Bir televizyonun doğuşu..!!!

Hep merak ederiz, her gün açıp karşısına geçtiğimiz, hemen hemen herkesin günde birkaç saatini karşısında geçirdiği televizyonlarımız acaba nasıl üretilip bize ulaşıyor diye. Aslında bir televizyonun üretimi tasarımından son kullanıcısına teslim edilinceye kadar uzunca bir süreç demek ve onlarca insanın emeğiyle ortaya çıkıyor. Yakın zamanda 40 milyonunca televizyonu üretmenin keyfini yaşadık, dile kolay. Geçen yıl tüm dünyada üretilen toplan TV sayısı yaklaşık 165 milyon, aynı yıl Türkiye' de üretilen TV sayısı 20 milyon civarında. Yani Dünya üzerinde her 8 TV' den Avrupa' da ise yaklaşık her 4 TV' den biri Türkiye' den geliyor. Belçika' da, Almanya' da veya İngiltere' de büyük bir alış veriş mağazasının elektronik bölümünü gezerken ürettiğiniz televizyonu orada görmek ayrı bir gurur kaynağı. Gelin bir TV' nin size ulaşıncaya kadar süren yolculuğuna hep beraber kısaca bir bakalım:

Üretilecek TV' nin sahip olacağı özellikler, fiyat politikası, hedef müşteri kitlesi vb.. tüm ürüne ait ön inceleme ve değerlendirmeler ürün yönetiminden sorumlu bölüm tarafından belirlenip tasarımdan sorumlu Araştırma-Geliştirme (AR-GE) birimine iletilir. Ar-GE birimi piyasa beklentisini ve rekabetci fiyat politikasını karşılayacak en optimum TV tasarımı üzerinde çalışır. Tasarım süreci ürünün elektronik anakartının tasarımından, plastik dış kabininin tasarımına, görünüm özelliklerine kadar bir bütündür ve onlarca insanın aylarca süren çalışmaları sonucunda ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmalar sonunda meyvesini verir ve ilk prototip ortaya çıkar. İlk prototip ürün ve onu takip eden deneme üretimiyle beraber ürünün yoğun kalite testleri ve sağlaması gereken uluslararası standart için gerekli testler yapılır. Gerekli performansa ulaşıncaya kadar gerek donanım gerekse yazılım cephesinde sürekli iyileştirmeler devam eder. Bu çalışmayı ürünün önseri üretimi takip eder, bu safhada da oluşan tüm sıkıntılarda yokedilip ürün seri üretime hazır hale getirilir.

Bir TV' nin en önemli bileşeni şüphesiz ona hayat veren elektronik anakartıdır. Anakart ilk adımda üzerinde sadece iletken yolların bulunduğu boş bir plaket şeklindedir. Bu adımı ilgili devre elemanlarını insan eli değmeden çok yüksek hızda dizebilen otomatik dizgi makinası ordusunun ilgili elemanları dizmesi takip eder. Tasarım ve bazı devre elemanlarının şekli gereği tüm devre elemanlarını otomatik dizmek teknik olarak mümkün olmamaktadır. Bu noktada devreye küçük elleriyle bu işi çok iyi yapan bayanlar girmektedir. Sürecin bu noktasında görev olan personelin hemen hemen tamamı bayandır.

Üzerinde bulunması gereken tüm devre elemanlarının yerleştirilmesinden sonra anakartı devre elemanlarının anakarta ait bakır yollara sabitlenmesi ve gerekli temasın sağlanması için lehimleme sürecinden geçirilir. Bu amaçla anakart lehim havuzuna sokulur ve bu esnada ilgili noktalara otomatik lehim verilmiş olur. Gerek işci sağlığı ve gerekse de çevreye duyarlılığı nedeniyle şu an "Kurşunsuz Lehim Standartı (RoHs)" kabul edilmiş olup, uygulanmaktadır. Lehim havuzundan çıkan anakart ara birkaç adımdan sonra otomatik olarak test sistemlerine ulaşır. Test sisteminde ilgili anakart tüm devre elemanları ve bütün fonksiyonları bazında insan eli değmeden otomatik bir şekilde test edilir ve problem noktaları tek tek kayıtedilip, tamirden sorumlu kişiye daha sonra tamir esnasında sunulur.

