamanları gelmiştir. Her iki tarafta evli olduğu için yalanlar söylenecektir ailelere. Söylenirde ve buluşma gerçekleşir.

Zaman durmuştur. Her iki taraf içinde mekân yoktur artık. Bedenler sadece araç olmuştur.

Sevgileri sevişir, gözleri sevişir, yürekleri sevişir, duyguları sevişir, onlar sanki bir bulutun üstünde seyrederler kendilerini. Herşey yaşanasıdır yani.

İlerleyen zamanlarda ayrılık tıpkı rüzgârın orman yangınlarını körüklediği gibi aşklarını körükler.

Bu aralarda esas oğlan sürekli yaptığını sorgulamaya başlar. Etik olarak hiç doğru bir şey değildir. Ama içindeki aşka bir türlü gem vuramaz. Artık herşeyi olmuştur esas kadın. Onun için herşeye değerdi. Esas kızın kızı bir gün bir kaza geçirir. Esas oğlan kahrolur, arabasını satar, gerekli masrafları karşılamak için ve kendi hayatında herşey kötü ye gitmeye başlar işleri yolundan çıkmıştır artık ama olsun der, değer aşkım için.

Bir gün hayatının yanlışını yapar. Alyanslar takılmıştır parmaklara ve o gün eşim der seni biliyor. Bu belki de hayatının yanlışı olmuştur. Oysa ki o zamana kadar hiç yalan söylememiştir. Kafasındaki düşünce nasılsa Aşkım benim olacak ilerleyen zaman bu yalanın ne önemli vardır ki?

Çünkü o aşkına sadık kalıyordu gözü ondan başka bir şey görmüyordu. Onu tek mutlu eden şey aşkı ile sohbet etmek sesini duymak ve fırsat buldukça beraber olmaktır. Tüm toplumsal değerleri bir kenara bırakmıştır.

Artık birbirlerine evlilik vaadleri vermeye başlamışlardır

Günlerden bir gün esas kadın esas oğlanın eşine telefon eder. Amacı esas oğlanı bir konuda korumaktır ama eşini bilmediğini öğrenince kıyametler kopar. veeeeeeeeee

Hikâyemiz buraya kadar bundan sonrasının devamını siz kafanızda yorumlayıp bana gönderin bakalım neler çıkacak...

 
Toplam blog
: 18
: 711
Kayıt tarihi
: 27.11.06
 
 

1972 İstanbul doğumluyum. Dekorasyon işleri yapmaktayım. Amatörce de olsa hayata dair sevinçlerimi e..