Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Şubat '17

 
Kategori
Yolculuk
 

Bir Tavşanlı masalı

Bir Tavşanlı masalı
 

Tavşanlı Hatırası


MEHMET BILDIRCIN / ANI

Bazı takımlar vardır, lezzetini bir kez tadarsınız, kulübü tarihe bile karışsa asla unutamazsınız. Ya da kadrolardır bazen o hazzı ve lezzeti veren. Kulübü hala zirvelerde dahi olsa o kadrolardır hafızalara kazınan. Maldinili, Nestalı, Kakalı, Didalı, Cafulu, Gattusolu Milan gibi.

Ve bazı takımlar vardır, şehridir, şehrinin insanlarıdır hafızaları aşıp gönüllerde yer edinen. Küme düşse de takımları, gönül liginin Süper klasmanındadır insanları ve taraftarı. Tıpkı tüm Türkiye’de gönüllere giren Tavşanlı Linyitspor gibi.

Bir geldiler, pir geldiler. Etrafı toz duman edip, çekip gittiler. Ege’nin Milan’ı, liglerin Meteorları, gönüllerin şampiyonları. Amatör’den 1. Lig’e kadar fırtına gibi eserek gelip, Süper Lig’in kıyısından döndüler. O ne şanlı fırtınaydı Ya Rabbi futbol literatürünü yerle bir ettiler.

Tavşanlı Linyitspor’u tanımayanlar önce ismiyle hafızalarına kazıdılar. Tavşan, Tavşanlı, Linyit diye kekelemeler başladı. ‘Bunlar ne ola ki’ diye beyinlerde soru işaretleri bırakırken o kelimeler,  bir de sponsor adı olan TKİ ile bir hayli beyin jimnastiği yaptırdılar. Bir tekerleme gibiydi isimleri. Kimisi gülüp geçti, kimisi alay etti. Sahaya tavşan atan ezeli rakibine nazire yaparcasına kimisi de şapka çıkartıp saygıyla önünde eğildi. Şapka demişken, 1. Lig’e yükseldikleri ilk sezon bu yükselişi ulusal bir spor gazetesi manşetinden “Şapkadan Tavşan Çıktı” şeklinde verdi. Hayli renkliydi işte gelişleri.

Tavşanlı insanı doğası gereği saf ve temizdi. Saf derken berraklıktan, kirlenmemişlikten bahsediyorum. Bir benzetme yapacak olsak, Hababam Sınıfı’na düşmüştü Tavşanlı. İşte o sınıftaki Çalışkan Ahmet figürüydü, futboldaki rolleri. Belki de bu yüzdendi gönüllere giriş sebebi. Kırsala özlem şehir çocuklarının ortasına düşmüş mis gibi kır kokan, yarpuz kokan çocuklardı onlar. Niyetler iyi, heyecanlar kıpır kıpır.

Töre kavgası güttüğü Akhisarspor ve milliyetçi çizgileri altında kalan bazı kulüpler hariç neredeyse her kulübün taraftarı ve her şehrin insanıyla dostluk kurabilme niyetleriydi ülkenin dört bir yanında gönüllere giriş nedenleri. Futbollarıyla bir geldiler, insani değerleriyle binlerce gönüle girip gittiler. Bir başkaydı Tavşanlı fırtınası.

Şahsımın da, bu efsanenin sevinç ve hüzünlerine ortak olma şansı olmuştu. Irak düşse de gözler, hala gönlümde bu kutlu ortaklık. Bir ödül takdim organizasyonu için gitmişim de oraya, Tavşanlılı olup dönmüştüm kendi memleketime. Yaşar Kemal’in, Peyami Safa’nın kitaplarında anlattığı gibiydiler, gizli kalmış insanlardı onlar. Gizli kalıp, kendini muhafaza edebilmiş insanlardı. Yoksa hangi taraftar futbolcusuna “Ulen Gaymakçı, şu hakem dün Messi’nin maçıydı şimdi senin yanında. Hadi iyisin gali sağdıç” diyebilirdi şu liglerde.

İki üç gruptu taraftarı. Neşter, Murat Gazi ve Bursalı Linyitsporlular.

Ben Neşterli bilmiştim kendimi. Onlar ise Bursalı Linyitsporlulardan bilmişti beni. Oysa hiçbiri değildim, hem Mersin nereydi Tavşanlı nereydi. Fark etmezdi zaten hepsi birdi gönüllerimizde ama Neşter’di işte ilk gönül bağım. Hani birilerini tanımak istiyorsan ya yola çıkacaksın onunla, ya da aynı sofrada yemek yiyeceksin derler. Hepsini yaşadım zamanla o yörenin insanlarıyla. Yollara da düştüm Eskişehir, Antalya ve Mersin’de. Sofralarına da oturdum Tavşanlı meydanında. Evini de açan oldu misafirperverlik destanı yazarak, Bursa sokaklarında sabahladıklarım da. Aynı cami de Cuma Namazı’na durup secdeye de vardım, Kandil gecesi ellerimi yan yana semaya da açtım onlarla. Her şey anlattığım gibiydi. Yaşar Kemal’in kitaplarından fırlamış gibiydi her biri.

Bu ilçenin adını ve insanlarını tanıttı bize Tavşanlı Linyitspor. Kendi ilçe çocuklarının kaderini çok değiştiremese de ülke vitrinine çıkarttı her birini. Sadece kendilerine değildi faydaları. Liglerimize de renk kattılar, heyecan kattılar. Gittikleri her şehirde hafızalarda birer Tavşanlı maçı hatırası bıraktılar.

Şartlar zor, vaziyet sıkıntılı. Fakat her şeye rağmen liglerimize bir Tavşanlı Linyitspor rengi ve heyecanı gerekli. Yeniden, o tadı damaklarda kalan lezzetli günleri yaşamak temennisiyle.

Diriliş dilerim Tavşanlı’ya ve de Linyitspor’a…

"BU ARADA LEBLEBİ TAVŞANLI'NINDIR" :) 

Not: Bu güzel ilçeyi hatıra yazsı olarak buraya taşımama vesile olan Tavşanlı Linyitspor camiasına, Sn. Yüksel Fidan’a, Sn. İlyas Demir’e, Sn. Mehmet Ali Kaygısız’a, Sn. Macit Yıldırım’a, Sn. Murat Özkul’a, Sn. Halil Aydın’a, Sn. Abdurahman Giritli’ye, Sn. Burak Kocayörük’e, Sn. Fatih Ünlü’ye, Sn. Kağan Fidan’a, Sn. Ünal ve Emre Arık’a, Sn. Mustafa ve Nihat Mermer’e, Sn. Kadir Oktay’a, Sn. Emel Örgün’e, Sn. Kiraz Ailesine, ve Sn. Alper Akçın’a teşekkür ederim…

 
Toplam blog
: 6
: 296
Kayıt tarihi
: 27.01.17
 
 

Çalıştığı Kurum ve Birimler; Mersin Ajans Haber Gazetesi (Yazı İşleri Müdürlüğü), Mersin Son Kale..