Bunu TV' yi ouşturan tüm bileşenlerin biraraya getirildiği "Son Montaj" adımı izler. Televizyonun tüpü, anakartı, plastik aksamları, tüm modülleri hatlarda birbirleriyle ilişkilendirilir. Çalışır hale gelen televizyon müşteri öncesi en küçük problemlerin yakalanması ve sistemin bütününe bakılması adına Yaşlandırma(Aging) işlemine tabii tutularak sizin TV' niz sizin adınıza standartlarının belirlediği süre boyunca çalıştırılır. Çünkü bu tür elektronik ekipmanlarda oluşan hataların büyük bir yüzdesi ilk 30 dakika içerisinde meydana gelmektedir. Isınma hatlarından başarılı bir şekilde geçen TV' nin yolu ayar istasyonlarıdır. Burada son ayarları ve kontrolleri yapılan TV, gerekli ilave ekipmanları da yanına konularak kutulanır.

Bu adımdan sonra TV' nin otomatik sistemler üzerinde süren yolculuğu başlar. Taşıma sistemi üzerinde sahip olduğu tekil barkod kimliği ile TV adım adım takip edilir. Son teknolojiyi kullanan ve bu noktada Türkiye' de benzer bir örneği olmayan otomatik depolarda insan eli değmeden robotlar yardımıyla paletlere konan TV depoda sevk edilmeyi bekler. Siparişi gelen TV' ler tekrar robotlar yardımıyla paletlerden boşaltılarak sevkedilir. Ürünün geçirdiği tüm süreçlerde sağlaması gereken kalite standartları sürekli gözlem altında tutulur, kalite bölümü gerekli gördüğü durumlarda ürüne ait sevkiyatı bile durdurmak yetkisine sahiptir.

Son noktada yaklaşık 3700 kişinin gayreti ve özverili çalışmaları sonucunda oluşan televizyon değerli kullanıcısına yani size ulaşmak için aramızdan ayrılır. Birçok arkadaşım bana hep sormuştur. Reklamlarda gördüğümüz ve duyduğumuz her 2-3 saniyede bir TV doğru mudur? Kesinlikle DOĞRUDUR, bunu çıplak gözüyle herhangi bir üretim kaydına bakmadan en iyi görebilen kişi muhtemelen ben olmalıyım, otomatik depolar bizim sorumluluk alanımızda olduğu için deponun girişine gidip normal koşullar altında üretim sürerken konveyörler üzerinden akıp gelen TV' lere bakmam ve belirli bir sürede TV' leri saymam yeterli. Ayrıca bu basit metoda ek olarak zaten sistemin performans kayıtları ve üretim raporları da da bunu ortaya koyuyor.

Tabii ki bu bir TV' nin size ulaşmasında katettiği yolun sadece fabrika ayağı. Bunun bayi ve servis ayakları da onlarca insanın emekleri ve çalışmalarıyla meydana geliyor. Bu yolculuğun bir kısımını sizlerle paylaştım, çünkü güzel yurdumuzda hep kötü şeyler olmuyor. Ürettiği televizyonları dünyanın yaklaşık seksen ülkesine satabilen bu tür büyük bir organizasyonda çalışanlar da yine bizleriz ve böyle güzellikler de yine bizim içimizden çıkıyor . Bizlerin istediği ve inandığı zaman yapamayacağı birşey olduğuna inanmıyorum. Umarım gün gelir çıtayı daha da yükselterek teknolojiye yön verebilen bir pozisyona erişiriz.

Bu tür güzelliklerin daha da artması ve alacağınız TV' nizi iyi günlerde kullanmanız dileğiyle...

Hoşcakalın...